03-07-2019 09:30

İlim hakla bâtılı ayırmak, âlim yaşadığı çağda hakla bâtılı ayırandır

Bugüne kadar yapılmış ve nasslar çerçevesinde yapılacak tüm bu ve benzeri tanımların her biri üzerinde durulmaya değer olmakla birlikte, iz bırakmış lügat âlimlerimizden İbn Fâris’in tanımının, ilim kavramı ve dolayısıyla âlim vasfını anlayıp anlamlandırmada daha özel bir yeri olduğu kanısındayım.

İlim hakla bâtılı ayırmak, âlim yaşadığı çağda hakla bâtılı ayırandır

Bugüne kadar yapılmış ve nasslar çerçevesinde yapılacak tüm bu ve benzeri tanımların her biri üzerinde durulmaya değer olmakla birlikte, iz bırakmış lügat âlimlerimizden İbn Fâris’in tanımının, ilim kavramı ve dolayısıyla âlim vasfını anlayıp anlamlandırmada daha özel bir yeri olduğu kanısındayım.

İbn Fâris’e göre; “İlim, alâmetten gelir ve bir şeyi kendisinden olmayan diğer şeylerden ayıran iz, eser, alâmet ve işaret demektir.” İlim kelimesinin kök harflerinden oluşan “alem” kelimesi için de İbn Fâris “Ayın, lam ve mim’den ibaret üç sahih harften oluşan bu kelime; bir şeyin üzerinde bulunan bir alameti ifade eder ki bu şey bu alametle başkasından ayırt edilir” ifadelerini kullanır. 

Şükrü Hüseyinoğlu'nun makalesini okumak için tıklayınız

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !