29-06-2010 09:41

İşgal çetesi helikopterlerden öldürme kastıyla ateş etmiş

Gazze’ye insani yardım için giden “Rotamız Filistin Yükümüz İnsani Yardım Filosu”na İsiyonist işgal çetesinin terörist saldırısından sonra MAZLUMDER İstanbul Şubesi hukukçuları tarafından yürütülen hukuki süreç hakkında bilgilendirmenin yapıldığı ve şehitlerin otopsi raporlarının açıklandığı basın toplantısı MAZLUMDER İstanbul Şubesi’nde gerçekleştirildi.

İşgal çetesi helikopterlerden öldürme kastıyla ateş etmiş

Çok sayıda basın mensubunun katıldığı toplantıda ilk olarak MAZLUMDER İstanbul Şube Başkanı Av. Cihat Gökdemir kısa bir konuşma yaparak hem mağdur yolcuların hem de şehit yakınlarının ceza davalarının hukuki sürecini takip ettiklerini, çalışmaların Türkiye'deki mağdurların şikayetlerinden oluşan ve İsrailli yetkililer hakkında suç duyurusunda bulundukları ulusal yargı, uluslararası mekanizmaların harekete geçirilmesi için yapılan çalışmalardan oluşan uluslararası süreç ve gemideki her yolcunun kendi ülkesindeki ulusal yargı sürecinden oluşan üç ayağı olduğunu ifade etti.

Daha sonra söz alan MAZLUMDER Genel Başkan yardımcısı Av. Gülden Sönmez ise, saldırıdan sonra önce Türkiye'ye gelen yabancıların da ifadelerinin alınarak Türkiye'deki soruşturma dosyasıyla paylaşıldığını söyledi. Daha sonra ülkelerine dönen yabancı gemi yolcuları ile irtibat halinde olduklarını belirten Sönmez "Herkes kendi ülkesinde hukuki süreci takip ediyor, her mağdurun İsrail'in yargılanması için dava açma durumu söz konusu. Uluslararası hukuk alanında çalışan avukatlarla birlikte özellikle Uluslararası Ceza Mahkemesine konuyu götürmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz. UCM'de soruşturmanın başlatılması için sadece mağdurların olduğu ülkelerden değil, birçok ülkeden başvurular oluyor. Türkiye yargı mekanizması içinde TCK'ya dayanarak İsrailli yetkilileri yargılama yetkisine sahip. BM soruşturma ve araştırma komisyonunun bir an önce harekete geçirilmesi için çalışmalar yapıyoruz" dedi. İsrail'in saldırının başından beri delil karartma konusunda özel bir çalışma yaptığından bahseden Sönmez, bu durumun bağımsız bir araştırma komisyonunun gerekliliğini ortaya koyduğunu söyledi.

Bu davanın hukuki sürecini takip etmek için kurulan komisyonun koordinatörü Av. Selçuk Kar ise, hukukçulardan oluşan komisyonun, uçaklarla yolcuların Türkiye'ye gelmesinden itibaren çalışmalara başladığını, yolcularla cenazelerin Türkiye'ye geldikten hemen sonra şehitlerin adli tıpta otopsileri yapılırken avukatların da otopsiye katıldığını, yolcuların getirilen şahsi eşyalarının olduğu bavul ve çantaların talan edilmiş durumda olduğunu, elektronik eşyalar kırılmış, parçalanmış, bazı özel eşyalarının bir kısmına el konulmuş olduğunu belirtti. İlk önce Bakırköy Savcılığı'nın soruşturmayı yürüttüğünü söyleyen Kar, soruşturmayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın devraldığını belirtti. Av. Selçuk Kar sözlerini şöyle tamamladı "Şu ana kadar 70'e yakın yolcunun ifadeleri alındı. Öyle sanıyoruz ki tüm ifadeler alınıp deliller toplandıktan sonra yargılama süreci ve kovuşturmaya başlanmış olacak".

Otopsi raporları ile ilgili bilgiyi ise Av. Yasin Dıvrak verdi. Kendisinin de otopsilere girdiğini belirten Dıvrak, tüm cesetlerin yıkanarak geldiğini, ve şehitlerin vücutlarında öldürülmelerinden sonra bir şekilde yüklenen alkol maddesi tespit edildiğini söyledi. Kullanılan silahların çok kuvvetli ateşli silahlar olduğunu söyleyen Dıvrak, İsrail'in "Onlar bize saldırıyordu, kendimiz savunmak için ateş açtık" savunmasını otopsi raporlarının çürüttüğünü, çünkü gemide öldürülenlerin hemen hepsinin yukarıdan açılan ateş sonucunda kurşunun önce beyinlerini daha sonra da iç organlarını parçalayarak karın boşluğu ya da ayaklarından çıkmasıyla hayatlarını kaybettiklerinin tespit edildiğini belirtti.

ADLİ TIP RAPOR ÖZETİ

1- Adli Tıp Kurumu Fiziki İhtisas Dairesi tüm cesetleri yıkanmış olduğunu bu nedenle şehitlerin üzerinden çıkan elbiselerin ise en üst kıyafet olup olmadığının tespit edilememesi ayrıca üzerlerinden çıkan kıyafetlerin çok kanlı ve başkaca maddeler nedeni ile çok kirli oluşu nedeni ile atış mesafeleri konusunda net bir bilgi ortaya konulamadığını bildirmiştir.

2- Cenazelerin birçoğunda etenol ve metenol (alkol) tespit edilmiştir. Bunların muhtemel olarak cenazelerin kokmalarını engellemek amacıyla kullanıldığı tespit edilmiştir.

3- Cenazeler yıkandığından vücutlarında barut artığı tespit edilememiştir.

4- Kişilerin vücutlarının değişik bölgelerine birçok ekimoz, sıyrık, yaralanma, izleri tespit edilmiştir.

5- Atılan mermilerin otomatik veya yarı otomatik silahlardan atılmış olduğu tespit edilmiştir.

6- Kişilerin vücutlarında barut izi bulunamadığından atış mesafesinin tespit edilemediği bildirilmiştir. Furkan'ın yüzüne yakın mesafeden atış yapıldığının tespit edilmiş olması ve şehitlerin birçoğuna arkadan ateş edilmesi İsrail'in vahşetini gözler önüne sermektedir.

7- Cevdet Kılıçlar tam alnının ortasından vurulmuştur. Kafatasının arkasından çıkan merminin yıldız vari bir çıkış deliği oluşturduğu tespit edilmiştir.

8- İbrahim Bilgen'in kafatasında beyin içerisinde bir torba içinde saçma taneleri bulunmuştur.

9- Yine Necdet Yıldırım'ın sağ uyluğunda sonradan oluşturulmuş 20 cm derinliğinde bir delik mevcuttur.

10- Çetin Topçuoğlu'nun kafatasından giren mermi ensesinden tekrar çıkıp, sonradan sağ omzundan tekrar girerek akciğeri parçalamıştır.

11- Cengiz Songür'ü öldüren merminin boynundan girerek atardamarı parçaladığı ve belinde kaldığı tespit edilmiştir.

12- Raporların neticelerine göre şehitlerin bor çoğuna yukarıdan aşağı doğru ateş edilmiştir.

FURKAN DOĞAN

1- Burnun sağ tarafından bir mermi giriş yarası tespit edilmiştir. Buradan giren mermi beyni parçalayarak sol kulağın 1,5 cm gerisinden çıkmıştır.

2- Sol alın bölgesinde 1 adet mermi çıkış yarası mevcuttur.

3- Sol kulağın 1,5 cm arkasında yine bir mermi çıkış deliği mevcuttur.

4- Sağ kulağın 7 cm arkasında bir mermi giriş yarası olduğu tespit edilmiştir. Yine bu mermi beyni parçalayarak çıkmıştır.

5- Sırtının sol tarafında bir mermi girişi olduğu tespit edilmiştir. Bu mermi akciğerini parçalayarak sol göğsünden çıkmıştır.

6- Yine 4.ayak parmağından bir mermi girerek 5.parmağını da yaralayarak vücudundan çıkmıştır.

7- Sol bacağın diz altı bölgesinden bir merminin girerek burada kaldığı tespit edilmiştir. Bu mermi bacaklarında kırıklara sebebiyet vermiştir.

8- Fizik İhtisas Dairesi, kişilerin vücutlarının yıkandığından dolayı inceleme yapmadan evrakları iade etmiştir.

9- Vücuduna 5 adet merminin isabet ettiği tespit edilmiştir.

10- Rapora göre yüzünden giren merminin yakın mesafeden atışının yapıldığı tespit edilmiş vücuda giren mermilerin elbiseler nedeniyle atış mesafesi tespit edilememiştir.

11- Rapora göre kişinin ölümü ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kafatası kemik kırığı ve iç organ yaralanması nedeniyle gerçekleşmiştir.

CEVDET KILIÇLAR

1- İki kaş arasında atipik ateşli silah mermi çekirdeği mermi giriş yarası tespit edilmiştir.

2- Kafatasının arkasında yıldız vari ateşli silah mermi çıkışı tespit edilmiştir.

3- Alnından giren merminin beynini parçalayarak kafatasının arkasından çıktığı tespit edilmiştir.

4- Kanında bir miktar Etenol ve Metenol bulunmuştur. Bunun ölüm sonrası temizleme amacıyla verilmiş olabileceği tespit edilmiştir.

5- Rapora göre kişinin ölümü ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kafatası kemik kırığı ve beyin doku harabiyeti nedeniyle gerçekleşmiştir.

İBRAHİM BİLGEN

1- Sağ göğüs 6. kaburga kemiği civarında bir mermi girişi tespit edilmiştir. Bu mermi sağ akciğeri parçaladıktan sonra karaciğerin sağından belin sağ kısmından (2) çıktığı tespit edilmiştir.

2- Belin sağ kısmında yine bir mermi çıkışı tespit edilmiştir.

3- Sırtının orta bölgesinde bir mermi girişi tespit edilmiştir. Bu mermi sağ alt koltuk altından çıkmıştır.

4- Sağ alt koltuk altında mermi çıkışı tespit edilmiştir.

5- Sağ kalçasında bir mermi girişi tespit edilmiştir. Kalçasından giren bu mermi kalın bağırsakları parçalayarak vücut içerisinde kalmıştır.  

6- Sağ kulak üstünde kafatasında mermi girişi tespit edilmiştir. Bu mermi literatürde 'bean bag' olarak tanımlanan saçma taneleri kesesi olduğu tespit edilmiş ve bu mermi beyin lobunun içerisinde kalmıştır.

7- Beyin kafatasının içerisinde 3 cm uzunluğunda huni şeklinde bir parça ve saçma taneleri dolu 1 adet bez torba bulunmuştur.

8- Vücuduna 3 adet mermi çekirdeği ve 1 adet saçma mermisi girdiği tespit edilmiştir.

9- Rapora göre kişinin ölümü ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kafatası kemik kırığı ve kot kırığı ile birlikte beyin kanaması iç organ ve büyük damar yaralanması nedeniyle gerçekleşmiştir.

NECDET YILDIRIM

1- Sağ memenin 8 cm üstünde 1 adet mermi girişi tespit edilmiştir. Bu mermi sağ akciğeri ve sol akciğer üst bölümünü parçalayarak vücudu terk etmiştir.

2- Gırtlak altında mermi çıkış yarası tespit edilmiştir.

3- Sağ omzunda mermi çıkış yarası tespit edilmiştir. Buradan giren mermi kaburga kemiğini kırarak gırtlağından çıkmıştır.

4- Sağ göğsün üstünde mermi giriş yarası tespit edilmiştir.

5- Sağ uyluğunda 20 cm derinliğinde bir delik tespit edilmiştir.

6- Vücuduna 2 adet ateşli silah mermisi isabet ettiği tespit edilmiştir.

7- Rapora göre kişinin ölümü ateşli silah yaralanmasına bağlı kaburga ve göğüs kemiği kırıklarıyla birlikte iç organ yaralanması sonucu meydana gelmiştir.

FAHRİ YALDIZ

1- Sol memenin alt kısmında silah mermi çıkışı tespit edilmiştir. Buradan giren mermi kalbine girerek oradan sağ akciğeri geçip arka kaburgayı kırarak sağ omuz arkasından çıkmıştır.

2- Sağ omuz arkasında mermi çıkışı tespit edilmiştir.

3- Sol uyluk ortasının ön yüzünde mermi girişi tespit edilmiştir. Buradan giren mermi sol uyluk arkasında çıkmıştır.

