“Kemalist kamp bozguna uğradı”
Kemalist kampın bozgununu dış basından alıntılarla anlatan Özdenören, `Demek ki, seçmen Kemalizm üzerinden kurgulanan söyleme itibar etmedi. Bu çağrılar yalnızca CHP`nin 70 milletvekilinin MHP`ye kaymasını sonuçlamaktan ibaret kaldı` diye yazdı.
Yeni Şafak gazetesi yazarı Rasim Özdenören dünya basınından seçtiği başlıklarla bir seçim değerlendirmesi kaleme aldı. Kemalist kampın bozgununu dış basından alıntılarla anlatan Özdenören, "Demek ki, seçmen Kemalizm üzerinden kurgulanan söyleme itibar etmedi. Bu çağrılar yalnızca CHP'nin 70 milletvekilinin MHP'ye kaymasını sonuçlamaktan ibaret kaldı" diye yazdı. İşte Özdenören'in yazısı:
“Atatürk'e oynamak nafile”
Rasim ÖZDENÖREN / Yeni Şafak
Oysa senaryo onun üzerine kurulmuş ve sahneye bu senaryo sürülmüştü. İlkin “Cumhuriyet mitingi” adı altında derleme kalabalıklarla üç büyük kentte toplantılar düzenlendi. Ardından 27 Nisan'da askerlerin internetteki muhtırası yayınlandı. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde Meclis'in olağan işleyişine ket vurularak Meclis kararı Anayasa Mahkemesi'ne intikal ettirildi. Mahkeme'den Yasa hükümleri kanırtılarak yorum çıkartıldı. Ve “derhal seçim”in yolu bu suretle açıldı. Meclis'in içindeki ve dışındaki bütün muhalifler bu senaryonun kurgusuna ve sahnelenmesine elbirliği ile yardımcı oldu. Ve seçim süreci başladı. Bu süreçte:
- imdat, şeriat geliyor
- laiklik tehlikede
- cumhuriyet tehlikede
- özelleştirmeye hayır
- Türkiye bölünüyor
- ABD kahrolsun
- AB'ye hayır
- K. Irak'a asker gönderelim
sloganları kullanılarak ulusalcılık ve milliyetçilik çağrıları yapıldı. Bütün bu sloganlar ve taktik uygulamalar Kemalizm üstünden devreye sokuldu.
Neticede tüm bunların hâsılası olan seçim sonucu ortaya çıktı: HEZİMET!
Demek ki, seçmen Kemalizm üzerinden kurgulanan söyleme itibar etmedi.
Bu çağrılar yalnızca CHP'nin 70 milletvekilinin MHP'ye kaymasını sonuçlamaktan ibaret kaldı.
Fransa basını: “Baykal'ın Atatürk'e oynaması nafile” dedi. Le Monde seçim sonucunu “Kemalist kamp bozguna uğradı” şeklinde değerlendirdi.
Le Figaro: “İslamcılar büyük zaferle yeniden seçildi. Seçimde fatura, Mustafa Kemal'in arkasına saklanıp devletçiliği öven ve Avrupa'ya güvenmeyip sert bir Amerikan karşıtlığı güden Deniz Baykal'ın ana muhalefet partisi CHP'ye kesildi” dedi.
Alman basınından Frankfurter Allgemeine: “Bu aynı zamanda orduya karşı da bir halkoylaması oldu” dedi.
Tagesspiegel: “Seçimlerle nöbet nihai olarak Kemalist elitlerin elinden Anadolu'nun yeni ortadireğine geçti. Erdoğan'ın İslamcılık tehlikesi saçtığı iddiasına seçmen inanmadı” yorumunu getirdi.
Stuttgarter Zeitung: “Bu seçimlerle Türkiye'nin eline Batılı demokrasiyi İslâm gelenekleriyle bütünleştirip refah yaratan yeni bir model oluşturma fırsatı geçti. Kemalist elit zümreyi tasfiye eden Türkiye, ilk önemli sınavı cumhurbaşkanlığı seçiminde verecek” dedi.
Thüringer Allgemeine: “Halk, AB'ye tam üyelik şartlarını yerine getirecek reformları sürdürmesi için iktidarı görevlendirdi. Bu Türkiye için olduğu kadar Avrupa için de fırsat. Bu açıdan sonuç, tarihî dönüm noktası olarak tanımlanabilir” dedi.
Ve nihayet Bild: “AKP toprak kayması gibi zafer kazandı” değerlendirmesini yaptı.
Demek ki, ideolojik söylem kazandırmıyor. CHP yöneticilerinin partilerini durmadan Atatürk'ün partisi diye lanse etmesi iş tutmuyor.
Anlaşılıyor ki, seçmen afaki laflara değil, fakat gündelik hayatında somut karşılığı olan söyleme oyunu veriyor. Kemalizm üzerinden politika geliştirmeye yeltenenler bundan böyle bir defa değil, iki defa düşünmeli.. ve 2007 sonuçlarını akıllarında tutmaya çalışmalıdır.
(Rasim Özdenören / Yenişafak)