26-05-2008 14:17

`Kur`an Nesli Platformu oluşturulabilir mi` panelinden notlar

`Muharref geleneği, tarihsel birikimi ve modernist sapmayı vahyi ölçülerce birlikte analiz edip, aykırılıklarının neler olduğu konusunda mutabakata varılmalı ve yine bunları da metin haline getirerek deklare etmelidir.`

`Kur`an Nesli Platformu oluşturulabilir mi` panelinden notlar
Özgür-Der Ümraniye Şubesi tarafından düzenlenen "Kur'an Nesli Platformu Oluşturulabilir mi?" başlıklı panel, Ahmed Kalkan, Hamza Türkmen, Mehmet Pamak ve Ramazan Kayan'ın katılımıyla gerçekleştirildi. Konuşmalarda, Kur'an Nesli'ni yeniden inşa etmenin kaçınılmazlığı üzerinde duruldu ve bunu  gerçekleştirmenin yol ve yöntemleri hakkında yorumlar yapıldı.
 
Panelin oturum başkanlığını da yapan Hamza Türkmen, Kur'an Nesli kavramının Seyyid Kutub'u idama götüren en önemli konulardan birisi olduğunu belirtti ve Kutub'un takipçilerinin bu ideali yeterince kavrama ve sosyalleştirme konusunda adım atamadıklarını söyledi.

Kur'an Nesli kavramını ve tasarımının dışında ayrıca Asım'ın Nesli, Diriliş Nesli, Büyük Doğu Nesli vb. de bulunduğunu hatırlatan Türkmen, mezkûr kavramın bunlarla mukayesesinin de yapılmasının gerektiğini belirterek " bu kavram ciddi bir durum değerlendirmesi ve stratejik bir önermeyi içeriyor " dedi.Bu konunun ümmeti yeniden inşa etme özlemini duyan, kitleleri ıslaha çalışan ve bu faaliyetlerini projelendirme gereği duyan İslami etkinlikler açısından ifade ettiği anlam ve değere eğilmemiz gerektiğini söyledi. 

Daha sonra söz alan Ahmed Kalkan ise, hastalığa teşhisin doğru konulduğunu, insanımızın bireysel, toplumsal, siyasal olarakKur'an'dan kopuşun bütün sıkıntılarını yaşamakta olduğunu ve dolayısıyla bütün sıkıntılarımızın Kur'an'dan kopmaktan kaynaklandığını ve çözümün de elbette ki ümmetin yeniden inşa edilip yapılandırılması hedefine yönelmiş örnek bir Kur'an Nesli olmaktan geçtiğini söyledi. Ancak yaşanan hastalığın doktor konumundaki kişi ve kesimlere de maalesef bulaştığını belirten Kalkan "uygun bir yöntem yoksa iyi niyetle yapılan işleri/tedaviyi de olumsuz hale getirir" diyerek usulî soruna dikkat çekti.

Platformun oluşması için her şeyden önce sabit değerler ve ilkelere sahip olunması gerektiğini söyleyen Kalkan, paltforma üye olacak cemaat ve kanaat önderlerinin de öncelikle tevhid ve Kur'an bilincine sahip şuurlu muvahidler olması gerektiğini söyledi. Bu bağlamda "Allah bir, kitap bir, peygamber bir" nutkunun ve birlik beraberlik vurgusunun tek başına yetmediğine dikkat çeken Kalkan, İslami duyarlılıklar taşıyan kişi, kesim ve kitleler arasında onlarca farklı Kur'an anlayışı ve Allah tasavurunun bulunduğu gerçeğini hatırlatarak cemaat sayısı kadar bir din anlayışı, usulî yaklaşım farklılığının bulunduğunu söyledi.

Mehmet Pamak ise, ümmeti inşa etmenin akidevi bir sorumluluk ve bunun için Kur'an Nelinin inşasından hareket etmenin aynı oranda akidevi ve stratejik bir öncelik olarak algılanması gerektiğini söyleyerek başladığı konuşmasında şahitlik ödevi bağlamında Kur'an Nesli için en temel şartın Kur'an'ı hakkıyla okumak veKur'an'ı temel alan bir din anlayışıyla yeniden hakkı, insanı, hayatı, şahsiyeti, toplumu inşa etmeye yönelmek olduğunu söyledi. Bunun içinse ilk Kur'an Neslinin örnekliğinin önemini vurgulayan Pamak onların şirkten tevhide, cahiliyedenİslam'a doğru gerçekleştirdikleri hicret ve şirk sisteminden i'tizal edip ümmeti oluşturmak üzere cemaatleştiklerini belirtti ve bu örnekliğe ittiba etmemiz gerektiğini söyledi.

Geniş boyutta düşünüldüğünde ortak platform oluşturmanın şartlarının olmadığını belirten Pamak, ancak kendi özel şartlarımızda buna yönelmenin mümkün ve hatta acil bir durum olduğunu söyleyerek bunun Kur'an Nesline vurgu yapan, Kur'an'ı öne çıkaran, Kur'an'la yeniden inşadan bahseden kesimlerin, öbeklerin öncü kadrolarından oluşturulmasının gerektiğini söyledi.

Ramazan Kayan ise, "Ortada Kur'an varsa mutlaka Kur'an Nesli de olacaktır. Ya da Kur'an var oldukça Kur'an Nesli de var olacaktır. Kur'an Nesli ideali var oldukça da kendi iç sorunları olsa bile onu gerçekleştirmek için gerekli çaba ve gayretler gösterilecektir-gösterilmek mecburiyetindedir; bu, akidevi bir zorunluluktur" diyerek başladığı konuşmasına öncelikle "nasıl bir Kur'an"sorusunu sormamızın önemini belirterek konunun öznesi olan Kur'an tasavvurumuzun nasıl olması gerektiğini tahlil etti.

