`Kürt Paketi`nde `makarna`dan başka ne var?
Metiner: `Marksist Leninist bir örgüt din üzerinden siyaset yapmaya kalkışıyor. Öte yandan `ılımlı İslam` diye nitelendirdikleri bir projeye karşı olup, Kemalistler ile beraber hareket etmeleri gerektiğini söylemeleri paradoksal bir durum oluşturuyor. Din üzerinden siyaset yaparak kendilerini bir biçimde yaşatmaya çalışıyorlar.`
Erdoğan'ın uzun yıllar danışmanlığını yapan gazeteci Mehmet Metiner, Kürt sorununa ilişkin 'içeri'den çok önemli bir bilgi verdi. Başbakan Erdoğan, 6 Nisan’da Diyarbakır'da 'Kürt Paketi'ni açıklayacak. Bugünün en önemli sorusu şu: Pakette neler var?
DTP son eylemlerinde dini unsurlar kullanmaya başladı. Sizce bu parti açısından yeni bir strateji mi?
AK Parti ile yerel seçimlerde başka türlü yarışamayacaklarını çok iyi gördüler. Ama bu dini unsurlar kendilerini inkâr anlamına geliyor. Çünkü Marksist Leninist bir örgüt din üzerinden siyaset yapmaya kalkışıyor. Öte yandan "ılımlı İslam" diye nitelendirdikleri bir projeye karşı olup, Kemalistler ile beraber hareket etmeleri gerektiğini söylemeleri paradoksal bir durum oluşturuyor. Din üzerinden siyaset yaparak kendilerini bir biçimde yaşatmaya çalışıyorlar. DTP, Kürt halkının iki noktada temel hassasiyetini gördü. Bunlar milliyet ve din. AK Parti bence her ikisini gözeterek demokratik bir siyaset izlediği için başarılı oldu. DTP de şimdi AK Parti karşısında yerel seçimlerde tekrar ezici bir hezimete uğramamak için yılana sarılmış gibi inkâr siyaseti güdüyor.
DTP'nin Meclis'teki grup toplantısına, üç genç kadının sarı, kırmızı ve yeşil renk türbanla katılmasına ne diyorsunuz?
Çok kışkırtıcı. Zaten ne zaman Kürt sorununa demokratik bir açılım getirilmek istense DTP şu ya da bu şekilde kışkırtıcı, provokatif bir dil kullanarak sabote etmeye çalışıyor.
'SAMİMİ DEĞİLLER'
Türban sorunu için bir mesaj var mı?
Birincisi PKK'nın renklerini simgelemesi nedeniyle, niye PKK'nın renklerini simgeleyen o da ayrı bir tartışma konusu ama başörtüsü gibi aslında tamamen özgürlük sorunu olan bir konunun çözülmesinin provoke edilmesi amaçlanıyor. İkincisi, "Türban bizim için de bir değerdir ama yeşil, sarı ve kırmızı renklerden oluşan bir değerdir" demek istiyorlar. Bir anlamda AK Parti'den farklılıklarını ortaya koyma çabasındalar.
DTP türban konusunda samimi olamaz mı?
Kesinlikle yerel seçimler içindir. Gerçekten dine karşı bir samimiyetleri olsaydı, DTP yöneticileri Ramazan ayında Antalya'da bir otelde düzenlemiş oldukları toplantıda oruç tutmadıklarını gösteren toplu merasim düzenlemezlerdi. Aslında bu tür merasimler Kemalist ve laik çevrelere bir mesaj: "Bizim Kemalizm ve laiklikle bir problemimiz yok. Türkiye'yi tehdit eden bir siyasal İslam tehlikesi var. Bunun göstergesi AK Parti iktidarıdır"
Hizbullah benzeri yapılanmalara dikkat
Dini unsurları kullanmak Hizbullah türü yapılanmalara yol açar mı?