4- Sol uyluk arkasında mermi çıkışı tespit edilmiştir.

5- Sağ uyluk üst tarafında mermi girişi tespit edilmiştir. Buradan giren mermi sol kalça altından çıkmıştır.

6- Sol kalça altında mermi çıkış tespit edilmiştir.

7- Sağ diz iç yanında mermi girişi tespit edilmiştir. Buradan giren mermi tekrar dizinden çıkmıştır.

8- Sağ dizin de mermi çıkışı tespit edilmiştir.

9- Sağ bacağı diz altında arka tarafta mermi girişi tespit edilmiştir. Buradan giren mermi dizinden tekrar çıkmıştır.

10- Sağ diz iç yanda mermi çıkış yarası tespit edilmiştir.

11- Sağ koltuk altı karın boşluğuna yakın bir bölgede delik tarzı bir yara tespit edilmiştir.

12- Vücuduna 5 adet merminin isabet etmiş olduğu kalbine giren merminin öldürücü nitelikte olduğu tespit edilmiştir.

13- Rapora göre kişinin ölümü ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kaburga ve göğüs kemiği kırıklarıyla birlikte iç organ yaralanması nedeniyle gerçekleşmiştir.

ALİ HAYDAR BENGİ

1- Göğsün sol tarafında 1 adet mermi girişi tespit edilmiştir. Buradan giren mermi bağırsakları, karaciğeri parçalayarak sağ arka omuzdan çıkmıştır.

2- Karnın sol üst tarafında 1 adet mermi girişi tespit edilmiştir. Buradan giren mermi bağırsakları parçalayarak karın boşluğunda kalmıştır.

3- Sağ uyluk üst dış yanında 1 adet mermi giriş yarası tespit edilmiştir. Buradan giren mermi sağ uyluk üst dış yanından çıkmıştır.

4- Sağ kol orta dış yanında 1 adet mermi giriş yarası tespit edilmiştir. Buradan giren mermi kol kemiğini parçalayarak tekrar çıkmıştır.

5- Sol elin üstünde bir adet mermi giriş yarası tespit edilmiştir. Bu mermi elini paralayarak tekrar çıkmıştır.

6- Sol elin dış üstünde 1 adet mermi giriş yarası tespit edilmiştir. Buradan giren mermi elin içinden tekrar çıkmıştır.

7- Sol el içerisinde 1 adet mermi çıkış yarası tespit edilmiştir.

8- Sol el içerisinde 4. parmak hizasında mermi çıkış yarası tespit edilmiştir.

9- Sağ kol alt dış yanında 1 adet mermi çıkış yarası tespit edilmiştir.

10- Sağ arka omuzda 1 adet mermi çıkış yarası tespit edilmiştir.

11- Sağ uyluk üst dış yanında 1 adet mermi çıkışı tespit edilmiştir.

12-  Vücudunda 6 adet mermi girişi tespit edilmiş, bunlardan 1 tanesi vücudunda kalmıştır. Göğsün solundan giren mermi ile karın boşluğuna gren merminin öldürücü nitelikte olduğu tespit edilmiştir.

13- Rapora göre kişinin ölümü ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kol kırığı kaburga kırığı ve iç organ yaralanması nedeniyle gerçekleşmiştir.

CENGİZ AKYÜZ

1- Ensede kafatasına yakın bölgede 1 adet mermi giriş yarası tespit edilmiştir.

2- Sağ kulağın 10 cm üzerinde mermi çıkış yarası tespit edilmiştir.

3- Sağ kulak memesinin 4 cm altında 1 adet mermi giriş yarası tespit edilmiştir.

4- Çene altında gırtlağın solunda 1 adet mermi çıkış yarası tespit edilmiştir.

5- Sırtın üst bölgesinde omurilik hizasında 1 adet mermi giriş yarası tespit edilmiştir.

6- Sol uyluk alt ön yüzde ( diz üstü) 1 adet mermi giriş yarası tespit edilmiştir.

7- Vücuduna 4 adet merminin isabet etmiş olduğu enseden, sağ kulak altından, sırtın omurilik hizasından giren mermilerin öldürücü nitelikte olduklar tespit edilmiştir. Vücudundan 2 adet mermi çıkarılmıştır.

