İmanın Alâmeti Farikası, Hayat Prensiplerinde Özgün Olmaktır
Allah Rasûlü`nün hidayet çağrısını kabul etmek, şirk ve küfre ait olan işlevlerden (boş ve yararsız işlerden) yüz çevirmek ile mümkündür. “Boş ve yararsız şeylerden yüz çevirmek” iman edenlerin bir vasfı olduğu gibi, iman etmiş olmanın da bir gereğidir.
سْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيم
Zaman, insanların “yalnızlaştığı” ve bireyselleştiği bir yaygınlık doğrultusunda ilerliyor. Gönlü Allah’tan yana olmayanlar için dilediğini dilediği gibi gerçekleştirmek doğrultusunda bireysellik anlaşılabilir bir kaçış olarak görülebilir. Lakin değerleri olan, değerlere bağlılığını dile getiren, hele hele “iman edenlerdenim” ifadesini dile getirenler için bu “yalnızlık” ve bireyselleşme anlamlı olmadığı gibi kabul edilebilecek bir hal de değildir.
Ferdi boyutu ayrı bir dert, ailevi boyutu ayrı bir dert, toplumsal boyutu ise apayrı bir dert olarak bizleri çevrelemektedir. İşte öyle bir zeminde; hayat prensiplerinde farklı olmak ve farklılığımızı ortaya koymak zorundayız. Allah Rasûlü'nün hidayet çağrısını kabul etmek, şirk ve küfre ait olan işlevlerden (boş ve yararsız işlerden) yüz çevirmek ile mümkündür. “Boş ve yararsız şeylerden yüz çevirmek” iman edenlerin bir vasfı olduğu gibi, iman etmiş olmanın da bir gereğidir.