Hilal`in gözetlenmesi / Ramazan`ın başlangıcıyla ilgili yaklaşımımız
Hilal`i gözetleme konusunda yerel insiyatifler yerine, Hicaz`ın esas alınarak, Ramazan`a ve Bayramlara başlangıç konusunda bir eşzamanlılık imkânının, maslahatının gözetilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Malum olduğu üzere, İslam yerel değil, evrensel, cihanşümul bir dindir. Dolayısıyla öğretileri, ahkâmı, ibâdetleri yerel değil, Rabbimizin evrensel ölçütleriyle belirlenmiştir.Ramazan'ın başlangıcının ayın hareketlerine, dolayısıyla Hilal'in gözetlenmesine bağlanmış olması, Ramazan'ın bir dinamizmle karşılanmasını da beraberinde getiren Rabbani hikmetin bir işaretidir diyebiliriz.Bununla birlikte, Hilal'in gözetilmesi hükmünün "yerelleştirilmesi", İslam'ın evrenselliği ve Müslümanların birliği şiar ve gayesine aykırı düşmektedir, kanaatindeyim.Hilal'i gözetleme konusunda yerel insiyatifler yerine, Hicaz'ın esas alınarak, Ramazan'a ve Bayramlara başlangıç konusunda bir eşzamanlılık imkânının, maslahatının gözetilmesi gerektiğini düşünüyorum.Bu sebeple de, şahsen Ramazan'ın başlangıcı ve bitişi konusunda, hep Mescid-i Haram'da teravihin kılınıp kılınmamasını esas almışımdır.Suud rejminin bir tuğyan ve fısk-fücur rejimi olduğunu tabii ki biliyorum. Ancak, Hilal konusu egemenliğine tehdit içeren bir mevzu olmadığı için bu konuya müdahil olmadığı, mezarlıklardaki şirke karşı aslan, ne var ki Suud sarayındaki şirke karşı süt dökmüş kedi kesilen "resmi Suud ulemasının" da, bu konuda hakkı ketmetmeyeceği kanaatindeyim.Bununla birlikte, bu iş Suud'a ve onun embedded/iliştirilmiş resmi ulemasına bırakılmadan, sivil insiyatiflerle de Hicaz merkezli olarak takip edilebilir ve bu konudaki karmaşa ortadan kalkmış olur.Şahsen, bu konunun yerelleştirilmesinin doğru olmadığını, Mekke/Hicaz merkezli olarak Müslümanlar arasında teşkil edilecek ortak bir insiyatifle takip edilip, orada Hilal'in görülüp görülmemesine göre tüm dünyada Ramazan'ın ilanıyla bu konunun çözüme kavuşturulabileceğine inanıyorum.Ayrıca, bugün ayın hareketlerinin gözetlenebildiği internet siteleri mevcuttur, gözetleme konusunda teknolojinin bu imkanlarından da faydalanılmalıdır. Tabi tüm bu çalışmalar, Müslümanlar arasında teşkil edilecek ortak bir insiyatifle gerçekleştirilmelidir.Hilal'in gözetlenmesi/tesbiti konusunda yerel insiyatifler yerine, küresel ortak bir çözümün gerekliliğine dair yaklaşımımızı ifade ettikten sonra, bu konunun ehemmiyetini anlamayan kardeşlerimiz için, şu hatırlatmayı yapalım:Bazı seneler, Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı yetkilileri Arefe günü Arafat'ta Vakfe'ye dururken, burada camilerde Kurban Bayramı namazları kılınıp sonrasında kurbanlar kesiliyor.Oysa fıkhen bu fasit bir durumdur. Kılınan namazlar, kesilen kurbanlar, ibâdetlerin vakit şartı yerine getirilmediği için ziyan olmaktadır.Şayet Türkiye'deki takvim uygulaması doğru ise, bu durumda Diyanet yetkilileri ve milyonlarca insanın Haccı ifsat olmaktadır. Zira Bayram'ın ilk günü Arafat Vakfesi olmaz. Hadiste belirtildiği üzere Hac Arafat'tır (Vakfe'dir) ve Vakfe Arefe günü yapılmalıdır. Bilmem ki konunun ehemmiyetini anlatabildim mi?(Şükrü Hüseyinoğlu / İslam ve Hayat)
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !