İslam`ı seçen Yahudilerin sayısı artıyor
İşgal topraklarında yayın yapan Maariv gazetesine göre 2009 yılı içinde 100`e yakın Yahudi İslam`a geçti.
İşgal topraklarında yayın yapan Maariv gazetesine göre 2009 yılı içinde 100'e yakın Yahudi İslam'a geçti.
Maariv dünkü haberinde, 2005-2007 yılları arası 306 kız öğrencinin dinlerini değiştirmek için işgal rejimi Adalet Bakanlığı'na başvurduklarını, 306 kız öğrenciden 249'unun İslam'a, 48'nin ise Hristiyanlığa geçmek istediklerini yazdı.
Gazete, 2008 yılında dinini İslam olarak değiştirmek isteyen kız öğrenci sayısının had safhaya ulaştığını, dinini İslam olarak değiştirmek isteyen erkek öğrenci sayısının 112, Hristiyanlığa geçmek isteyen erkek öğrenci sayısının ise yaklaşık 26 olduğunu yazdı.
İşgal rejimi Adalet Bakanlığından yapılan açıklamanın ilk bölümüne göre dinini değiştirmek isteyen Yahudi 32 erkek öğrenciden 15'i İslam dinine 15'i ise Hristiyanlığa geçti.
İSLAM'I SEÇİŞ KATLANARAK ÇOĞALIYOR
Yediot Ahronot gazetesi ise, işgal rejimi nüfus idaresinin açıklamış olduğu rakamların geçmiş yıllarda Müslümanlığı tercih edenlerin sayısını ikiye katlamış olduğunu yazdı. 2003'te 40, 2004'te 27, 2008'de 33 Yahudi, Müslümanlığı seçmişti.
Yediot Ahronot'un haberine göre, İslam'ı seçenlerin sayısındaki dikkate değer artış İslam dini hakkındaki araştırmların sayısını da arttırıyor. İnsanların İslam dini hakkındaki meraklarını körükleyip onları araştırmaya itiyor.
İslam'ı tercih edenlerin içinde kadınların erkeklere oranla büyük bir üstünlüğü var ama geçmiş yıllardaki Müslümanlığı tercih eden erkeklerin sayısına oranla bir artış söz konusu.
Yine aynı kurumun yaptığı diğer bir istatistikte Müslümanlık'tan Yahudiliğe geçenlerin sayısının her geçen yılla beraber büyük bir düşüş yaşadığını gösteriyor. 2009 yılında Yahudiliğe geçen Müslümanların sayısı 7.
İŞGAL REJİMİ İSLAM'I BENİMNSEYENLERE BASKI UYGULUYOR
Yediot Ahronot'a göre, işgal rejiminin Din İşleri ve İç İşleri Bakanlığı yetkilileri İslam'ı tercih eden Yahudiler üzerinde çok sıkı bir baskı uyguluyorlar.
Örneğin İslam'ı tercih eden işgal rejimi vatandaşları Müslüman olduktan sonra Yahudiliğe tekrar geri dönmeleri için baskıya maruz kalıyor, "tedavi olmaları" için psikiyatri kliniğe gönderiliyorlar. Din değiştirenlerin "beyninin yıkanmış olduğunu", aklı başında bir insanın Yahudilik'ten başka bir seçeneği olamayacağı dile getiren makamların baskısına rağmen bu baskılara maruz kalan yeni bir Müslüman genç, hiçbir baskının kararını değiştiremeyeceğini söylüyor.
(İslam ve Hayat / Timeturk)
-
HUSEYİN SASMAZ 06-08-2009 14:16
KENDINI SORGULA... Bu yazıyı okuyan herkes kendine 100 sene sonra nerede olacağını sorsun! Bende sorayım sonra karşılaştıralım herkesin cevabının aynı olacağı muhakkak. Bu her ne kadar bizim öngörümüz olsa da geleceği yalnız Allah (c.c.) bilir. Ama biz yinede bu öngörüden hareketle devam edelim… Peki 100 sene sonra şu an çekmekte olduğunuz sıkıntıların sizin açınızdan bir önemi kalacak mı? HAYIR Peki şuan sahip olduğunuz malvarlığı değerlerinden hangisi yanınızda olacak? HİÇBİRİ Peki dostlarımızdan ailemizden sevdiklerimizden kim sizle kalacak? HİÇKİMSE O zaman bu hayatın başka bir anlamı ve sebebi olmalı, Tüm bunları Hayatla olan kavgamızı bir kenara bıraktığımızda sizin de düşündüğünüzden eminim. Peki neden bunları biliyor olmamıza, düşünüyor olmamıza rağmen hayata geçiremiyoruz. Kişisel faktörler bunda etkin olsa da çevresel faktörler maalesef en büyük etken, İSLAMİYET SADECE KİŞİNİN VİCDANINA SIKIŞIP KALAN BİR DEĞER OLMAYIP BİR YAŞAM BİÇİMİDİR. Dünyada İslamiyeti gerçek manasıyla yaşayıp yaşatabileceğiniz tek bir ülke bile maalesef bulunmamakta. Tüm bu bozuk sistemler içerisinde yaşayan bireyler de maalesef zaman içerisinde o bozukluğun bir parçası haline gelmektedirler. Ne zaman ki bu bozukluğun farkına varıp İslamiyetin manasını çözmeye ve bu çözümlemeyi başkalarına da aktarmaya başlarsa bu seferde sistem bu bireyi yahut gurubu alıp daha önce yaptığı ama artık tamamen terk ettiği bütün yanlışları tek tek bireyin önüne koymaya başlar ve onu geri adım atmaya zorlar.Birey geri adım atmaz ise halk gözünde lanetlenmiş bir cadı durumuna düşürülüp eski Roma da olduğu gibi o birey toplumun linç girişimine maruz bırakılır.Geri adım atarsa bu seferde kavranmış olan İslamiyetin özü tekrar tozlu rafların arasına kaldırılır. Bakınız ORTADA BÜYÜK BİR SORUN VAR ODA ÖLÜMÜN ÇARESİNİN BULUNAMAMIŞ OLMASIDIR. NEFSİN HEVA VE HEVESLERİNİ BİR AN İÇİN BİR KENARA BIRAKALIM. İslamiyete gerek dış güçlerin ve gerekse bizlerin verdiği tahribatı bir düşünelim. İslamiyeti okumaya anlamaya çalışalım. Yıllar içerisinde defalarca elime Kuran_ı Kerim'i almama rağmen üç beş sayfadan ileri gidemiyordum.Zira İslamiyeti tanıma gerçek manada anlama niyetim yoktu.Bu yüzden muvaffak olamıyordum.Ne zamanki anlama niyeti ile elime alıp okudum baktım ki İslamiyet bir vicdan meselesi değil bir yaşam biçimi, Ama öyle bir yaşam biçimi ki içerisinde hiçbir riya kin ve düşmanlığın olmadığı günümüz hastalıkları olan depresyon, stres ve aids gibi tüm hastalıkları da oradan kaldıran, içerisinde medeni hukuk, ticaret hukuku, ceza hukuku gibi hayata yön veren bir hukuk sisteminin olduğu, toplumsal kurallar, görgü kuralları gibi toplumsal yaşama yön veren olguların bulunduğu bir Derya_i Kübra… Müslüman olarak doğduk, SONRASINDA DEĞİŞİK SİYASİ GÖRÜŞLERİN,FARKLI HAYATLARIN VE BELKİDE FARKLI DİNLERİN BİRER PARÇASI OLDUK. İnsan faktörü sebebi ile herkesin tek kalıp insan olması elbette mümkün değil.Lakin kimliğinde dini İslam yazan bir bireyin Sizce de İslamiyeti tanıması en azından mensup olduğu dinin kitabını bir kerede olsun alıp okuması ve neden İslam diye sorması gerekmiyor mu? Yoksa doğru olan mensubu olduğu İslamın mukaddes kitabı olan Kuran-ı Kerimi okumak yerine gidip Kuran_ı Kerim lehinde veya aleyhinde yazılmış yorum kitaplarını okuyarak mı işe başlamalı? Asıl dururken asıl hakkında tek bir bireyin yaptığı yorulmamı aiaslamiyeti tanımaya çalışmalı? Yalvarırım bunu kendinize bir sorun. Aile reisi olmayan bir ailenin halini düşünün, lideri olmayan bir devletin halini düşünün,çobanı olmayan bir sürünün halini düşünün! ! ! ! ! ! ! Bunları düşündüğünüzde aklınıza gelecek olan kavram kaos,başıboşluk, düzensizlik ve hüzünden başkası değildir.İSLAMİYET MAALESEF UZUN ZAMANDAN BERİ BAŞSIZ KALMIŞTIR SEVGİLİ KARDEŞLERİM, İSLAMİYET YETİM BIRAKILMIŞTIR. Diğer dinlere bakacak olursak HRİSTİYAN ülkelere bir göz gezdirelim hepsi farklı milletlerden, farklı ırklardan, olmasına rağmen PAPALIK SİSTEMİ tüm dünya hristiyanlığının babası, merkezi ve yol göstericisi durumunda, YAHUDİLİK; Baktığımızda tüm dünya Yahudilerine yön veren içtihad yapan bir HAHAMBAŞI bulunuyor. İSLAMİYETİN BAŞI NERDE, MERKEZİ NERDE,MÜSLÜMANLARA YOL GÖSTERECEK İÇTİHAT YAPACAK ALİMLER KURULU NERDE,DÜNYANIN HERYERİNDE MÜSLÜMANLAR EZİLİYORKEN, DÜNYA ZENGİNLİKLERİNİN %80'İ MÜSLÜMAN ÜLKELERİN TOPRAKLARINDA OLMASINA RAĞMEN BU ZENGİNLİKLERİN SADECE %20 Sİ MÜSLÜMANLAR TARAFINDAN KULLANILABİLİYORKEN,YETİM BIRAKILMIŞ BU DİNİN LİDERİ NERDE? HRİSTİYANLARIN PAPASI VAR, YAHUDİLERİN HAHAMBAŞI VAR,BİZİM BAŞIMIZ NERDE…. Nefsin arzularına dur demek çok zor biliyorum zira aynı zorluğu bende yaşıyorum, Ramazan yaklaşıyor, Ramazan ayı MUKADDES KİTAP KURAN_I KERİM'İN İNDİRİLDİĞİ AY OLDUĞU İÇİN BİZİM İÇİN KUTSAL BİR AY bu ayı vesile kılıp gelin bu ay boyunca Kuran_ı Kerimi elimize alıp bütün önyargılardan ve tembellikten kurtulup okuyalım. Bizim yol göstericimiz Kuran_ı Kerim olsun. Senin benim onun ne dediğine değil Kutsal kitabımızın yani Allah c.c. ne dediğine bir bakalım. Tarafıma ulaşan ve arzu eden herkese bir adet Kuran_ı Kerim şahsen veya adreslerine herhangi bir ücret talep edilmeksizin gönderilecektir.(0256-2141170) Allah beni ve sizleri nefislerinin esiri olan kullar olmaktan korusun bizleri hidayete erdirsin ve bizleri cennette buluştursun İnşallah. Allaha emanet olun.