8- Rapora göre kişinin ölümü ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kafatası, yüz, omur, bacak kemik kırığı ile birlikte beyin kanaması, omurilik yaralanması ve iç organ yaralanması nedeniyle gerçekleşmiştir.

ÇETİN TOPÇUOĞLU

1- Karnın sağ alt bölümünde 1 Adet mermi giriş yarası tespit edilmiştir. Buradan giren mermi leğen kemiğini kırarak belinden vücudu terk etmiştir.

2- Belin sağ arka bölgesinde 1 adet mermi çıkış yarası tespit edilmiştir.

3- Kafatasının sağ yanında 1 adet mermi girişi tespit edilmiştir. Buradan giren mermi kafatasını parçalayarak ensenin sağ tarafından çıkmıştır. Bu mermi tekrar sağ omuz arkasından girerek kaburga kemiklerini kırarak sağ akciğeri parçalayarak daha sonra sağ böbreğine girdiği ve burada kaldığı tespit edilmiştir.

4- Ensenin sağ tarafında 1 adet mermi çıkış yarası tespit edilmiştir.

5- Sağ omuzun arkasında 1 adet mermi giriş yarası tespit edilmiştir.

6- Sol kalçanın üst tarafında 1 adet mermi giriş yarası tespit edilmiştir. Buradan giren mermi yine kalçasının içerisinde kalmıştır.

7- Vücuduna 3 adet merminin isabet ettiği, kafatasının sağ yanından giren mermiyle sağ omuz arkasından giren merminin öldürücü nitelikte olduğu tespit edilmiştir. Vücudundan 2 adet mermi çekirdeği çıkarılmıştır.

8- Rapora göre kişinin ölümü ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kafatası, kaburga, leğen kemik kırıklarıyla birlikte beyin kanaması beyin doku harabiyeti ve iç organ yaralanması sonucu meydana gelen iç kanama nedeniyle gerçekleşmiştir.

CENGİZ SONGÜR

1- Boynun sol tarafından 1 adet mermi giriş yarası tespit edilmiştir.

2- Sırtta omurga hizasında mor renkli ekimoz tespit edilmiş, burada mermi çekirdeği olduğu tespit edilmiştir.

3- Vücudun birçok bölgesinde sıyrıklı ekimozlar tespit edilmiştir.

4- Boynundan giren mermi sol kaburga kemiğini kırarak göğüs boşluğuna girdiği sırayla;  ana atardamarı, kalbin sağ kulakçığını geçerek sırtında kaldığı tespit edilmiştir.

5- Rapora göre kişinin ölümü ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kaburga ve omur kırığı ile birlikte iç organ ve büyük damar yaralanmasından gelişen iç kanama sonucu gerçekleşmiştir.

 

(Kaynak: ihh.org.tr / haksözhaber.net)

