Gökyüzünün adil intikamı
Bağlı olduğumuz ve asla sapmayı düşünmediğimiz İslam ahlâkı, başkalarının başına gelen doğal felaketlere sevinmemize izin vermez. Diğer tüm konuları bir yana bırakıp zarar görenlere yardıma koşmamız gerekir. Fakat bahsettiğimiz felaketin bir takım anlamları ve işaret ettiği noktalar var. Bu nedenle, bu felaketin yol açtığı olaylar üzerinde özel bir üslûpla durmamız gerekmektedir. Soğuk kış günlerinde başlayıp yaş-kuru ne varsa yakan yangın, dünyanın herhangi bir yerinde çıkabilecek sıradan yangınlardan biri olamaz.
Gökyüzünün Adil İntikamı!
Dr. İmdiris El-Kâdiri / Filistin Haber
Siyonist düşmanın hükümeti hâlâ faile ulaşabilmek için yangının çıkış nedenini araştırmaya çalışıyor. Siyonist itfaiye birimi başkanı bu şekilde bir "düşman" ile ilk kez mücadele ettiklerini itiraf ediyor. Şüphesiz yangınlar korkutucudur. Filistin'in kuzeyinde El-Kermel’de çıkan yangın, şu ana kadar on bin dönümden fazla doğal ormanı yok etti. Cezaevi idaresine bağlı onlarca özel güvenlik görevlisi gardiyan yangının alevleriyle hayatını kaybetti. Tehlike çemberi içinde kalan birçok köy ve kurum boşaltıldı. Ed-Damon Cezaevi'ndeki Filistinli tutuklular başka cezaevlerine gönderildi.
Siyonist işgal devleti başkanı Şimon Perez, itfaiyecilerin yangını söndürebilmeleri için herkesi ayin yapmaya ve dua etmeye çağırdı. Başbakanı ise, daha önce görülmemiş bir felaket olduğunu söyleyerek yakındaki devletlere seslendi ve yardıma koşmalarını istedi. Çünkü stoklardaki yangın söndürme maddeleri tükenmişti. Bu nedenle, Fransa'dan daha çok yangın söndürme maddesi getirmek için askeri kargo uçakları havalandı. Alevler, yenilmez denilen gücü işte böyle yere sermişti.
Bağlı olduğumuz ve asla sapmayı düşünmediğimiz İslam ahlâkı, başkalarının başına gelen doğal felaketlere sevinmemize izin vermez. Diğer tüm konuları bir yana bırakıp zarar görenlere yardıma koşmamız gerekir. Fakat bahsettiğimiz felaketin bir takım anlamları ve işaret ettiği noktalar var. Bu nedenle, bu felaketin yol açtığı olaylar üzerinde özel bir üslûpla durmamız gerekmektedir. Soğuk kış günlerinde başlayıp yaş-kuru ne varsa yakan yangın, dünyanın herhangi bir yerinde çıkabilecek sıradan yangınlardan biri olamaz.
Siyonist gaspçı sürülerinin ırkçı hükümetlerinin teşviki ve korumasıyla Filistinlilerin elinde kalan mülklere verdikleri büyük zarar ve tahribat sayılamayacak kadar çoktur. Bu onların günlük davranışıdır ve çaresiz halkımız buna alışmıştır. Katliam, gözaltı, kovuşturma, ekili alanları yakma, suçsuz insanların evlerini yıkıp onları yurtlarından kovma, yolları tahrip etme, camileri yakma ve yıkma, insanların camilerde namaz kılmasını engelleme, ibadet özgürlüğüne saygı duymama, barikat noktalarından geçenleri taciz ve onlara yapılan kötü muameleyle eğlenme, vatandaşların rızkını ve günlük yiyeceğini çalma ve benzerleri. Bu yılki zeytin hasadı mevsimi buna şahittir. Vahşi ve faşist ihlaller... Dünyada hiç kimse de bu ihlalleri engellemek için müdahale etmiyor. Bütün bunlara rağmen bu ırkçı ve iğrenç rejim kanunlarının üstünde kalmaya alıştı. İnsani değerlere ve ilkelere, adetlere ve göreneklere hiç aldırış etmedi. Bu nedenle, bu rejimin aynı ateşle yanmasının ve masum insanlara her gün tattırdığı zehiri tatmasının zamanı gelmişti.
Alevleri gökyüzüne yükselen yangının yol açtığı korku ve panik, ortaya çıkardığı yüksek ısının yanında Siyonist devletin iç durumunun ne kadar zayıf olduğunu da gösterdi. Gazeteler ve çeşitli medya organları, resmi kurumları zayıflıkla ve kusurlu davranmakla suçlamaya başladılar. Yangının bu kurumların acizliğini ve yangınla mücadele için gerekli imkânlara sahip olmadığını gösterdiğini söylediler. Siyonist medya organları daha da ileri giderek Netanyahu hükümetine olası bir savaşta ve dört bir cepheden ateş açıldığında ülkenin iç durumunun nasıl olacağıyla ilgili, "Yüzlerce füze kafamıza düşmeye başladığında ne yapacağız? Şu ana kadar kaç cepheden geleceğini bilmediğimiz bu füzelerin yol açacağı yangınları söndürebilecek miyiz?" türünden sorular yağdırmaya başladı.
Daha önce de söylediğimiz gibi, başkalarının kötü durumuna gülmez ve onlarla alay etmeyiz. Fakat kesin olarak şuna inanıyoruz ki, Siyonist işgal devletinin başına gelen bu felaket gökyüzünden gelen adil bir gazap ve tehdit mesajıdır. Siyonistlerin soyundan gelen maymunlar ve domuzlar bu mesaja en ufak bir değer vermemektedir. Dolayısıyla, kanlı ve canice davranışlarının her türlü sonucuna katlanmak zorundadırlar. Başta Ramallah'ta kendileri tarafından tayin edilen başkan olmak üzere gönderilen taziye mesajlarının bizi temsil etmediğini bilmeliler. Çünkü bizler El-Aziz El-Kadir'e onların üzerine gazabını indirmesi için dua etmeye devam edeceğiz. Çünkü onlar yeryüzünde azgınlık yaptılar ve dünyayı fesatla, komplolarıyla, pislikleriyle ve gökyüzünün sessiz kalamayacağı zulümleriyle doldurdular. Bu yangın da onun ilk mesajıdır. Şüphesiz bunun ardından gelecek olanlar daha öldürücü ve Allah'tan başka kimsesi olmayan suçsuz insanlar için daha çok intikam alıcı olacaktır. Şüphesiz Allah, her şeye gücü yetendir.
-
necati türkoğlu 10-12-2010 18:31
bizler allahın izniyle dua ve niyazımızla bu kafir toplumunun helakını allahdan istiyoruz. isteyeceğiz zulumları sürdüğü müddetce . yangında sivil siyonis vatandaşı yanarken bizler görsek .tüm gayretimizle onu ateşten kurtarmaya çalışırdık. ama o kafirler insanlarımızı hem yaktılar hem tepelerden seyrettiler. müslüman elbetteki farklı olmalı, biz ler kendi hevamızala değil allahın buyruklarıyla hareket ederiz güzel bir haber teşekkürler