Hızır YILDIRIM
İNSANLIĞIN ÜÇ DÜŞMANI -I-
Dünyaya gönderilen insan ahiretteki sonsuz nimet olan cenneti kazanabilmesi için dünya hayatında üç düşmanla mücadele etmek zorunda.Bunlardan biri nefis, insandaki fucur (kötülük) duyguları, cinlerden olan şeytan ve insan şeytanlar. Bunlar insanın cennete gidişine engellerdir.
İnsan bu üçlüyle mücadele etmek zorunda. Ne zamana kadar dersek, ölüm gelinceye kadar, yani son nefesi verene kadar.
Nefsimi temize çıkarmıyorum. Çünkü nefis aşırı şekilde kötülüğü emreder; Rabbim acıyıp korumuş başka. Şüphesiz Rabbim çok bağışlayan, pek esirgeyendir. Yusuf 53.
Nefse ve ona birtakım kabiliyetler verene,
Sonra da ona iyilik ve kötülükleri ilham edene yemin ederim ki,
Nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiştir,
Onu kötülüklere gömen ise ziyan etmiştir. Şems 7, 8, 9, 10.
İnsanın imtihan serüveni dünya hayatında devam edecek ve yapıp yapmadıklarıyla sonsuz yurt ahirete göçecek. Nefis kötülük emreder, tembellik ve kendi hayrına olmayan şeyleri yapmayı emreder. Dizginlenmiyen nefs seni nereye sürükleyeceği belli olmaz. İnsanın fıtratı devreye girip kitaptan beslenen; nefsini dizginler ve terbiye eder. İşte insan nefsinin vahşi ata benzemesi ve onu terbiye etmesine benzer. İpleri senin elinde olduğu müddetçe terbiye etmen mümkündür.
Nefsin terbiyesi demek; aşırı istek ve arzularına dur demek, Allah'a kulluğu esas almak, ölüm gelinceye kadar kulluk, vasat yani (dengeli) yolu izlemektir. Aşırıya kaçmadan kullukta, ibadette, yeme içmede, giyimde velhasıl israftan uzak, itidalli yolu tercih nefsin isteklerinden değildir.
O zaman akıl nimetini devreye sokmalı insan, Kur'an'ın onayladığı akıl nimeti. Mücadele hiçte kolay değil insan için; çünkü iyilik ve kötülük ilham edilmiştir insana.
Haram yiyecek ve içeceklerden uzak durmak insanın temiz fıtratındandır. "Ama maalesef ki! insanların çoğu bu haramlara meyleder."
İnsan içkinin, sigaranın ve uyuşturucu maddenin zararlı olduğunu bilir, yinede içer.
Hırsızlık ve rüşvet yanlış olduğunu bilir ama yapar. Faizin ve haksız kazancın doğru olmadığı halde yinede almaya ve yapmaya devam eder. Zinanın fuhşun cazibesine kapılır, pişman olur ama devam eder. Elbet tevbe edip kendisini düzeltenler hep kazanmışlardır. Devam edenler ise ziyan etmişlerdir. Günah insanının tevbe etmesine vesile olan ameldir. Sürekli olan günahlar insanı felakete sürükler ve ölüm anı ve sonrası pişmanlıktır. Son pişmanlığın fayda vermeyeceği gibi.
Aslında cehenneme gitmek zordur. Yukarıda bahsettiğim gibi haram ve günahlar insan fıtratına aykırıdır. Vücut, akıl, kalp kabul etmez haramlar azdır helaller çok olduğu halde, yasak ağaçları arar insan. Sonrası? Sonrası ise hüsrandır insan için.
Nefsin kontrolü insanın kendi ellerinde olmalı. "Büyük balık yakaladınızmı hiç? Hızlı çekerseniz misinayı koparır balık. Arasıra sebest bırakacaksın ama ip senin elinde olacak bırak çek olacak ve yoracaksın sonunda elindedir balık. Nefis terbiyesi ve çocuk terbiyesi bu mantıkla yapılırsa başarı kaçınılmaz olacaktır. Elbet başka metod da uygulanır. Yeterki insan üretici olsun, tüketici olmasın, paylaşıcı olsun.
İnsan kendine düşman olurmu demeyin! Her yapılan vede alışılan günahlar tevbe etmezse cehenneme götürür. İşte insan kendi nefsine zulmetmiş olur. Zamanla nefsini ilahlaştırır ve hakikate gözlerini kapar.
Kendi nefsinin arzusunu kendisine ilâh edineni gördün mü? Ona sen mi vekil olacaksın? Furkan 43.
Onların ardından, namazı terk eden, şehvetlerine uyan bir nesil geldi. İşte bunlar azgınlıklarının karşılığını göreceklerdir. Meryem 59.