YORUMLAR
  • HUSEYIN SASMAZ   04-07-2010 15:45

    O gün, acının rengi maviydi... Gazze abluka altında. Bitmez Filistin'in çilesi. Topraklarında, sularında çığlıklar... Artık Filistin Ümmetin sadece kanayan yarası değil, aynı zamanda Ümmetin küfre ve zulme karşı verdiği mücadelenin sembolü haline gelmiştir. Ümmet, için için yanmaktadır. Ümmetin ateşinin sömürgeci kafirleri ve onların ajanlarını içine çekip yakması ve yok etmesi an meselesidir. İşte bu, kafirleri kara kara düşündürmektedir. Acilen bir çözüm ve çözümü uygulayacak bir kurtarıcı gerekmektedir... Bu tehlike karşısında ABD kolları sıvar. Bölgede ayağını sabitleştirebilmek ve hâkimiyetini arttırabilmek için, kendine karşı yapılan ayaklanmalara bir son vermesi gerekmektedir. Bunun için Orta Doğu'ya yeni bir düzen getirilmesi gerektiği düşüncesindedir. Bu yeni düzenin ana fikri; artık sömürme işini doğrudan kendisinin yürütmeyeceği fakat bunun yerine menfaatlerini onun adına gözetecek maşalar bulup işi onlara devredeceği şeklindedir. Bu düzene geçiş planı hazırlanır. Hedef; Orta Doğu'da ki problemleri çözüyormuş gibi görünüp, imajını düzeltmek ve bu şekilde Müslümanların ateşini almaktır. Aynı zamanda, kendinin şekillendirdiği bir kurtarıcının arkasında Müslümanları toplamak ve böylelikle, onların "Ümmet" vasfıyla birleşmelerini engellemek, hedefin esaslarındandır. Son zamanlarda meydana gelen siyasi olaylar dikkatle ve kronolojik sıraya göre izlendiğinde, bu planın detayları ve yürürlüğe konulduğu açıkça görülecektir. 1. ABD Orta Doğu'da barış istediğini açıklar, bağımsız bir Filistin devletinin kurulması için hummalı bir çalışma içerisine girer. Zira bu, bir nebzede olsa Müslümanların ateşini alacaktır. Aynı zamanda Müslümanlara, ılımlı İslam fikrini benimsemeleri çağrısında bulunulur. ABD'nin yürüttüğü bu çalışmalar diğer devletlerden büyük destek görür. Biri hariç... Bağımsız Filistin devleti fikri İsrail'in hiç hoşuna gitmemiştir. Siyasi alanda etkili birçok ülke İsrail'e baskı yapmaya başlarlar. 2. Diğer taraftan İran'ın sahip olduğu işlenmemiş uranyum Batı'da tedirginliğe yol açar. Sahip olduğu nükleer silahlardan dolayı İran'a yaptırımlar uygulanmakta, siyasi baskı yapılmaktadır. Bu baskıyı en ağır şekilde yapan ABD'dir. Fakat ne ilginçtir ki nükleer silahları İran'a satan ABD'nin bizzat kendisidir. Siyasi arenanın kör noktasında İran'la çeşitli anlaşmalar yapan yine ABD'dir. ABD'nin bu baskısı aslında göstermeliktir. Kendisinin ve BM'in yüklendikleri bu göstermelik baskı görevi, Avrupa'ya, İran'a fiziki müdahale kapılarını kapatmaktadır. Bu şekilde bölgede egemen güç olarak sadece kendisi kalmaktadır. Aynı zamanda ABD, 'arsız çocuğunu' bir nebze kontrol altında tutabilmek içinde İran'ı kullanmaktadır. Zira İsrail ABD'nin planlarına aykırı hareket etmekte, Ümmetin ateşinin alevlenerek büyümesine nedendir. İran ise kendine biçilen rolü oynamaktadır. Kâh iç siyaseti gereği yerde kül bırakmamakta, kâh menfaati gereği kapalı kapılar ardında el sıkışmaktadır. 3. ABD Başkanı Barack Obama, 20 Nisan tarihinde Brezilya devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva ve Tayyip Erdoğan'a bir mektup gönderir. Mektup özetle, Türkiye ve Brezilya'nın aracılığı ile İran'ın bir yıl içinde 1,200 kilogram uranyumu Türkiye'ye göndermesi karşılığında da yeni yakıt alması gerektiğini bildiriyordu. İran'a talepler kabul ettirilir. Ardından Erdoğan Obama'ya cevaben bir mektup gönderir. Başbakanlık Basın Merkezi'nden Erdoğan'ın mektubuyla ilgili yapılan açıklama şöyle: "Başbakan Erdoğan cevabı mektubunda İran'ın nükleer programı konusunda geçtiğimiz hafta Tahran'da yapılan anlaşmanın detaylarına ilişkin bilgi aktarmıştır." 