19-08-2009 10:41

Hırka-i Şerif fetişizmine anlamlı tepki

`Eşyâdır; yanabilir, çürüyebilir, dökülebilir fakat Efendimiz`in huyu, ahlâkı, davranışları, sözleri, eseri ve emâneti sapasağlam ayaktadır; onları tamir veya muhafaza etmek için –çok şükür- Brezilyalardan uzman getirtmeye filân hâcet yoktur.`

Hırka-i Şerif fetişizmine anlamlı tepki

İslam ve Hayat

  • Zaman Gazetesi yazarı Ahmet Turan Alkan, Fatih'te bulunan Hırka-i Şerif Camii'nde her Ramazan ayında sergilenen ve Hz. Peygamber'in hırkası olduğu belirtilen hırkanın yıpranıp yıpranmadığı konusunda yapılan tartışmalarla ilgili anlamlı bir tepki yazısı kaleme aldı.

Hırka-i Şerif'in bu yıl bakıma alındığı için sergilenemeyeceği haberlerinden sonra ortaya çıkan tepkileri değerlendiren Alkan, "Eşyâdır; yanabilir, çürüyebilir, dökülebilir fakat Efendimiz'in huyu, ahlâkı, davranışları, sözleri, eseri ve emâneti sapasağlam ayaktadır; onları tamir veya muhafaza etmek için –çok şükür- Brezilyalardan uzman getirtmeye filân hâcet yoktur." ifadeleriyle üzerinde durulması gerekenin Hz. Peygamber'in Nebevi örnekliği olduğunu vurguladı.

Ahmet Turan Alkan, "Hırka ve söz!" başlıklı yazısında şu düşüncelere yer verdi:

"Eşyâdır; yanabilir, çürüyebilir, dökülebilir fakat Efendimiz'in huyu, ahlâkı, davranışları, sözleri, eseri ve emâneti sapasağlam ayaktadır; onları tamir veya muhafaza etmek için –çok şükür- Brezilyalardan uzman getirtmeye filân hâcet yoktur.

Hırka ve sair emânetler, Efendimiz'den hâtıradır; dinin kendisi değildir; "dinî" değil, "tarihî" bir hâtıra. Lütfen Efendimiz'in eşyasına, Katoliklerin Hazreti İsa'nın eşyasına reva gördüğü muameleyi yapmaktan içtinâb edelim; onlar gibi esasen mücerred planda kavrayıp algılamak lâzım gelen şeyi, görünür hale getirmeye, somutlaştırmaya, işin tadını kaçırmaya kalkışmayalım.

Haddim değil ama dayanamadım: İslâm'ın en büyük rüknü Kur'an-ı Kerîm, iki kapak arasında bir kitaptan ibaret değildir; aslı sözdür. İnsanların akıl ve idrâkinde ma'kes bulan en yüksek derecede söz. İnsanın sadece söze muhatab olması, sadece mücerred sözle imânı kavrayabilecek olması onun "son ümmet" derecesine yükseltilmesinin iftihar vesikasıdır. Efendimiz'in manevî mirası da öyledir: Söz, davranış, hüsn-i ahlâk."

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !