Gazze zaferi yıldönümü İstanbul`da kutlandı
Filistin İslami direnişinin bir yıl önce İsrail`e karşı elde ettiği zafer, İstanbul`daki siyonist işgal konsolosluğu önünde düzenlenen görkemli bir eylemle kutlandı.
Filistin İslami direnişinin bir yıl önce İsrail'e karşı elde ettiği zafer, Kardeşlik Platformu tarafından İstanbul'daki siyonist işgal konsolosluğu önünde düzenlenen görkemli bir eylemle kutlandı.
Heniyye'den Türkiye Halkına Mesaj
Filistin Başbakanı İsmail Heniyye'nin mesajının izletildiği kutlamalarda, İsrail'in Gazze'deki katliamlarını ve Filistin direnişinin gerçekleştirdiği füze saldırılarının yankılarını gösteren sinevizyon gösterimi yapıldı.
5 binden fazla İstanbulunun katıldığı Gazze Zaferi kutlamalarında sık sık tekbirler getirilirken, İsrail bayrakları yakıldı, Hamas, Hizbullah, İslami Cihad ve Filistin bayrakları dalgalandırıldı.
Levent Metro durağı önünde başlayan yürüyüş sırasında "Müslümanlar bir olsa, uyansa, ayağa kalksa esir mi olurdu el aksa?" , "Siyonizm, tüm insanlığı tehdit eden bir tehlikedir" , "Siyonist İsrail'e Gazze direnişiyle yenilgiyi öğrettik" , "Aksa'da sistemli yıkımlara son" , "Soykırım suçlusu Ehud Barak yargılansın" , "Mescid-i Aksa onurumuzdur koruyacağız", "Aksa'ya saldırı İslam'a saldırıdır" yazılı pankartlar taşındı.
Grup Yürüyüş'ün de marşlarıyla katıldığı eylemde sık sık "Şehitlerin yolunu sürdüreceğiz", "siyonist elçilik kapatılsın", "İstanbul'dan Gazze'ye direnişe bin selam", "Hamas'a selam direnişe devam", "Müslüman uyuma Aksa'ya sahip çık","İslam ümmeti kabul etmez zilleti", "Mısır diktası İsrail'in kuklası", "Vur vur Hamas vur İsrail'e vur", "Gazze'de direniş Mısır'da ihanet", "Birruh biddem nefdik ya Aksa", "Katil Barak Türkiye'den defol", "Ahmed Yasin, yolun yolumuz", "Hepimiz Hamas'ın askerleriyiz", "Hizbullah'a Hamas'a direnişe bin selam", "Kahrolsun İsrail" sloganları atıldı.
Eylemde ayrıca Şeyh Ahmed Yasin, Abdulaziz Rantisi, Fethi Şikaki ve İmad Muğniye gibi İslami direnişin şehid liderlerinin fotoğrafları taşındı.
Ekşi: Gazze Zaferini Kutlamak İçin Buluştuk
Kurna-ı Kerim tilavetiyle başlayan İsrail Konsolosluğu önündeki Gazze Zafer Kutlamaları, Ömer Ekşi'nin açılış konuşmasıyla devam etti.
Kardeşlik Platformu'nu, İslami değerlere yapılan saldırılara karşı omuz omuza mücadele etmek için kurulduğunu belirten Ekşi "Bizler, "Mü'minler kardeştir" ayetine iman ederek bir araya geldik" dedi.
İsrail'in bir yıl önce düzenlediği saldırılar sebebiyle, İslam dünyasının farklı bölgelerinde düzenlenen etkinliklere dikkat çeken Ekşi, "Biz, batı medyasının görmek istemediğini göstermek istedik. Bunun için de etkinliğimizi Gazze Zaferi dedik. Biz, buraya ağıt yakmaya gelmedik. Biz, buraya Gazze zaferini kutlamaya geldik. Biz buraya Kudüs'ün kurtuluşunun Gazze'den geçtiğini hatırlatmaya geldik.