4. İsrail Başbakanı Netanyahu'nun, ABD Başkanı Barack Obama'nın daveti üzerine Ortadoğu barış süreci açısından kritik önem taşıdığı belirtilen bir ziyaret için Washington'a gitmesi planlanır. Netanyahu'ya bağımsız bir Filistin devletinin kurulması için baskı yapılacaktır. İsrail ise bundan son derece rahatsızdır. 5. Gazze'ye insani yardım için Mavi Marmara gemisi ile 3 yük gemisi yola çıkar, Kıbrıs'ın güneyinde diğer gemiler ve yolcular beklenir. Hedef; Gazze'ye uygulanan ablukayı kırmak ve Filistinlilere insani yardım götürmek. İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım: "Dış İşleri Bakanlığımız, Avrupa Parlamentosu, Fransa Dış İşleri Bakanlığı ve daha birçok ülkeden hareketimizi destekleyen açıklamalar yapıldı" şeklinde açıklama yaptı. Yani tüm resmi makamlar ve otoriteler bu yardım filosundan ve hedefinden haberdardır. Hamaslı Başbakan İsmail Haniye, abluka uygulamasının uluslararası bir karar doğrultusunda alındığını, şimdi aynı şekilde uluslararası bir konvoyla kırılacağını belirtir. Haniye, Ortadoğu bölgesinde stratejik değişikler yaşandığını, bu stratejik değişikliklerin liderliğini de Türkiye'nin yaptığını sözlerine ekler. 6. Beklenen yolcular ve gemiler gelir, Mavi Marmara'nın da içinde bulunduğu filo Gazze'ye doğru yola çıkar. 7. Hatay'ın İskenderun İlçesi'nde Modern Evler Mahallesi'ndeki Deniz İkmal Destek Komutanlığı'na gece 00.30 sıralarında TEM Otoyolu'ndan roketatarlı saldırı düzenlenir. 5 asker şehit olur. Birçok askerde yaralanır. 8. İsrail sularına 72 mil açıklıkta, yani uluslararası sularda, İsrail askerleri Gazze filosundaki Türk gemilere saldırır. Allah'ın (cc), kendilerini Kur'anı Kerim'de damgaladığı tüm vasıfları kuşanarak, silahsızlara, kadınlara, çocuklara ve yaşlılara saldırır yahudiler. Mavi denizin üzerinde, mavi gök kubbenin altında, sıkışır kalır Mavi Marmara. O gün, mavidir acının rengi... Zalimin mazluma saldırısına, mazlumu katline şahitlik eder tüm dünya. Müslümanlar ayaklanır. "Cihad! Orduları çıkarın kışlalarından!" nidaları yükselir. Her Müslüman tek başına Filistin olur, her biri tek başına Ümmet olur. Böyle Ümmeti hangi güç yok edebilir! Bu nidalara karşın liderlerin cevapları büyük bir hayal kırıklığına yol açar. Türkiye Cumhuriyeti: "Hiç kimse bu olay sebebiyle İsrail'e savaş ilan etmemizi beklemesin. Böyle bir şey olmaz. Mümkün de değil, doğru da değil" der. BM: "Kınıyoruz," der. İKÖ: "Kınıyoruz," der. Yani İsrail kınanır ama sadece kınanır. Tek ülke hariç. Nikaragua hükümeti, yaptığı bir açıklamayla, "İsrail'le tüm diplomatik ilişkilerini resmen kestiğini" bildirir. Bazıları Ümmetin beslediği duyguların zıttı duygulara sahiptirler. Müslüman'a yardım edebilmek için zalimden, kafirden izin alınması gerektiğini ısrarla savunurlar. Arap liderler, bu olay hakkında Müslümanların lehine tek bir söz dahi söylemezler. Daha farklı kaygılar beslerler. Mesela, Ürdün Kralı Abdullah'ın eşi Kraliçe Rania, İngiliz The Independent'a yazdığı makalede, Müslümanların korunmaları ve intikamlarının alınması gerektiğini değil, bu saldırının bölgede aşırı dincileri güçlendirmesine yol açma riskinin bulunduğundan bahsetmektedir: ''İsrail'in izlediği siyaset Orta Doğu'da aşırı dinciliği kuvvetlendirir. Bölgede eğilim tersine dönmezse saldırının ve uzlaşma karşıtı siyasetlerin devamının en acı kurbanlarından biri itidallilik olacağından endişeliyim.'' 