Hacc`dan dönüş (Ali Şeriati`den)
Sen ey İbrahim rolüne soyunmuş, Makâm-i İbrahim`de durmuş, İbrahim`in ayak izlerinde yürümüş ve İbrahim`in Rabbi`nin Eli`ne biat elini vermiş kimse! İbrahim gibi yaşa, kendi çağında iman Ka`be`sinin mimarı ol. Kavmini, uyuşuk hayat bataklığından, ölü hayat, uyku rahatlığı, zulüm zilleti ve cehaletin zulmetinden çıkararak harekete geçir, yön ver, Hacc`a davet et, Tavafa getir.
Ey Hacı!
Şimdi nereye gidiyorsun? Eve mi? Hayata mı? Dünyaya mı? Hacc'dan aynen geldiğin gibi mi gidiyorsun?Asla!
Ey Hacı!
Sen ki bu sahnede "İbrahim rolü"nü oynamış, İbrahim'i sembolize etmişsin! İyi sanatçı, rolünü oynadığı karakterde erir. Eğer rolünü iyi oynarsa, sahne işi biter, ama kendisinin işi bitmez. Öyle sanatçılar gelmişlerdir ki ifa ettikleri rolden uzaklaşmamış, rollerini içselleştirerek ölmüşlerdir! Ve sen İbrahim rolünü oyunla değil, ibadetle, aşkla üstlenmiş müslüman! Allah'ın Evi'nden kendi evine gitme, İbrahim rolünden çıkıp kendi rolüne dönme! Halkın/insanların evini terketme, kendi toprağına tekrar ayak basma, kendi kilimine oturma tekrar. İhram'ı çıkarıp da bedenini kendi kılığına bürüme!
Mina'dan Mekke'ye İsmail'inle birlikte dön! Sen İbrahim'sin: tarihin büyük put kırıcısı, dünyada Tevhidin kurucusu, topluluğun hidayet misyonunu üstlenmiş elçi, sabrı ölçülemez isyankar, yol gösterici ihtilalci, ruhunda ıstırap, gönlünde aşk, yüzünde nur ve.... elinde balta! Küfrün kalbinden imanın fışkırışı, şirk bataklığından Tevhidin feveranı!
İbrahim: beşeriyet taifesinin put kırıcısı, kendi kabilesinin put yontucusu Âzer'in evinden çıktı! Put kıran, Nemrud'u mağlub eden, cehalet ve zulmü ezen, uyumaya düşman, zilletin verdiği huzura başkaldıran, zulmün sağladığı güvenliğe isyan eden, kabilenin önderi, hareketin yöneticisi; hayat ve hareketin, yönün, ülkü ve umudun, iman ve Tevhidin örnek şahsiyeti, Evet İbrahim'sin sen! Öyleyse ateşin ortasına git; zulüm ve cehalet ateşinin içine dal ki halkı ateşten kurtarasın: zulüm ve cehalet ateşinden! Sorumlu her insanın yazgısında var olan ateş; aydınlık ve kurtuluş sorumlusu her insanın. Fakat... Tevhid Rabbi, Nemrut ve Nemrutçuların İbrahimîlerin üzerine saldığı ateşi kırmızı güle dönüştürür! Yanmazsın, dolayısıyla kül de olmazsın. Maksat, cihad yolunda ateşe kadar gidebilmen; İnsanları ateşten kurtarmak için kendini ateşe atman; "en ıstırap verici şehadet'e ermendir!
Ey İbrahimî Hacı!
İsmail'ini kurban et; kendi ellerinle bıçağı boğazına daya... Ki halkın boğazındaki bıçağı kaldırıp atasın; iktidar saraylarının temellerinde, yağma hazinelerinin başında, dırar ve zillet mabetlerinin eşiğinde, boğazlanan insanların boğazlarındaki hançeri alıp İsmail'inin boğazına daya ki hançeri celladın elinden alma gücünü elde edebilesin! Ama... İsmaillerin fidyesini, bizzat İbrahim'in İlahı öder. Öldürmezsin, İsmail'ini kaybetmezsin. Amaç, iman yolunda İsmail'ini kendi ellerinle boğazlama noktasına kadar ilerleyebilmen. Ta "şehâdetten daha acı verici mertebe"ye kadar!
Ve şimdi ey Hacı!
Aşk tarafından geliyorsun, "İbrahim'in Makamı"nda durmuşsun, İbrahim'in Makamı'na erişmişsin!İbrahim buraya geldiğinde, feleğin çemberinden geçmiş, hayatın zor tecrübelerini yaşamıştı. Put kırıcılık, Nemrud'u mağlub etme, mancınıkla ateş azabına atılma, İblis'le mücadele, İsmail'i kurban etme... hicretler, ıstıraplar, yalnızlıklar, işkenceler, mahrumiyetler ve Nübüvvetten İmamete kadar;"ferdiyef'ten "cemiyet"e, put yontan Âzer'in evinin çocuğu oluştan Tevhid Evi'ni bina etmeye kadar! Şimdi burada durmakta. Saçlarına ak düşmüş... Bir tarih sığdırdığı ömrünün sonunda... Ev'i bina etmekle görevlendirilmiş, Hacer-i Esved'i yerleştirmek, Allah'ın Evi'ni, Allah'ın Eli'ni dikmek... Yardımcısı İsmail! Taş çekiyor, babasına uzatıyor. Babası da bu taşların üzerinde durup temelleri üzerinde Ev'i inşa ediyor! Ne hayretamiz bir durum! İsmail ve İbrahim Ka'be binasının ustaları. İsmail ve İbrahim! Biri ateşten geçip gelmiş, diğeri kurbanlıktan. Ve işte her ikisi de şimdi Allah'ın memuru, halkın sorumlusu, yeryüzünde en eski Tevhid tapınağının, Tarihte "insanların ilk evi"nin, "özgürlük evi"nin, özgürlük mabedinin, aşka, perestiş ve harem Ka'be'sinin, iffet, mahremiyet ve melekût perdesinin sembolü olan Ka'be'nin mimarı.
Ve sen şimdi "İbrahim'in Makamı"nda, İbrahim'in bastığı yerlere ayak basmakta; İbrahim'in yükseliş merdivenin en son basamağında, İbrahim'in Mirac'a yükselişinin en yüksek noktasında, Takamıb'da, İbrahim'e en yakın mesafedesin: "Makam-ı İbrahim"
Şu halde sen, Ka'be'nin banisi, Özgürlük Evi'nin mimarı, Tevhid'in kurucusu, sorumlu, âşık, bilinçli, put kıran, kabile önderi, Nemrud'un zulmüne karşı mücadeleye giren, şirk cehaletiyle savaşan, İblis'in vesvesesiyle cihad eden, insanların içine vesvese atan Hannas'a karşı savaşım veren bir kimsesin.
Yersiz yurtsuzluğa, eziyet ve ıstıraba, tehlikeye, ateşe... İsmail'ini boğazlamaya tahammül et...! Şimdi ne kendin için bir ev, ne de İsmail'in için bir sığınak yap. İnsanlar için bir ev, sığınmasızlar için bir çatı, takibe uğrayanlar, kaçaklar, bütün bir yeryüzünde korkarak kaçan ve bir sığınak bulamayan, her yerde Nemrud'un takip ettiği yaralı, sığınmasız avlar için bir yuva kur.
Zulmetin bu şeb-i yeldâsında bir meşale yak!
Bu zulüm gecesinde bir feryâd ol.
Her yerin utanç dolu ve emniyetsiz olduğu, yeryüzünü büyük ve hürmetsiz bir fuhuşhâneye çevirdikleri, dünyayı tecavüz, haksızlık ve özel muamelenin dışında her şeyin yasak olduğu bir katil merkezi haline getirdikleri bir zamanda harîm, harem, güvenlik, insan için temiz ve hür, Allah'ın Evi -insanlar/ halk- için güvenlikli, temiz ve hür bir harîm, bir harem...
Sen ey İbrahim rolüne soyunmuş, Makâm-i İbrahim'de durmuş, İbrahim'in ayak izlerinde yürümüş ve İbrahim'in Rabbi'nin Eli'ne biat elini vermiş kimse!
İbrahim gibi yaşa, kendi çağında iman Ka'be'sinin mimarı ol. Kavmini, uyuşuk hayat bataklığından, ölü hayat, uyku rahatlığı, zulüm zilleti ve cehaletin zulmetinden çıkararak harekete geçir, yön ver, Hacc'a davet et, Tavafa getir.
Ve sen ey Allah'ın "müttefik"i, ey İbrahim'le "aynı yolu takib eden"! Sen ki Tavaftan geliyorsun, Hacc işini kadınların Tavafıyla birlikte bitirmişsin, kendini Tavaf eden halkta fena etmek İbrahim suretinde çıkıp geldin. Ka'be mimarının, Harem şehri inşa edenin, Mescid-i Haram'ı bina edenin makamında durmuş, Müttefik'in -Allah- ile karşılaşma imkanı elde etmişsin.
Kendi toprağını harem bölge yap! Zira harem bölgedesin.
Kendi çağını haram zaman yap! Zira haram zamandasın.
Yeryüzünü Mescid-i Haram yap! Zira Mescid-i Haram'dasın.
Zira "Yeryüzü Allah'ın Mescidi'dir" Ama görüyorsun ki "öyle değil"!(Hacc kitabından / Ali Şeriati)
-
ilyas metin 25-11-2010 17:53
bu sözlerin önüne ve arkasına konulacak fazla ne şöylenebilirki. Allahın rahmeti üzerine olsun