Irak’ta faaliyet gösteren Siyonist birlik
İsrail’in ABD işgal ordusu yanında savaşan üç bin askerinden oluşmuş askeri birliği var... İsrail Maariv gazetesinin 25 Şubat 2008 tarihli sayısında Irak’ın başkenti Bağdat’ta öldürülen İsrailli asker hakkında yazdıkları, bu durumu teyit ediyor.
Muhammed HALİFE
Irak'ta her şey ölüyor, vicdanlar acıyla kanıyor. Bomba yüklü araçlar patlıyor, gecenin ıssız karanlığını patlama sesleri aydınlatıyor, kurşun vızıltıları ölüm korkusunu canlı tutuyor. İsrail'in istediği bu savaş yüzünden ağaçlar ölüyor, kuşlar dumanların arasında kendilerine güvenli bir yerler arıyor.
ABD'de yayınlanan "USA Today" gazetesinin 03.11.2002 tarihinde yayınladığı bir raporda Amerika Birleşik Devletleri'ne Irak'a karşı savaş hazırlığında İsrail'in askerlere ve deniz güçlerine eğitim verme yoluyla yardım ettiği yer almıştı. Bu rapora göre, o zamanın İsrail başbakanı Şaron, Irak savaşı bağlamında Pentagon istihbaratçılarıyla yardımlaşmayı öngören yeni bir askeri strateji belirlemeyi talep ederek ABD başkanından askeri operasyonu ertelememesini istedi. Bunun ertelenmesi tehlikenin büyümesine ve Irak'ın nükleer silahlarını artırmasına imkan sağlayacaktı.
25.02.2008 tarihinde İsrail Meariv gazetesinin Irak'ın başkenti Bağdat'ta İsrail askerinin öldürülmesine dair haberi bu raporu doğrular mahiyettedir. Asker içinde bulunduğu arabanın mayına çarpmasının ardından meydana gelen patlamada öldü. Gazeteye göre, öldürülen asker Ami Hai Biton orada ABD ordusunun saflarında gönüllü hizmet veriyordu.
Öncelikle şunu söyleyelim ki, bu askerin ABD ordusunda gönüllü hizmet verdiği hikayesi ahlaksız bir uydurma. Çünkü İsrail'in ABD işgal ordusunun içinde savaşan ve üç bin askerden oluşan bir birliği var.
İşgal güçleriyle uğraşan ve söz konusu durumdan fazlasıyla zarar gören Irak'ın resmi düzeyde tepkisinden korkularak itiraf edilmeyen Irak'ta Siyonist birliğin varlığı etrafında meydana gelen sorular ortada duruyor.
Diğer taraftan burada Siyonist birliğin varlığının ortaya çıkması ABD ile müttefik olan Arap ve İslam devletleri açısından da yaralayıcı bir durum oluyor. Bu sebeple Irak'taki ABD işgal güçleri İsrail birliğinin varlığını gizlemeye çalışıyor ve başka bir devletin değil de ABD ordusunun bir parçası olduğu esasına dayanarak bu birliğin sahada faaliyet göstermesini sağlıyor.
Öldüklerinde tanınmaları için bileklerinin üzerindeki Davut yıldızı dövmelerinin haricinde bu birliğin askerlerini ABD askerlerinden ayıracak herhangi bir işaret yok. Normalde gizledikleri bu dövmeler sadece istirahat saatlerinde görülebiliyor. Söz konusu Siyonist birlik, Irak'ta yüksek derecede yıkıcı bir rol üstleniyor. Gezici ölüm mangaları oluşturuyorlar ve onları Irak'ın akil adamlarını yok etmek amacıyla bilim adamlarını, doktorları, üniversite hocalarını ve aydınları öldürmek üzere üst derecede uzmanlaştırıyorlar.
Yine gerek Sünnilerin ve gerekse Şiilerin yaşadığı bölgelerde meydana gelen patlamalar yoluyla bu iki grup arasında fitne oluşturmak için çalışıyorlar.
Irak'ta meydana gelen bütün suçları Siyonistlere atfetmek haksızlık değil mi diyorlar. Bizce, Irak'ın yıkımı her şeyden önce İsrail'in çıkarınadır. Siyonizm, uzun yıllardan beri İsrail'in bölgedeki varlığı için tehlike oluşturduğundan hareketle Irak'a savaş açmaya direnen ABD yöneticilerini ikna etmeye çalıştı. ABD 2003 yılında Irak'a savaş açıp ülkeyi istila ederek yerle bir edince rüyaları gerçek olan Siyonistlerin mutluluğu tasvir bile edilemez. Zafer için ve işgale yardım etmek için bütün güçlerini seferber ettiler. Çünkü Irak'ın bir ve bütün kalmasını ve toprakları üzerinde tek bir canlı kalmasını istemiyorlardı. İlk taarruz sırasında ve sonrasında da bu amaçları için çalışacak yüksek derecede eğitilmiş örgütlü yapılarını gönderdiler.
Bu ölüm mangaları Irak'ta büyük tahribata sebep oldular. Birçok seçkin aydını öldürdüler. Sünni ve Şii semtlerinde, şehirlerinde, köylerinde kalabalık çarşılarda bomba yüklü araçlarla birçok masum vatandaşı katlettiler. Bunlar öldürmeye ve suç işlemeye devam ediyorlar. Irak hükümeti, Irak polisi ve ulusal Irak ordusuyla Irak'ın bütün bölgelerine hakim olduğunu iddia ediyor. Fakat gerçekte Irak'ta ne olup bittiğini çok az kişi biliyor. Ordunun neler yaptığını, katillerin kimler olduğunu, Irak'lıların haklarını kimlerin gasbettiğini, Irak'ın zenginliklerini, bugününü ve geleceğini kimlerin çaldığını çok az kişi biliyor. Şüphesiz Amerikalılar ve işbirlikçileri terörle, suikastlarla, kovuşturmalarla, hapisle, açlıkla, sürgünle gözlerini korkutup vazgeçirmeye çalışsalar da Irak halkı, vatanlarının işgal altında olduğuna inandıkları için direnmeye devam ediyorlar. Tarih boyunca en büyük düşünürleri, filozofları, edipleri yetiştiren bu halk, Allah'ın izniyle başarılı bir şekilde vatanlarını özgürleştirecektir. (Katar'da yayınlanan El Vatan gazetesinden çeviren: Aynur Erdoğan / Dünya Bülteni)