Hızır YILDIRIM

03 Nisan 2019

İNSANIN TOPRAKLA SERÜVENİ

Toprağın bir karış altında, hiçbir dünya otoritesinin temin edemeyeceği gerçek eşitlik vardır. 

Adem babamızdan başlayan toprak serüveni, toprakla şekillenen ve de topraktan sürekli üreten insan ve tüm canlılar ölünce tekrar özüne, toprağa dönüyor, ne kadar ibretlik bir durum. Fabrika gibi sürekli üretip tabiata yayılan buğday, mısır, patates, soğan, et, süt, yumurta ve çeşit çeşit yiyecekler ve meyveler, bunları yeyip büyüyen, sonra toprağa dönüşen bir döngü sürekli devam etmekte. 

Al-i İmran Suresi, 59. ayet: "Şüphesiz, Allah Katında İsa'nın durumu, Adem'in durumu gibidir. Onu topraktan yarattı, sonra ona "ol" demesiyle o da hemen oluverdi."

Yok olan birşey yok, tüm canlılara hayat veren, şeklini düzenleyen, o eşsiz düzeni programlayan, Allah'ın cc eşsiz güzellikteki sanatı. O yaparsa en güzelini yapar. Bir incir çekirdeği içi boş ama toprak ve suyla buluştumu taşları bile yarıp çıkar ve ürününü verir, "O Allah'a hamd edilmez mi"..

Toprak; çürümüş, leş ve cesedi kendi içinde harmanlayıp yeni güzel doğumlara hazırlayandır. Toprak, ölmüş olanları kendi bünyesinde yok etmeseydi yeryüzü yaşanacak yer olur muydu? Dünya çöplük olurdu, ne güzel bir nimettir toprak.

Kaf Suresi, 3. ayet: "Dediler ki: Biz öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman mı (yeniden diriltilecek mişiz)? Bu uzak bir dönüş (iddiasıdır)."

Toprakta yetişen tüm canlılar birbirlerine hayat vermekte, bir bakıyosun domates Ahmed'de dirilmiş, patates Ali'de, Ayşe üzümde can bulmuş!

Şekil alan toprak sonra kendi özüne dönüyor.

Yasin Suresi, 33. ayet: "Ölü toprak kendileri için bir ayettir; Biz onu dirilttik, ondan taneler çıkarttık, böylelikle ondan yemektedirler."

Halk tabirinde "kara toprak" denmesi insanın ölümü kabul etmemesinde yatar. Sevdiklerini toprağa verdiği içindir. Halbuki Allah'ın emri doğrultusunda yaşasaydı toprağı güzel bir nimet olarak görecekti; çünkü ölüm bir yok oluş değil yeni ve sonsuz hayata açılan kapıdır.

Toprak ölü insan için yeniden dirilme anına kadar bekleme salonudur.

Rum Suresi, 20. ayet: "Sizi topraktan yaratmış bulunması, O'nun ayetlerindendir; sonra siz, (yeryüzünün her yanına) yayılmakta olan bir beşer (türü) oldunuz."

Toprak o kadar güzel nimettir ki! Şekil alabilen, her türlü canlıyı bitiren ve içinde yüce Alllah'ın ol emri ile hayat verendir.

Toprak her müstağni ve büyüklenenler için çaresiz kaldıkları, azgınlıklarından dolayı ona dönüş hiç hatırlamak istemeyecekleri bir şeydir.

Toprak her canlıyı kendi bünyesinde saklayıp zamanı gelince filiz gibi bitirendir.

Dünya hayatına hepsi ayrı ayrı görev için doğuyorlar. İnsana hizmet için yaratılan tüm bu nimetler Rabbimizin topraktan verdiği armağanlardır.

İnsan toprak gibi cömert olmalıdır.

Toprak her daim ürününü kafir, münafık, mümin diye ayırmadan cömertliğini herkese sunar.

Toprak; yaşlı, pörsümüş, kuru ve olgun şekilde bize ürün sunmaz; bahçıvan ister, çiftçi ister güzel bakıp yetiştirsin diye. "İşte mümin şahsiyet düştüğü yerden küllerinden doğar gibidir, bitki gibi kalkar". Sen yeterki Allah yolunda emin adımları at. Sana destek verecek bahçıvan bulunur; Meryem'in yetiştirildiği gibi.

Ahirette insan surun ikinci üflenmesiyle kalkacak yattığı yerden. İlk yaratılıştan daha kolay olacak, mantar biter gibi dirilecek. Toprak da görevini tamamlamış olacak, çünkü ölüm yok artık, kişi ameline göre ya cennete ya da cehenneme girecek.

Toprağın üstünde nasıl bir hayat yaşadıysa ona göre akibeti belli olacak.

Nebe Suresi 40: "Şüphesiz ki Biz, sizi yakın bir azâpla uyardık. O gün, kişi yapıp gönderdiği amellere bakar. Kâfir ise “Keşke toprak olsaydım” der."

Yasin Suresi 52: "Onlar şöyle derler: “Vay hâlimize! Uyuduğumuz yerden (kabirden) bizi kim diriltti?” Bu, Rahmân (olan Allah)ın vaadidir. Gönderilen peygamberler gerçekten doğru söylemişlerdir.”   

Yasin Suresi 53: "O ancak tek bir çığlıktır. Bir de bakarsın ki, hepsi huzurumuzda toplanıp hazır bulundurulacaklardır."

Nisa Suresi 169: "Onları, ancak cehennemin yoluna iletir. Orada ebedî olarak kalacaklardır. Bu, Allah’a göre çok kolaydır."

Beyyine Suresi 7: "Muhakkak ki iman edip salih amel işleyenler, işte onlar, yaratılanların en hayırlısıdır."

Beyyine Suresi 8: "Onların, Rableri katındaki mükâfatları, altlarından ırmaklar akan, kendilerinin içinde ebedi kalacakları Adn cennetleridir. Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. İşte bu (mükâfat,) Rabb’inden korkan içindir."

İşte kısacık yaşanılan bu hayatın telafisi yok.

Ölüm ile hesap kapatılmış, dirilme ile hesap açılmıştır. Artık kimseye zerre kadar haksızlık yapılmaz, kişi yaptıklarının hesabını verecektir.

Rabbim o çetin günde hesabı kolay olanlardan olmayı bizlere nasip etsin İnşaAllah.