Cahiliyeden ayrışmadan İslami şahsiyetten söz edilemez
`İslami kimliğin ilk adımı kelime-i tevhiddir. Kelime-i tevhid, cahili tüm değer ve sembollerin reddiyle başlar. Cahili değerleri reddetmeden İslami kimlik ve şahsiyetin inşlasından söz edilemez.`
Özgür-Der Çorum Şubesi eğitim seminerlerine devam ediyor. Bu haftaki seminer “İslami Şahsiyetin İnşasında Vahiy Ölçülerle Arınma" başlığı ile Şükrü Hüseyinoğlu tarafından sunuldu.
İslami değerlere saldıranların dahi kendini Müslüman olarak tanımladığı, buna karşılık kendilerini İslam'a nisbet eden birçoklarının da aynıu zamanda "gerçek laik, "gerçek Atatürkçü" olduklarını sürekli dillendirdiği ve böylelikle her şeyin bir birine girdiği bir dönemde yaşanmakta olduğunu hatırlatan Hüseyinoğlu, "İslami kimliğin ilk adımı kelime-i tevhiddir. Kelime-i tevhid, cahili tüm değer ve sembollerin reddiyle başlar. Cahili değerleri reddetmeden İslami kimlik ve şahsiyetin inşasından söz edilemez" dedi.
"Vahye muhatap olan ilk Müslümanlar Kuran’a selim bir akıl ve teslim olmuş bir kalple yaklaşmışlar ve vahyin söylemine teslim olmuşlardır" tesbitinde bulunan Hüseyinoğlu, "Gece ibadeti ve Kur'an okuma emriyle yoğun bir iç eğitime yönlendirilen ilk Kur'an nesli, aynı zamanda "Kalk ve uyar" emriyle tevhidi ilkeleri topluma duyurmaya çağırılmıştır. Bu süreçte Müzzemmil Suresi 10. ayetle cahili işleyişten hicret etmeleri emrolunan Müslümanlar, bir taraftan evlerini mescide dönüştürerek kendi bağımsız işleyişlerini oluşturmaya girişmişler, bir taraftan da başta Kabe olmak üzere Mekke'nin meydanlarında İslami ilkeleri açıkça dillendirmeye koyulmuşlardır" diye konuştu.
İslami şahsiyetin oluşumunda Kur'an kıssalarının önemli bir işlevi olduğunu da belirten Hüseyinoğlu, şöyle devam etti: "Bahçe sahipleri kıssasıyla başlayan ve ardından daha çok peygamberlerin mücadelelerini içeren kıssalarla da ilk Müslümanlara İslami kimlik ve şahsiyetin nasıllığı ve bu kimliğin sosyal ve siyasal alandaki tanıklığının nasıl pratize edileceği anlatılmıştır. İlk nesil, atalarından miras kalan anlayışları vahiyle sorgulayıp terk etmiş, bilgi ve belgeye dayalı Kur'ani aydınlanma süreciyle kısa zamanda örnek bir toplum teşkil etmiştir."
Şükrü Hüseyinoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Hz. Peygamber ve beraberindeki bir avuç Mümin toplumsal bir güç olmadığı ilk dönemde bile cahili tüm değerlerden fert ve cemaat olarak ayrışmışlardır. Zalimlere, tuğyana ve şirke karşı açık tavır takınmışlardır. İlkeler bazında bir uzlaşmaya, karşılıklı tavizleşmeye asla yanaşmamışlardır. Cahiliyenin değer ve sembollerini tazime asla yönelmemişlerdir. Bu süreçle beraber pasif, kendi gettosuna çekilip ibadetiyle meşgul olan bir cemaat değil, bizzat insanların arasında vahyin şahitliğini yapan örnek bir nesil oluşmuştur. Günümüze gelindiğinde, cahili sistem ve işleyişlere entegre olmuş, cahiliyeden ayrışma yerine cahiliyeyle bütünleşmeyi kendisine şiar edinmiş yaklaşımların tevhidi duruş ve İslami kimliği gölgelemekte olduklarını, safların giderek netleşmesi yerine giderek karmaşıklaştığını, düne kadar tevhidi ilkelerden, tağutun reddi ve İslami değerlerin apaçık şahitliğinden yana tavır takınan bazı Müslümanların bile bu kimliksizleştirme süreçlerine dahil olmaya başladığın görmekteyiz. Müslümanlar olarak bu süreci iyi tahlil etmeliyiz. Oluşturulan fiili durumlara, gündem ve durumlara göre değil, Kur'ani ölçülere göre tavır ve tutumuzu belirlemeliyiz.
Kuran’dan kaynaklanan ve beslenen, bağımsız, temiz bir İslami kimlik ve şahsiyet oluşturmalıyız. Şahitlik misyonumuzu hiçbir zaman terk etmemeliyiz. Vahyi mesaja sadık oluşumlar meydana getirerek mücadeleye devam etmeliyiz. Cahiliyeden ayrışmalıyız ve bunu toplumsal zeminlerde, toplumdan kopmadan yapmalıyız. Kendi gettolarımıza çekilerek, toplumla kavga ederek bir sonuca varamayız. Netlik ile sertlik birbirine karıştırılmamalı. Açık ve net bir kimlik, vahyin açık şahitliğine dayalı bir mücadele ile cahili işleyişlerden bağımsız bir İslami duruşu toplumun gündemine taşımalıyız. Çünkü bizim ve tüm insanlığın dünyevi ve uhrevi saadeti, sadece Allah'ın boyasıyla boyanmayı, Allah'ın boyasının yanına başka boyalar eklemeyi reddeden İslami ilkelerin hayata hâkim kılınması ile mümkündür."
-
lLokman CİĞERCİ 17-04-2008 15:41
Sayın hüseyinoğlu vermiş olduğunuz seminerdeki bilgi, ve açıklamalar için yüreğinize,dilinize sağlık.
-
Özgür-der Çorum Şubesi 15-04-2008 09:38
İslami şahsiyeti inşaa etmeye nereden başlayacağımızı ve bu inşaa sürecinin hangi ilkeler ve ölçülerle gerçekleştirilmesi gerektiğine dair net vurgularından dolayı Şükrü kardeşimizden Allah razı olsun.
-
Fahri 15-04-2008 01:26
Gerçekten çok güzel bir konferans olmuş.Allah Hüseyin kardeşimden ve konferansa katılan herkesten razı olsun.