Hükümet Doğu Türkistan`ı çok çabuk unuttu
Doğu Türkistan, dünyanın ve Türkiye’nin görmezden geldiği, görse de siyasi ve ekonomik çıkarlar uğruna kolayca feda ettiği acı bir gerçek olarak kalmaya devam edecek gibi görünüyor.
İslam ve Hayat
AK Parti Hükümeti, dış politikada reel-politik adına izlediği siyasetin devletçi ve ekonomik boyutunu herşeyden önde tutarken insani boyutlarını ise kısa zamanda unutabiliyor. Gazze'de yılbaşında yaşanan katliamın neticesinde siyonist israil'e önce sert bir tutum takınan fakat süreç içinde bu tutumun telafi edilmeye çalışıldığını ortaya koyan işler yapan AK Parti, şimdi de aynı politikayı Çin'e karşı yürütüyor. Doğu Türkistan'dan gelen katliam görüntüleriyle önce "boykot" dahil olmak üzere her türlü yaptırımın devreye girebileceğinden bahseden hükümet yetkilileri, daha sonra böyle bir seçeneğin olmadığından bahsetmeye başladı. Çin'den gelen tepkiler üzerine de konu gündemden düşürüldü. Şimdi de telafi süreci işlemeye başladı. Davet üzerine Çin'e giden Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın özel temsilcisi olarak Çin Dışişleri Bakanı'yla da görüştü. Başkent Pekin'den görüşme öncesi ve sonrası kameralara sıcak "dostluk" görüntüleri yansıdı.
Görüşmede Yang, Başbakan Erdoğan'ın özel temsilcisi olarak görüşmekten mutlu olduğunu ve Bakan Çağlayan'ın ziyaretinin olumlu neticeler vermesini umduğunu söyledi. Bakan Çağlayan da Türkiye'nin çok eski tarihe dayanan ilişkilere sahip olduğu Çin'de olmaktan mutluluk duyduğunu ifade etti. Bakan Çağlayan onuruna verilen öğle yemeğinin ardından yapılan uğurlamada ise yapılan karşılıklı espriler ve iltifatlar havada uçuşmuş.
Doğu Türkistan'a gitmenin ne anlamı kaldı?
Zafer Çağlayan'ın, Çin'le ilişkiler hakkındaki yorumu ise şu: "'Bir kere bizim ekonomi ve ticaret konusundaki ilişkilerimizi arttırıyor olmamız lazım. Tabii ki Urumçi'de yaşanan olaylar ister istemez ticaret boyutunu etkilemiştir. Ama şu anda tekrar ifade ediyorum, ticari ve ekonomik ilişkilerin yeniden geliştirilmesi önemli. Geride kalan hadiseler var. Artık biz ileriye ve önümüze bakmak zorundayız."
Bu görüşmelerden ve yapılan açıklamalardan sonra geriye tek bir soru kalıyor: Artık Doğu Türkistan'ı ziyaret etmenin ne anlamı var?
Doğu Türkistan, dünyanın ve Türkiye’nin görmezden geldiği, görse de siyasi ve ekonomik çıkarlar uğruna kolayca feda ettiği acı bir gerçek olarak kalmaya devam edecek gibi görünüyor.