Hoş geldin Ramazan, bekleyenlerin vardı

Kur'an ayı Ramazan, gönüllerimize neşe veren güzelliğiyle, kendine has bereketiyle yine geldi.

 

Ramazan, bir inşa ve ihya ayıdır. Bütün bir ömrü Rabbani ölçülerle inşa ve ihya etmek için model bir ay olarak tasarlanmıştır Rabbimizce.

 

Bir milattır Ramazan, büyük bir imkandır. "Bir fırsat daha yok mu?" deyip tertemiz sayfalar açmak isteyenlere Rabbani bir lütuftur..

 

Bireysel ve toplumsal arızaları onarmak için gelir Ramazan.

 

Yoksullar, yetimler unutulmasın diye..

 

Çocuklar, yaşlılar, akrabalar hatırlansın diye gelir Ramazan.

 

Paylaşma, yardımlaşma çoğalsın diye..

 

İnsanlar Kur’an’ın doğum ayında Kur’an’a yönelsin diye gelir Ramazan.

 

Resulallah’ın örnek hayatını yaşatmak için gelir..

 

Bunalan, daralan, bir yol arayanlar için, güneş gibi doğar Ramazan.

 

Adeta on bir ayın hayırlarla, güzelliklerle inşa edilmesinin tatbikatını yapmak için gelir..

 

Hakikatleri unutanlara hatırlatmak, uyuyanlarımızı uyandırmak için gelir Ramazan.

 

Münkir’i yok etmek, Salih amelleri çoğaltmak için gelir..

 

Tarumar olmuş kalpleri takvaya ulaştırmak için gelir Ramazan.

 

Şeytanları, tağutları aciz bırakmak için gelir..

 

Kim bilir, belki de son Ramazan’ımız olabilecek bu ayı, bir öncekinden daha faydalı değerlendirmeye çalışalım.

 

“İki günü bir olan ziyandadır” hadisini, ”iki Ramazan’ı bir olan ziyandadır” şeklinde okuyalım.

 

Hepimiz biliyoruz ki, bizim aç durmamıza yüce Allah’ın ihtiyacı yok. İnsanı bir makina gibi düşünürsek, onun da bir tamire ihtiyacı olduğu şüphesiz.

 

İşte Ramazan insanın yıllık bakımını beden, ruh ve nefis terbiyesi olarak yapar. Bu durumda biz orucu tutarken oruç da bizi tutar.

 

Şöyle de diyebiliriz: Oruç tutan insan aslında kendini tutar.

 

Kur’an’ın kadrini bilmemiz için Kadir gecesiyle süslenen bu rahmet ayında öyle bir şarj olalım ki, değil on bir ay bir ömür boyu yetsin inşaallah.

 

Hoş geldin, iyi ki geldin Ramazan.

 

Seni bekleyenler vardı…

 

(Köksal Öztürk / İslam ve Hayat)