Kur'an Nesli öbekleri ve şahsiyetleri arasında çeşitli sorun ve farklılıkların bulunmasının da doğal görülmesi gerektiğini belirten Kayan asıl olanın temel sabitelerden bir konsensüse varmak olduğunu, nitekim ilk Nesil arasında da beşer olmaktanileri gelen sorunların ve anlaşmazlıklarınvaki olduğunu söyledi. Ve Kur'an Neslini inşa sürecine adım atanlarımızın da çeşitli sorun ve sıkıntılarının bulunduğunu ve bunların özlenen platform oluşturulmadan önce mutlaka muhasebe edilmesi gerektiğini söyledi.

Panelin sonucunda katılımcıların Platform çerçevesine dönük olarak yaptıkları tekliflerde şu vurgular öne çıkmış oldu:

* Platformun oluşumu öncesinde itikadında, kültüründe, ahlakında Kur'an'ın bağlayıcılığını önemseyen kanaat ve cemaat önderleri bir araya gelerek platformun ilkeleri, çerçevesi üzerine istişare etmeli ve bu belgeye dönüştürülerek deklare edilmelidir; peşi sıra daha üst ve geniş katılımlı istişari organizasyonlarla çekirdek kadronun oluşturacağı bu temel çerçeve tartışmaya açılmalıdır.

* Platform aceleye getirilmemeli; üst düzey istişari koordinasyon ve geniş katılımlı müzakereler yapıldıktan sonra öncelikler tespit edilmeli; platform gruplar üstü bir çehrede olmalı ve kitleye yayılmada tedrici bir süreç izlenmelidir.

* Platform oluşumu ve çerçevesinin belirlenmesi için gerekli irtibat ve temasların en kısa sürede başlatılması gerekir.

* Platform ittifakın değil, vahdetin ürünü olmalı; bizi vahdete götürmelidir.

* Farklılıklar değil, mutabakatlardan hareket edilmeli ve bunları önceleyen bir perspektif oturtulmalıdır.

* Platform birikimimizde hâkim olan dağınıklık, ve savrukluğu asgariye indireceği, birliktelik ahlakını derinleştireceği, pratik/dinamik bir fıkhın oluşmasına zemin hazırlayacağı ve faaliyetlerimizi denetleyip disiplinize edeceği bilinciyle oluşturulmalıdır.

* Platform salt iktidar odaklı, sonuç almaya kilitlenmiş dünyevi karakterde değil, öncelikle ibadî bir perspektifle oluşturulmalıdır.

* Kur'an talebeleri halktan ve fiili imtihan zemininden uzak seralarda değil, halk arasında ve mücadele zemininde eğitilmelidir. Kur'an Nesli anlayışına, birikimine ve mücadelesine sahip olan insanların "Azim bir ahlak üzerinde" olmaları gerekir. Hele insanların fıtratlarından yabancılaştırıldıkları bugünkü teknolojik ifsad çağında birikimi, olgunluğu, saygısı, adabı, eminliği, ahde vefası, adanmışlığı, tevazusu ile örnekleşmeyen söylem ve tutumlar bu dairenin dışında tutulmamalıdır.

* Mevzi çalışmaları önceleyen, sahip olduğu kazanımları korumaya çalışan irili ufaklı oluşumlar da istişari sürece katılmalı; ilk etapta en azından kitlelere dönük akidevi ve usulî eksende panel, seminer, sempozyum vb. gibi faaliyetler tertiplenmeli, var olanlar geliştirilmeli ve bu çerçevede sağlanacak kolektif açılımlar metne dönüştürülmelidir.

* İdeal planda kuşatıcı bir istişari organizasyonun şartları yeterince oluşmamışsa da reel düzeyde oluşturulacak dar ve sınırlı platform bunun şartlarını oluşturma çabasında olmalı ve bağlayıcı bir manifestonun oluşumu sürecini hazırlamalıdır.

* Aşırı idealize edilmiş, mükemmeliyetçi yaklaşımlardan uzak durmalı ve yaşanan hayat/vakıa içerisinde platform projelendirilmelidir.

* Platformun kimlerden oluşacağı ve hangi öbekleri bünyesine alacağı netleştirilerek kurumsal mutabakata varmalı; bu mutabakatın zemini Kur'anî sabiteler ve mütevatir sünnet olmalı, içtihadi farklılıklara ise müsamaha gösterilmelidir.

* Muharref geleneği, tarihsel birikimi ve modernist sapmayı vahyi ölçülerce birlikte analiz edip, aykırılıklarının neler olduğu konusunda mutabakata varılmalı ve yine bunları da metin haline getirerek deklare etmelidir.

* Gruplar arası diyalogları arttırmalı ve sürekli kılmalıdır; çeşitli periyotlarda grup öncüleri arasında irtibat sağlanmalı ve görüş alış verişinde bulunulmalı; en azından ortak gündemler ve sorunlar konusunda kamuoyuna ortak mesajlar verilmelidir.

* Ve yine böyle bir platform kurulmadan ve kitlelere yönelik açılımlarda bulunmadan once, Müslüman kamuoyunda öncü olarak algılanan şahıslar arasındaçeşitli periyotlarda birliktelik sağlanarak yurdun çeşitli bölgelerindeki öbeklere dönük kaynaştırıcı, motive edici, istişari ziyaretler koordine edilmelidir.

(Kaynak: Haksöz Haber)

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !