08-10-2008 15:29

Muhammed Bakır es-Sadr

Şii kültür havzası içinde Kur`an merkezli bir ıslah çizgisinin gelişimine katkı sağlamış olan Şehid Muhammed Bakır es-Sadr Sadr, sadece İslam dünyası için değil insanlık birikimi için de önemli bir değerdir.

Muhammed Bakır es-Sadr

Şii kültür havzası içinde Kur'an merkezli bir ıslah çizgisinin gelişimine katkı sağlamış olan şehid Muhammed Bakır es-Sadr, sadece İslam dünyası için değil insanlık birikimi için de önemli bir değerdir. Kur'an çalışmaları, varlık ve tarih felsefesi ve ekonomi alanında telif ettiği eserler halen üzerinde araştırılmayı beklemektedir.

Türkiyeli okuyucunun da Türkçe'ye "İslam Ekonomi Doktrini" adıyla çevrilen "İktisaduna" ve "Kur'an Okulu" adıyla Türkçe'ye kazandırılan çaplı eserleriyle tanıdığı Muhammed Bakır es-Sadr'ın, şehadetiyle sonuçlanan son tutuklanışı şöyle gelişmişti: Muhammed Bakır Sadr, Hicri 1399 yılının Cemaziyelevvel ayında Saddam düzenine karşı mücadelesine yeni ivme boyutlar kazandırdı. Siyasi mücadeleyi yürütmekle birlikte Kur'an tefsiri derslerini başlattı ve bu çatı altında Irak halkını aydınlatmaya başladı. Muhammed Bakır Sadr'ın tefsir dersleri, İslami öğretilerden ve bu öğretilerin güncel yorumlarından haberdar olmak isteyen kimseler arasında büyük bir ilgiyle karşılandı. Halkın gösterdiği bu ilgiden çekinen Saddam rejimi, bu dersleri yasaklayarak Muhammed Bakır Sadrı tutukladı ve hapsettirdi.

Tutukluluk döneminde Muhammed Bakır Sadr'dan, İran İslam İnkılabını ve kıyamın önderini savunmaması istenmiş ve Muhammed Bakır Sadrın verdiği cevap ise şöyle olmuştu: Ben Müslümanım; Irak ve İran Müslümanları da dahil olmak üzere bütün dünya Müslümanlarının kaderi hakkında sorumluyum ve sorumluluğumun gereğini de yerine getirmek zorundayım. Dini mükellefiyet ise İran ve Irakla sınırlı değildir. İran İslam İnkılabını ve önderini savunmak da şeri vazifemin bir parçasıdır.

Saddam rejimi memurları, Muhammed Bakır Sadr'a defalarca bu tür tekliflerde bulunmuş ve her defasında da red cevabı almışlardır. Muhammed Bakır Sadr'ın tutuklu olduğu hapishane duvarlarının dışında ise destekçileri onun mücadelesine destek amaçlı kıyama girişmişti. İnsanlar her köşe bucakta bir araya gelerek Muhammed Bakır Sadr lehinde sloganlar atıyor ve mitingler düzenliyordu. Halkın desteği karşısında şaşkına dönen ve dehşete düşen Saddam rejimi, onu serbest bırakmak zorunda kalmıştı. Ancak bu serbestlik de uzun sürmemiş ve 1399 hicri yılın Receb ayının 18. günü evi emniyet güçlerince muhasara edilmiş ve bu kuşatma dokuz ay boyunca devam etmişti. Irak Baas rejimi, bu dokuz aylık muhasara döneminde, Muhammed Bakır Sadr'ı tehdit ederek ve vaatlerde bulunarak uzlaşmaya çağırmış ve her defasında da şu red cevabını almıştı: Ben uzun zamandır şehadete hazırlanmış ve kucak açmışım... Gayr-i insani ve din karşıtı isteklerinize asla olumlu cevap vermeyeceğim. Benim yolum, seçtiğimden başkası olmayacaktır... Beni ölümle tehdit etmeye kalkışmayın ve Saddam'a da deyin ki onun gibi tağutların gücü karşısında yılmayacak ve teslim olmayacağım. Ben bugün İslam devletinin kurulması yönündeki arzularıma ulaşmış bulunuyorum. Çünkü İmam Humeyni böyle bir devleti kurmuştur. Bunun ötesinde bir arzu taşımamaktayım. Bundan sonra ölmek veya yaşamak benim açımdan aynı şeylerdir...

Muhammed Bakır Sadr, evinin emniyet güçlerince kuşatılması ve bu muhasaranın dokuz aylık süresi döneminde bile mücadele ve direnişinden taviz vermedi ve kız kardeşi ile tekrar tutuklanarak hapse götürüldükten dört gün sonra da vahşi bir şekilde şehid edildi. Muhammed Bakır es-Sadr'ın şehid edilmesiyle, Sadr ailesinin mücadelesine yeni bir fasıl daha eklenmiş oluyordu.

(Kaynak: Kudüs Yolu)

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !