Nihat GÜÇ
21 Temmuz 2020
HER ŞEY KAYIT ALTINDA!
Ali Bey'in cep telefonu uzun uzadıya çaldı. Hemen cevap veremedi elindeki işten dolayı. Cevap veremeyince kapandı haliyle. Ellerini yıkadı, kuruladı. Bakacağı esnada telefonu yeniden çalmaya başladı. Telefona cevap verirken “Alo” demeyi pek sevmezdi. Telefonlara cevap verirken kendisine has bir stil kullanıyordu;“Efendim!” diyerek cevapladı gelen aramayı.-Günaydın! Ben Murat. ….den arıyorum. Telefon numaranızı internette buldum. Ali Bey ile görüşecektim.-Buyurun ben Ali.-… imalatçısı olduğunuz yazıyor. Doğru mu?-Evet Efendim! Doğrudur.-Bana … lazım, bulabilir miyiz acaba?-Bulunur efendim! Ne kadar lazımdı?-Bana şimdilik yüz bin adet lazım.-Ne zaman lazım olduğunu da söylerseniz!-Hemen şimdi. Yada bir kısmını bugün yarın diğer kısmını da peyderpey teslim edebilirsiniz.-İstediğiniz miktar stoklarımızda mevcuttur.-Birim fiyatını öğrenebilir miyim?-Fiyatlarımız standarttır. Herkese verdiğimiz fiyattan size de göndeririz. Kusura bakmayın ama şunu hemen belirtmem gerekiyor. Prensip olarak peşin çalışıyoruz. Malı indirirken parasını da alıyoruz. Tanesi bir TL ye gelir, nakliyesi şehir içinde olduğunuz için bize ait. İstediğiniz zaman verdiğiniz adrese teslim ediyoruz.-İstersek mallar yarın elimize geçer mi?-Gelir efendim. Yeter ki siz adres verin. Yarın sabah saat on civarı, siz uygun olursanız, teslim edebilirim?-Uygundur. Ancak ayağımızın alışması için biraz indirim yapmanızı istirham ediyorum.-Murat Bey! Dediğim gibi fiyatlarımız sabittir. Zaten çok fazla bir karımız yok. Piyasada satılan emsallerine nazaran en uygun satan biziz. Maalesef indirim konusunda yapılacak bir şey yok.-Bu seferlik böyle olsun. Diğer alımlarımızda duruma bakarız. Yarın bekliyorum o zaman.-Tamam. Siz adresinizi ve konumunuzu gönderin, sabahleyin saat on civarı ben orada olurum inşaAllah.-Konumu gönderiyorum. Sabahleyin ne zaman gelirseniz gelin sizi bekliyor olacağım.-Tamam inşaAllah, dedikten sonra telefonu kapattı. Hazırlaması için sipariş listesini elemana verdi.Ali Bey’in sabahleyin yapılacak ilk işi …siparişlerinin teslimi ve yapılacak ödemeler geliyordu. Bunun için gecikmemesi lazımdı. Bu işleri yaparken başka siparişler de çıkabilirdi. İşini vaktinde yapmanın ve siparişleri zamanında teslim etmenin hazzını hiçbir şeyde bulmamıştı şimdiye kadar.Hazırlanan malları yükledikten sonra Murat Bey’i telefonla aradı. Konumu ve adresi teyit ettikten sonra arabasına binip adrese doğru yola revan oldu. Yaklaşık bir saat sonra tarif edilen yerdeydi. Zili çaldı. Kapıyı açan Murat Bey oldu. Daha önce hiç görüşmemişlerdi.Çuvallar ambara indirildikten sonra arabayı uygun bir yere çekti. Ambarın bir köşesinde camlarla çevrili yazıhanesine girdi. Kısa bir muhabbet arasında çay servisi de olmuştu. Sıra hesap kitap işindeydi. Murat Bey hesabı yaparken anlaştıkları fiyattan hesap yapmamıştı. Birim fiyattan on kuruş aşağısından bir fiyatla hesap yapmış parayı destelemişti. Ali Bey parayı saydı. Eksiği hemen fark etti. Yaptığı kesinti büyük bir meblağ tutuyordu.-Murat Bey! Bu para eksik mi yoksa ben mi yanlış saydım?