Bugün zafer günü. Biz, böylece onlara mesaj veriyoruz. Biz, bundan böyle sadece canımız yandığı zaman buraya gelmeyeceğiz. Biz, istediğimiz zaman buraya geleceğiz ve "sizler zalimsiniz, korkaksınız" diye haykıracağız. Gazze de size haykırıyor. Korkaksınız! Zalimsiniz! Yenilecek ve cehenneme sürüleceksiniz" şeklinde konuştu.
İsrail'in barbarca düzenlediği saldırılara ve ambargoya maruz kalmasıan dikkat çeken Ekşi, her şeye rağmen Gazzelilerin sadece Allah'a tevekkül ettiğini kaydetti.
Ekşi son olarak "Gazze zaferi, hepimizi diriltti. Hayatımızda dönüm noktası oldu. Gazze zafreriniz mübarek olsun" dedi.
Şirin: Gazze'ye Saldırırsalar Tel Aviv Havaya Uçar!
Ekşi'den sonra söz alan Nureddin Şirin, İsrail'in Gazze'ye bir kez daha saldırması halinde, Tel Aviv'e birbiri ardına füzelerin yağacağı uyarısında bulundu.
Şirin'in, Gazze Zaferi Kutlamaları'nda yaptığı konuşmasını sunuyoruz.
Bugün burada Gazze’de bir yıl önce Siyonist işgal güçlerine karşı, Filistinli mücahitlerin kazandığı zaferi büyük bir sevinç ve coşkuyla kutluyoruz.
Siyonist işgal güçleri, Gazze’ye saldırırken üç tane hedef belirlemişti. Birincisi, Hamas hükümetini yıkmak; ikincisi, Siyonist hedeflere füze operasyonları gerçekleştiren Filistinli direnişçileri tamamen tasfiye etmek; üçüncüsü ise Filistin İslami direnişinin silahını ortadan kaldırmaktır.
Siyonist işgal güçleri, 22 gün boyunca karadan, havadan ve denizden saldırdı. Tonlarca bombasını, masum ve savunmasız insanların üzerine yağdırdı. Yüzlerce füzesini attı. Binlerce ev ve işyeri yıkıldı. Camiler, mescidler bombalandı. Bebekler, çocuklar, kadınlar kana bulandı. Gazze baştan başa kan denizine döndü.
Bu azgın Siyonist rejim, hiçbir hedefine ulaşamadığı gibi Kassam mücahidlerinin Kudüs Seriyyeleri karşısında aldığı darbelerden sonra, geriye doğru kaçma ve ateşkes çağrısında bulunmak zorunda kaldı.
Siyonistlerin, dünyanın o en meşhur, güçlü tanklar, Gazze’de bir bir havaya uçmaya başlayınca, Siyonist güçlerin ahmak askerleri peş peşe pusuya düşürülüp öldürülünce, o Ortadoğu’nun en büyük ordusu diye bilinen Siyonist rejimin ordusu kaçmaktan başka bir şey yapmadı.
Siyonist işgal rejimi, Gazze’ye yeni bir saldırıya hazırlanıyormuş. Ya da Lübnan’a saldıracakmış. Andolsun Allah’a, bütün dünya bilsin ki eğer Gazze’ye bir daha saldırı olursa, eğer Siyonistler bir kez daha ahmaklık yapıp Gazze’ye saldıracak olursa, Andolsun Allah’a, tanklar değil Tel Aviv havaya uçacaktır.
Çünkü, Siyonistlerin o korkulu rüyası, Tel Aviv’in üzerine sağnak sağnak füze yağdıracak mücahidlerin parmakları, füzelerin tetiklerinde bekliyor.
Biz, buraya Gazze zaferini kutlamaya geldik. Daha önce 16 gün boyunca bu Siyonist Konsolosluğu kuşatma altına almıştık. Ancak, daha buraya gelmeyeceğiz. Çünkü buraya gelmemizi gerektirecek, Siyonist konsolosluk burada olmayacak.
