Halis Bayancuk’un uğradığı yargı zulmüne dikkat çekmek adına başlatılan yürüyüşe polis müdahale etti.
Halis Bayancuk’un (Ebu Hanzala) yaşadığı hukuksuzlukları dile getirmeye dahi izin verilmiyor. Hukuksuzlukları dillendirmek isteyen gönüllülerin yürüyüşüne polis müdahale etti.
İstanbul'un farklı noktalarında gerçekleştirilen yürüyüşlere polis müdahalesi gerçekleşti. Tevhid Gündemi’nin aktardığına göre, Zeytinburnu ilçesinde gerçekleştirilen yürüyüşe katılan gönüllüler, gözaltına alınarak karakola götürüldü.
Bu kapsamda düzenlenen yürüyüşler ve hukuksuzlukları içeren bilgi broşürlerinin dağıtılması ile, Halis Hoca’nın yaşadığı mağduriyetlerin temel hak ve özgürlüklere yönelik bir hak ihlali olduğuna vurgu yapılmak istendi. Ayrıca, kamuoyunun yıllardır sessiz kalmayı tercih ettiği bu zulmün bir vicdan meselesi olduğu ve hangi görüşten olursa olsun kimsenin yaşananlara kayıtsız kalmaması gerektiği mesajı verilme hedefi gözetildi.
Hertürlü tedbire uyulmasına karşın, artık bir Türkiye gerçeği haline gelmiş zulüm uygulamarı yine sahne aldı. Halis Hoca'ya Özgürlük yürüyüşüne katılan 25 gönüllü, önce kimlik kontorlü gerekçesiyle alanda bekletildiler.
Daha sonra gözaltı işlemi yapılarak Zeytinburnu ilçesinde bulunan karakola götürülen gönüllüler, prosedür olarak tanımlanan bir dizi işleme tabi tutuldular.
Sağlık kontrolünden geçirilen gönüllüler, ne için gözaltına alındıklarını sorduklarında ise akıllara zarar gerekçelerle karşılaştılar. Gözaltındaki 25 kişiye, OHAL ve sonrasında, kolluk kuvvetlerinin ağızlarına adeta sakız olmuş '' 2911 sayılı Toplantı ve Yürüyüş Kanunu'na muhalefet etmek'' ve ''Suçu ve suçluyu övmek'' suçlamasıyla karakolda olduklarının beyan edildiği öğrenildi.
Toplantı ve Yürüyüş Kanunu'na muhalefet etme meselesi, bir şekilde içi doldurularak aleyhe suçlama yöneltilen ilginç bir hal almış vaziyette. Ancak asıl akıllara zarar olan kısım, hakkında kesinleşmiş hiçbir ceza bulunmayan Halis Bayancuk için ''Suç ve suçlu'' ifadelerinin kullanılması.
Yıllardır soyut iddialar üzerinden devam ettirilen yargı zulmünde, hakkında kesinleşmiş ceza bulunmayan bir kişiyi suçlu sayarak alenen kanunsuzluk örneği gösterilmesi maalesef kanıksanmış durumda. Kaldı ki, ortada 'övme' olarak adlandırılabilicek en ufak bir faaliyet olmaması da haksız gözaltıya bu akıl dışı kılıfın uydurulmasına engel olamadı. Gönüllüler, sadece yapılan hukuksuzluklara dikkat çekmiş olmalarına ve hiçbir taşkınlık yapmamalarına rağmen, baskıyla susturulmuş ve karakola alınarak kendilerine ayrı bir zulüm daha yapılmıştır.