-Benim hesabıma göre tam olması gerekiyor.Bunun üzerine parayı bir daha saydı. Ali Bey parayı sayarken Murat Bey hiçbir şey söylemiyor olduğu gibi oturuyordu. Destelenmiş paranın toplamını söyledi ve eksik miktarı belirtti. Malları bir liradan hesaplanması gerektiğini vurgulamak zorunda hissetti.Murat Bey bilmemezlikten gelerek;-Ne bir lirası, siz indirim yaptınız. Hani birim fiyatından on kuruş indirim yapmıştınız ya.-Ben mi indirim yapmıştım.-Evet. Dün konuşmamızın sonlarına doğru “Bu sefer de böyle olsun” dediniz ya?-Hiç hatırlamıyorum böyle bir şey dediğimi.-Ben hatırlıyorum ama.Bunun üzerine Ali Bey;-Sizin indirim istediğiniz doğru. Ama ben fiyatlarımızın standart olduğunu hiçbir indirimin söz konusu olmayacağını özellikle vurguladım.-Bu sefer de böyle olsun bir daha ki sefer sizin dediğiniz fiyattan olsun. Bunu tanışmaya say! Bundan sonraki yapacağımız ticaretin ilk basamağı olsun, dedi Murat Bey.Ali Bey bu gibi vakıalarla çok karşılaşmıştı. Hazırlıklıydı böylesi sorunlarla. Durumu düzeltemeyeceğini anlayınca kısa bir süre telefonuna daldı, kurcaladı. Bir şeyler aradığı her halinden belliydi. Telefonuna indirdiği program sayesinde konuşmaların tamamını kaydetmişti. İş bittikten sonra silerdi yapılan konuşma kayıtlarını. Dünkü konuşmanın kaydını telefonundan bulunca sesi yükselterek açtı. Kendisi ile Murat Bey’in ortasına doğru masanın üstünde bir yere indirdi. Dünkü konuşma aynen tekrarlanıyordu. Yazıhanede Ali ve Murat Bey’den başka kimse yoktu. Konuşma tekrarlandıkça renkten renge giriyor, hafiften de terliyordu. Murat Bey beklemiyordu böylesi bir durumu. Şimdiye kadar birçok alışverişinde böyle davranmış, kırptıklarını kar hanesine kaydetmişti. Ama bu sefer sert kayaya toslamıştı. Ses kaydının tamamını dinlemeden hazırlayıp ayrı indirdiği miktarı kasadan çıkardı. Sessizce masada bulunan diğer paraların üzerine indirdi.Paranın tamamlandığını gören Ali Bey; hiç ses çıkarmadan telefonun sesini kapattı. İlave edilen paraları saydı. Olması gereken meblağın tamamlandığını anlayınca rencide etmeden vedalaşmak için müsaade istedi.Arabasına doğru ilerlerken yapılan telefon kaydının ne kadar da işe yaradığını bir kez daha müşahede etti. “Günümüzde zuhur eden meseleleri kavgasız ve gürültüsüz halletmenin yolu. Kur’an’ı Kerimin en uzun bir sayfa olan ayetin vurgulamak istediği bu değil mi?” diye söylendi kendi kendine.Dünya arenasında yapılanların ve konuşulanların kayıt altına alındığını insanlar nasıl da çabuk unutuyorlardı. Bu durum karşısında hayreti ve taaccübü bir kat daha arttı Ali Bey’in. Zaten insanların her sözü ve davranışı kayıt altına alınıyordu melekler tarafından. Meleklerin kayıt altına aldıkları Ahirette ortaya çıkacaktı. Keşke dünyada kayıt altına alınanlardan korktukları ve çekindikleri kadar insanlar ahirette ortaya çıkacak kayıtlardan da korkup kendilerine çeki düzen verselerdi. Davranışlarını düzeltselerdi. Söylediklerine sahip çıksalardı. Ahirette ortaya çıkacak kayıtların bizzat melekler tarafından yapıldığını ne çabuk unutuyorlardı. Onlar gerçekleştirdikleri kayıtları şaşırmaz, kaçırmaz ve karıştırmazlardı.“Keşke herkes bunun farkında olsaydı. O zaman dünya bir farklı olurdu.” diyerek arabasına bindi ve yapması gereken ödemelerini zamanında yapabilmek için oradan uzaklaştı.