9. Netanyahu Obama ile yapacağı görüşmeyi iptal eder. Böylelikle İsrail'in neden Gazze filosunun kendi sularına girmesini bekleyemediği anlaşılır. Bu olay sayesinde gündemi değiştirdiğini ve ABD'nin baskısından kurtulacağını düşünür. Fakat düşündüğü gibi olmaz. Tüm dünyada halklar İsrail'e karşı öfkelerini açık seçik gösterirler. İsrail'e baskılar artar. 10. Hatay'ın İskenderun İlçesi'nde görev yapan Anadolu Episkoposluğu ve Havarisel Vekilli Luigi Padovese, evinde uğradığı bıçaklı saldırıda öldürülür. Türk medyasından aynı ses yükselir: "Bu saldırıyı İsrail'in yaptığına dair kuşkuların olduğu, İsrail'in kendi lehine gündemi değiştirmek istediği, İskenderun'da ki saldırıyla da İsrail'in bağlantısı olabileceği" haberleri yapılır. Bu cinayetle İsrail, en azından Avrupa'da kendi lehine bir hava oluşturmaya çalışmıştır fakat başarılı olamamıştır. Sanki gizli bir el, Avrupa'da bu olay üzerinde konuşan ağızları susturur. 11. İsrail iyiden iyiye kızar, siyasi satranç oynamaya karar verir. Rum basını, bir grup İsrailli'nin, ''Türkiye'nin Kıbrıs'ta işgalci olduğu'' tezini savunmak için KKTC açıklarına bir gemi seferi düzenlemeyi planladığını yazar. 12. BM Güvenlik Konseyi, İran'a nükleer programı nedeniyle yeni ve sıkı yaptırımlar getiren karar tasarısını kabul eder. Çünkü oylamada 12 ülke "evet", 2 ülke "hayır" ve bir ülke çekimser oy kullanmıştır. Türkiye ve Brezilya "hayır" oyunu kullanan ülkelerdir. Türkiye'nin bu tutumu tüm dünyada büyük yankı uyandırır. Türk medyası: "Türkiye ABD'ye kafa tuttu, sözünün ardında durdu," şeklinde haberler yapar. Araplar ise Türkiye'yi, haklının yanında duran mert yönetimiyle, mert bir ülke olarak görürler. Zaten T.C. yönetimi son zamanlarda Orta Doğu'da kahramanlaşmıştır. "Son padişah, son Halife" şeklinde unvanlar yapıştırılır Başbakan Tayyip Erdoğan'a. Ayrıca siyasi analistler bu konuda da gelişmeler olabileceği, yani sahte bir Hilafet'in kurulabileceği beklentisi içerisindedirler. 13. İran satrançta bir hamle yapar. İran, Gazze ye yardım gönderebileceğini belirtir. Ayrıca, Devrim Muhafızları donanmasının filoya eşlik edeceğini duyurur. 14. T.C.'de, PKK saldırılarında art ardına askerler öldürülür. Gözler yine İsrail'e çevrilir. Sonuç; ABD'nin İran'la göstermelik nükleer silah kavgasında ve Gazze ablukasının kırılması çalışmalarıyla Türkiye kahramanlaştırılır. Yani ABD'nin kurtarıcısı bulunmuştur. Ümmet Türkiye'nin arkasında birleştirilmeye çalışılır. Zira Türkiye tarihi ve şuan ki yönetiminin sosyal statüsü buna bir hayli müsaittir. Kendisine verilen bu rolden Türkiye memnundur. Çünkü Türkiye global siyasi arenada artık daha fazla söz sahibi olmayı istemektedir. Zaten, stratejik ve halkı bunu hissetmese de, ticari olarak Türkiye dünyada önemli bir yere sahiptir. Bazı ürünlerin ihracı, büyük ölçüde Türkiye'nin elindedir. Bilindiği gibi Türkiye'de Amerikan, İngiliz ve Ulusçu güç bulunmaktadır. Amerikan ve Ulusçu güç, ABD'nin kendilerine çizdiği rolden ve imajdan bir hayli memnundurlar. Dolayısı ile Türkiye'ye verilen rolü, Türkiye yönetiminin oynamasını desteklemektedirler. Görüldüğü gibi tüm devletler kendi dertlerindelerdir. Hedeflerini gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar. Bu uğurda da Müslümanları kullanmaktadırlar. Acıyı tüm şiddetiyle yaşayan ise sevdiklerinin canına kıyılan Müslümanlardır. Onları, Ümmeti düşünen ve "Ordular nerede?!" çağrılarına, bir Halife'nin dışında yanıt veren kimseler olmayacaktır. Hilafet devletinin dışında hiç bir devlet ordularını kışlalarından çıkarmayacaktır. Ümmet bu tuzaklara düşmeyecektir inşaAllah, Allah (cc) ise tuzak kuranların en hayırlısıdır! Esma Sıddık