Abdulhamid Turgut`a tanıklığım
Abdulhamid Turgut hocamız bedenen zayıf, kişilik olarak nazik ve zarif birisiydi. Güler yüzlü, tatlı dilli, söz ve davranışları, giyim kuşamıyla kendisini görenlere sürur verir, dâveti ve sohbetiyle insanlara Allah`ı (cc) hatırlatırdı. İbadetlerindeki, özellikle de namazlarındaki ihlası ve hassasiyeti onu tanıyan herkesçe biliniyordu.
İçeri girdiğimizde onu gördüğümde çok şaşırmıştım. Çünkü karşımdaki kişi sanki daha önce basından haberlerini öğrendiğimiz o akla hayale gelmeyen işkencelere maruz kalmış, dehşet verici zulümleri yaşamış kişi değilmiş gibi duruyordu. O sıkıntıları hiç yaşamamış gibi, gelen misafirlerini ayakta ve tebessümle karşılıyor, oturmaları için yer gösterip hürmet ediyordu.Ziyarete gelen misafirlerinin kendisine sorduğu sorulara cevaben tek suçunun gerçek manada Müslümanlığı/dinini yaşamak istemesi olduğunu, ama laik, Kemalist rejimin bu kadarına tahammül edemediğini anlatıyordu. Önce kurmaca örgüt iddiası neticesinde tutuklanmış, sonrasında ise soğuk ve karanlık zindanlara hapsedilip türlü işkencelere maruz bırakılmıştı. Ve ekliyordu; kardeşlerim korkmayın bu tağutlardan, onların tehditlerinden, işkence ve zindanlarından…
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !