08-06-2010 15:03

Gazze şehidlerimizden Furkan`ı tanıyalım

Ölümünden 1 saat önce gemide tuttuğu günlükte şunları yazmış: “Şahadet şerbetine son saatler inşallah. Var mıdır acaba daha güzel bir şey? Bu kadar güzel bir şey olsa olsa annemdir. Ama ondan da çok emin değilim. Şehadet ve annem. İkisinin kıyası çok zor. Ancak ben tercihimi yaptım.”

Gazze şehidlerimizden Furkan`ı tanıyalım

Furkan Doğan 19 yaşında, Kayseri Fen Lisesi mezunu.

Doktor olmak hayali ile üniversite sınavlarına hazırlanıyordu.

Furkan çifte vatandaş. ABD ve Türkiye. İstediği zaman gençlerin hayallerini süslediği ABD’ye gidip vur patlasın çal oynasın bir hayat sürebilirdi. Ailesi Kayseri’nin saygın sülalelerinden. Ekonomik derdi yok. Üniversite sınavının 1. Aşamasında Türkiye’nin en iyi üniversitelerini kazanacak bir puan aldı. Üç hafta sonra ikinci aşama sınavına girecekti. Ama o sınavı değil İslami ve insani duyarlılığı tercih ederek Mavi Marmara gemisine bindi.

Yaşıtları  günaha ve kire bulanmış rock ve pop yıldızlarını örnek alırken, o kendisini bekleyen güzel hayattan vazgeçerek şehitlerin yolunu tercih etti.

Gazze`ye deniz yolu ile yardım götüren İHH`ya ait Mavi Marmara adlı gemideydi Furkan. O Nuh’un Gemisi’nin kutlu yolcusuydu.

Yakın mesafeden dört kurşun sıkılmış Furkan’ın alnına. Diğer kurşunsa, beşincisi yani, göğsüne saplanmış. Furkan zaten yere düşmüş. Başına dikilen İsrail komandoları alnına dört mermi daha sıkarak şehid etmişler…

Ağabeyi Mustafa Doğan, "Bizim evimiz hüzün evi değil. Bizim evimiz şu anda düğün evi. Benim kardeşim peygamberlikten sonra verilen şehit mertebesi ile ödüllendirildi"

Dedesi Mustafa Doğan “Kutsal bir dava için şehit olmasından mutluluk duyuyoruz”

Babası  Ahmet Doğan, ''Oğlum belki de milat olacak bir tarih yazdı, inşallah işe yarayacaktır” demiş.

Furkan gemide İHH başkanına "Ben dönünce hayatımı İslama ve insanlığa adamak istiyorum, ne yapabilirim” demiş. Bu kadar da samimi.

Ölümünden 1 saat önce gemide tuttuğu günlükte şunları yazmış: “Şahadet şerbetine son saatler inşallah. Var mıdır acaba daha güzel bir şey? Bu kadar güzel bir şey olsa olsa annemdir. Ama ondan da çok emin değilim. Şehadet ve annem. İkisinin kıyası çok zor. Ancak ben tercihimi yaptım.”

Duyuyor musun beni bilmiyorum ama biz sana diyoruz ki Furkan’ım:

Can Parçam, Suyum, Susuzluğum, Duam, Ciğerparem, Akıllım, Mücevherim, Doğanım, Kıratım, Nartanem, Nurtanem, Örneğim, Fidanım, Yıldızım, Öne geçenim, Koşanımsın…

Kitabım, Hatıram, Hafızam, Evladım, Seherim, Fecrim, Sabah yüzlüm, Kartal bakışlım, Gayretlim, Hakkı Seçenim, Farklım, Masumum, Efendim, Salihim, Birincim, Süvarim, Kaptanım, Şahidim, Kurbanım, Koçum, Fırtınam, Buğdayım, Ekinim, Fedakârım, Kılıncım, Alın terimsin…

Anasının şirin kuzusu, Babasının dağlar gibi iftiharı, Dedesinin temiz tertemiz duası, Nenesinin parlak çiçeği, Kardeşlerinin duvarı, omuzları, ilahisi, masalı, Kayseri’de Erciyes Dağı, Filistin’de Gazze Şehri, Suffe’ye dikey geçiş yapan ilk Fen Lise’li, Musab’ın arkadaşı, Tayyar’ın kanatları, Hüseyn’in yoldaşı, Kerbela sakinisin…

Ölenler Hüseyin’se, kalanlar da Zeynep olmalıydı.

Yolun yolumuz olsun…

YORUMLAR
  • Uğur Berk   11-06-2010 00:48

    İnşallah hepimize örnek olursun. Mekanın Cennet olsun İnşallah.

  • feda   08-06-2010 23:34

    Mü'minler arasında öyleleri var ki, Allah'a verdikleri sözde dururlar. Kimileri sözünü yerine getirip o yolda canını vermiştir; kimileri de şehitlik beklemektedir. Onlar hiç sözlerini değiştirmediler.

  • Ahmet Örs   08-06-2010 18:48

    Hep beraber Nuh'un gemisine!