DTP'nin bunu yapması bölgedeki güçleri rahatsız eder, belki buna dönük yeni bir çatışma ortamı tezgâhlanabilir. Dikkatli olmak lazım. Aslında Kürtlüğü ve dini, siyasetin nesnesi haline getiren koşullardan uzak durmak gerekir. Yani DTP'nin açmazı bu. DTP'nin kendi içinde çatışma halinde olan gruplar var. Parti militan unsurların hâkimiyeti altında. Ahmet Türk gibi isimlerin etkili olduğuna inanmıyorum. Ahmet Türk, Sırrı Sakık gibi isimler daha çok vitrin malzemesi.
Peki Talabani'nin ziyareti... Gelişi çok olumlu. PKK ile en etkili biçimde mücadele için bence Kuzey Irak'taki bölgesel yönetimin tanınması gereklidir. Bu Kürt vatandaşlarımızın aidiyet duygularını daha da artıracaktır. Umut ediyorum ki Kuzey Irak yönetimiyle de resmi düzeyde ilişkiler başlar. Kürt liderler Türkiye'nin PKK ile mücadelesinde azımsanmayacak bir katkı sunar.
Kürtçe radyo TV ve enstitü gerekiyor
Başlatılacak entegrasyon hamlesi neleri içeriyor?
Bu hamlenin içinde bence dağdakileri indirecek proje de vardır. Dağa giden yolları tıkayacak bir proje de dahildir. Kürt sorununun demokratik çözümünü mümkün kılacak reformlar mevcuttur. Aynı zamanda da ekonomik boyutu da vardır. Bu PKK'yı bitirir mı?
O zaman DTP'nin bölgedeki durumu ne olur?
PKK, Kürt sorununun çözümsüzlüğünden nemalandığı için Başbakan Erdoğan'ın bu niyetinden çok korkuyor. Bu nedenle hem PKK hem de DTP gerilim ve çatışma siyasetini yerel seçimlere kadar sürdürecektir. Bunun için AK Parti hükümeti elini çabuk tutmalıdır. Çünkü çatışmalar bahane gösterilerek demokratik adımlar atılmazsa tam da PKK ve DTP'nin istediği gerçekleştirilmiş olur. Bu da bir tuzak siyasetidir. Başbakanın da bu tuzak siyasetinin çok farkında olduğunu varsayıyorum. Ayrıca DTP, Diyarbakır'ı kaybettiğinde iddiasını ve varlık nedenini kaybedeceğinin farkında. Dolayısıyla DTP'liler AK Parti'ye Diyarbakır'ı bırakmamak için ellerinden gelen her şeyi yapacaktır.
DTP HÂLÂ GÜÇLÜ
AKP Diyarbakır'ı alabilir mi?
AK Parti şunu bilmeli ki Diyarbakır çantada keklik değil. DTP gücünü muhafaza ediyor. Hele de gerilim ve çatışma ortaya çıkarsa bu ortamda AK Parti'nin siyasal bir üstünlük düşünmesi çok zor olur. Hemen demokratik, kültürel açılımlar, yani okullarda Kürtçenin seçmeli dil olmasını sağlayacak, 24 saat yayın yapan Kürtçe radyolar ve televizyonların açılmasına izin veren, üniversitelerde Kürdoloji enstitüsünün kurulmasına olanak sağlayan yasal düzenlemelerin yapılması gerekir.
Meclis'teki o manzara provokatif
DTP'nin Meclis'teki grup toplantısında ön sırada oturan üç genç kızın sarı, kırmızı ve yeşil türbanlar takması, kamuoyunda çok tartışılmıştı. Bu tür girişimlerin yerel seçimlere yönelik hamleler olduğunu belirten ve 'kışkırtıcı, provokatif' bulan Mehmet Metiner "Türban bizim için de bir değerdir ama yeşil, sarı ve kırmızı renklerden oluşan bir değerdir, demek istiyorlar. Bir anlamda AK Parti'den farklarını ortaya koymak çabasındalar" diyor.
(Röportaj: Ecevit Kılıç / Sabah)