08-02-2021 12:37

`Modernizmin modern insanı, `dünyada Cenneti inşâ edeceğim` dedi, fakat Cehennemi inşâ etti` (HABER-VİDEO)

İlmî ve Kültürel Araştırmalar Vakfı-İLKAV, bir online Eğitim Konferansını daha youtube sayfasından gerçekleştirdi. Online Eğitim Konferansının bu haftaki konuğu “Her Şeyin Tüketildiği Bir Zamanda Tükenmeden Var Olabilmek” başlıklı sunumuyla Prof. Dr. Celaleddin Vatandaş idi.

`Modernizmin modern insanı, `dünyada Cenneti inşâ edeceğim` dedi, fakat Cehennemi inşâ etti` (HABER-VİDEO)
İlmî ve Kültürel Araştırmalar Vakfı-İLKAV, bir online Eğitim Konferansını daha youtube sayfasından gerçekleştirdi. Online Eğitim Konferansının bu haftaki konuğu “Her Şeyin Tüketildiği Bir Zamanda Tükenmeden Var Olabilmek” başlıklı sunumuyla Prof. Dr. Celaleddin VATANDAŞ idi.
 
Konferansta şu konuların altı çizildi:                                                                                   
- Modern insanın “Cenneti yeryüzünde inşâ edeceğim” söyleminin palavra olduğu yine kendilerinden insaflı olanlarca, anlaşıldı ve itiraf edildi. 
- Modernite, her şeyin tüketime endeksli bir şekilde tüketildiği bir dünya inşâ etti. 
Bir bakalım, tükettiklerimizin ne kadarı ihtiyaçlarımızdan oluşuyor ve biz tükettikçe kimlerin cebi doluyor? 
- Modernizm, tüketimi bir hayat tarzı, bir din haline getirince AVM’ler de bu dinin ibadethaneleri oldu.
- Batılı bir sosyolog olan Erich Fromm, “Cenneti modern insana tahayyül ettirsek, o Cenneti çok güzel bir AVM olarak tahayyül eder” der.
- Modernite, hayvan sevgisi istismârı üzerinden hayvanlara yapılan zulümleri de kullanarak bizim bir ibadetimiz olan Kurban İbadetimizi hedef haline getirebilirler. Yarın, bizim torunlarımıza kurban kesmenin ne kadar “vahşi” ve “kanlı” bir ibadet olduğunu ve Allah’ın da kan dökmeyi emreden bir ilah olduğunu söylettirebilirler.
- Her şeyin tüketildiği bir zamanda tükenmeden var olabilmek başlığı, Hz. Hûd’un kavmi Âd’a yönelik davetindeki ifadelerin ve mücadelesinin tamamından çıkarılan bir derstir: 
Âd kavmi, tıpkı bugünün modernistleri gibi haksız ve zulümle çok zengin olmuş, müstağnî ve insanlıklarından uzaklaşmış bir kavim. Hûd (a.s.) onlara olan teblîgâtını başlatınca onlar, modernistlerin de dedikleri gibi “bütün bu hayatımızdan, rahat ve lüksümüzden vaz mı geçelim” diyorlar. Hûd (a.s.) da onlara, Allah’ın azabının yakın olduğunu söyler. O azap, bir bulut olarak ufukta belirince onlar, “bu bulutlar, bize gelen yağmur bulutları” dediler. O bulutların içinde onların azapları saklıydı. O azap ile onlar yeryüzünden silinip gittiler, sanki hiç yaşamamış gibi yerleri ıpıssız kaldı.
Bugün de modernizmin oluşturduğu çirkinlikler ve kötülükler yüzünden ufkumuzu kara kara bulutlar kaplamıştır. Eğer biz de, bu durumda Âd kavmi gibi düşünüp yaşar yani modern insanın yaşadığı gibi yaşar, düşünür ve onların mantığına sahip olur onlarla beraber olursak biz de onlar gibi “sanki hiç yaşamamış gibiydiler” konumuna düşerek helak olanlardan oluruz. Ama bizler, İslâmî kimliğimizle, tükenmeden var olanlardan, direnenlerden olmalıyız.  
Hûd (a.s.)’ın kavmi ile ilgili kıssa ile bugünün modernist anlayıştaki insanların söylem ve eylemlerindeki yakın benzerlikler ile sonlarındaki benzerliklere çekilen dikkatlerle konferans sona erdi.
 
Konferansın videosu aşağıda sunulmuştur:  
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !