Doğru ekinler olmak
Uygun toprağa ekilmiş, doğru ekinler hep vardır ve hep var olacaktır Allah’ın izniyle. Allah bir tek kişi vasıtasıyla da inkılabını gerçekleştirebilir, yeter ki ekinimiz tam ekin olsun. Bütün mesele, “o bir tek kişi ben olabilirim” cesaretini gösterebilmektir.
Müslümanların değişip dönüştüğü, bir nevi irtidat halinde oldukları yorumlarını çokça yapıyoruz; bu yazıda da olduğu gibi. Fakat olaya belki bir de şu gözle bakmamız gerekmektedir: Adına üzüntü duyduğumuz ekinlerimiz belki de daha en başta yol kıyısına, kayalıklara ya da dikenler arasına ekilmişti. Belki onları doğru ekin sanmakla yanlış bir okuma yaptık. Uygun toprağa ekilmiş, doğru ekinler hep vardır ve hep var olacaktır Allah’ın izniyle. Allah bir tek kişi vasıtasıyla da inkılabını gerçekleştirebilir, yeter ki ekinimiz tam ekin olsun. Bütün mesele, “o bir tek kişi ben olabilirim” cesaretini gösterebilmektir.
Kötü ekinlerin hikayesi bize köstek olamaz. Nuh’dan ve Muhammed (as)’dan, yanındaki o, uzak görüşlü, baldırı çıplak takımını kovması istenmişti. Mele-mütref takımının kibri, onlarla aynı ortamı paylaşmaya izin vermiyordu. Müşriklerin hor gördükleri, yeryüzünün en büyük inkılabını gerçekleştirecek olan mütevazi müminlerdi. Firavunun gözünde Musa, iki lafı bir araya getiremeyecek kadar aciz biriydi. Aciz olanın kim olduğu ise çok geçmeden anlaşılmıştır.