Çünkü, konsolos görevlendiren, atayan Siyonist rejim haritadan silinip, tarihin çöplüğüne atılacak. Bundan ötürü burada, hepimiz her zaman olduğu gibi Siyonistlere, içimizdeki işbirlikçilere ve efendilerine karşı haykırıyoruz: Hepimiz, Hamas’ın askerleriyiz.
Biliyorsunuz bugün Türkiye’ye, Siyonist rejimin, eli kanlı terörist şefi Ehud Barak geldi. Evet, bu Barak kimdir? Geçen yıl işte o büyük katliamları gerçekleştiren Siyonist ordu güçlerine saldırı emrini vren savaş bakanıdır.
Şimdi, biz buradan bu Siyonist konsolosluk önünden haykırıyoruz. Ey Ehud Barak! Ey Lieberman! Ey Netanyahu! Ey küstah ve alçak Siyonistler! Sizlerin ayaklarınızı kıracağız! Sizlerin ellerinizi keseceğiz! Sizlerin,başlarını kopartacağız. Ve siz, hiçbir ülkeye beldeye gidemeyeceksiniz. Halklar sizi cezalandıracak. Halkların öfkesi, sizleri cezalandıracak. İnşaallah Türkiyeli Müslümanlar bu katil rejimin şeflerini cezalandıracaktır! Lanet olsun bu katillere, canilere!
İnşaallah, Kudüs’ün özgürlüğüne az kaldı. Mescid-i Aksa’nın özgürlüğüne az kaldı. Özgür Kudüs’te buluşmaya az kaldı. Siyonist rejimin ortadan kalktığı, Kudüs’ün özgür ve aydınlık şafağında, İsrail’siz bir dünyada buluşmak üzere, Allah’a emanet olun.
Şahin: Kudüs, Bizim Onurumuzdur
Kutlamalarda söz alan Mehmet Şahin, Hamas ve Hizbullah'ın İsrail'e karşı verdiği mücadeleye dikkat çekerek, İsrail'e karşı mücadelede meşreb ve mezhep farklılıklarını bir kenara bırakan ümmetin duruşunu takdir etti.
Şahin, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
Yeryüzünün her tarafından direniş ateşini ateşleyen mücahidlere binlerce selam olsun. Gazze, izzet topraklarıdır. “Gazze, Ardul İzzed” sloganlarını bizlere attıran Gazze’nin direnişçilerine de selam olsun. Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa, bizim için çok şey ifade etmektedir. Filistin, ümmetin kurtuluşunun anahtarıdır. Peygamberler şehri olan Kudüs, İslam toprağıdır, İslam’la şereflenmiştir” diyerek sözlerine başlayan Şahin, Osmanlı hakimiyetinde olan Kudüs’ün elden çıkmasından sonra İngilizlerin ve sonrasında da İsrail’in işgali altında kaldığını söyledi.
Kudüs, ümmetin şerefidir. Kudüs, Mescid-i Aksa ve Filistin, bizim kutsalımızdır.Kudüs, bizim onurumuzdur, şerefidir. Biz, biliyoruz ki hiçbir Müslüman onursuz olamaz. Çeçenistan direnişinin efsanevi komutanı ne demişti: Yüz yıl şerefsiz yaşamaktansa, bir gün şerefli yaşarım ve ölürüm.
Bugün emperyalist Amerika ve yedeğine aldığı Siyonistler, İslam topraklarında fütursuzca katliamlar işlemektedir. İslam ümmeti artık ayağa kalkmalıdır.
Burada, Hizbullah ve Hamas bayraklarını görüyorsunuz. Bugün ümmet artık, mezhep, meşrep, cemaat, mektep, ekol farklılıklarını bir kenara bırakarak bir araya gelmeyi başarmıştır. Bunun örnekleri Hamas ve Hizbullah hareketleridir.
Hizbullah, 1982 yılında İsrail’in Lübnan’ı işgal etmesiyle harekete geçmiş ve Siyonistleri Lübnan topraklarından silip atmıştır. Ve Filistin, 1987’de Şeyh Ahmed Yasin ve Abdulaziz Rantisi gibi önderleriyle Hamas hareketini kurmuş, Siyonist İsrail’e karşı etkin bir direniş başlatmıştır. Hamas ve Hizbullah, bizlere çok şeyler öğretti.
Şeyh Ahmed Yasin şehid olunca, Lübnan’da bir miting düzenlenmişti. Halid Meşal’in de katıldığı miting sırasında Hizbullah ve Hamas, bundan böyle İsrail’e karşı “birlikte hareket edeceğiz” sözünü vermişlerdi. Meşal orada “İsrail, Şeyh Ahmed Yasin’i şehid etmekle, nasıl bir depremle sarsılacağını görecektir” demişti.
Siyonist İsrail, 2006’da Hizbullah’ın muhteşem direnişiyle karşılaşınca nasıl da kaçacağını şaşırdı. Geçen yıl Gazze’ye saldıran İsrail, Gazze’ye girecek, Hamas’ı yok edecek ve Gazze’yi yerle bir edecekti. Hepimizin bildiği gibi, Gazze’deki direniş, İsrail’de ikinci bir depreme sebep oldu.
Dünya, ümmetin bu iki güzide hareketini terörist olarak lanse etmektedir. Şimdi buradan dünyadaki vicdan sahibi insanlara seslenmek istiyoruz. Evleri yıkan, kundaktaki bebekleri katleden, kadınların ve kızların iffetlerini kirleten Siyonistler mi teröristtir yoksa bu zulme maruz kalanlar mı?
Bizler, öyle bir peygamberin ümmetiyiz ki bizler kavgadan yana savaştan yana değiliz. Biz, Hristiyanıyla da Yahudisiyle de birlikte yaşayabiliriz. Fakat Amerika ve Siyonist İsrail, bize savaştan başka bir yol bırakmadı. Müslümanlar için onurlarını ve şereflerini korumaları için tek yol kalmıştır. O da ya şehadet ya da zaferdir.
Hasan el Benna, bir konuşmasında “Ümmet, bir daha uyumamak üzere, uyanmıştır. Ümmet, ölmemek üzere dirilmiştir” demişti. Bugün, dünyadaki herkes açısından tehlike olan Siyonist İsrail’e karşı direniş hareketleri bir çığ gibi büyümektedir.Her tarafta İslami direniş ateşleri yanmış ve bir daah da sönemeyecektir.
Zafer, bedel ister. Bundan böyle Müslümanlar, bedel ödemeye hazırdır.
Turgut: Gazze, Siyonistlerin Sonunu Getirecek!
Gazze Zaferi Kutlamaları’nda son olarak Hayat Damarı 3 Filistin’e yardım konvoyu ile Gazze’ye giden Ahmet Turgut, Gazze’deki tanıklığını İstanbullularla paylaştı.
Emperyalist güçlerin son 200 yıl içerisinde Müslümanları edilgenleştirdiklerini belirten Turgut “Fakat artık Müslümanların ayağa kalktığı, seslerinin yükseldiğini tanıklık etmekteyiz. Gazze’deki çocukların gözlerinde şunu gördüm: Biz, Siyonist İsrail’in sonunu getireceğiz. Onlar, izzetli insanlar, mazlumiyet edebiyatı yapmıyorlar. Gazze ve Filistin’in ölümün yenildiği topraklardır. Eğer Allah size yardım edecek olursa sizleri yenecek olan hiçbir güç yoktur. İzzet, onur ve özgürlük, onlar için vazgeçilmez bir ilke olmuştur. Rabbim, zaferimizi mübarek ve daim kılsın” şeklinde konuştu.
Konuşmasının sonunda İsrail'in Gazze'yi hedef alan tehditlerine dikkat çeken Turgut, Filistin halkının bundan sonraki dönemde de yalnız bırakılmamasını istedi.
Kutlamalar, yapılan duayla sona erdi.(Kaynak: Vel Fecr)