Hızır YILDIRIM
İSLAM MEKTEBİNDEN MEZUN OLMAK
İslâmiyet bir okuldur. Mezun olanlar işsiz, yuvasız, azıksız kalmazlar. Geçim derdi, kuraklık, tehlike, stres, bunalım hiç yaşamazlar. Ömürleri sonsuzdur. Hiç ölmezler. Mezun olunca karşılığında garantili süper bir yaşama dâhil olurlar. İslamiyet mezunları karşılığını kat kat alırlar, depreme dayanıklı süper köşklerde otururlar, tatili ve rahatı bol, soğuk ve sıcak hiç görmezler. Manzarası ve nimetleri hazır, tertemiz insanların aldıkları puana göre güzel yerde ağırlanırlar.
Ne mutlu ne bahtiyardır İslamiyet mezunları. Kâinatın ebedi ve sonsuz sahibi Allah tarafından selamla karşılanırlar. Şimdi, bu okulu tanıyalım. Okulun yeri ve imtihan olunduğumuz yer: “Dünya ” Okulun sahibi: Âlemlerin Rabbi Allah (cc). Okulun Başöğretmeni: Muhammed (a.s). Okulun müfettişi: Cebrail (a.s). Okulun görevlileri: İlmi ile amel eden âlimler. Okulun öğrencileri: Tüm insanlar ve cinler. Okulun sınav notunu veren: Kiramen kâtîbîn melekleri. Okulun düzenini belirleyen: Mikâil (a.s). Sınav bitim zilini çalan: Melekû-l mevt (Ölüm meleği).
Şimdi de okulun Sahibini tanıyalım: Rahman, Rahim olan Âlemlerin Rabbi Allah (cc) Kâinatın yegâne sahibi ve yetkilisidir. Büyüklükte eşi ve benzeri yoktur. Kâinattaki her varlık onunudur ve O’nun tasavvurundadır. Hiç kimse O’na hesap soramaz. O her an yaratma halindedir. Asla çocuk edinmemiştir. Öncesi ve sonu yoktur. Doğmamış ve doğurulamamıştır. Kâinatta ki her bir varlık O’na itaat ve tesbih eder. O hüküm ve hikmet sahibidir. Ve O Subhandır. Bu vasıflar hiç bir varlıkta yoktur. Dünya ve içindekileri insanın hizmetine sunmuş ve onu imtihan etmek için kısa süreliğine dünya okuluna göndermiştir. İnsana akıl, vicdan, hikmet, nefs, irade ve ceset içerisine ruh vermiştir. Ruh bu bedene imtihan edilmek için girdirilmiştir. İmtihanı boyunca emanet girdiği ölüm meleği tarafından ruhu kabzedilecek yani cesedi terk edecek ve hesap vermek ve karnesini almak için Allahu Teâla’ya dönecektir.
Okul sahibinin imtihan için bizden istedikleri: İmtihana tabi tutulan insan ve cinlerdir. Diğer varlıklar ise hizmet için varlar. Cinlerin imtihanı farklı ve fazla bilgimiz yok. İnsan için ise dünya ve içindekileri ile birlikte kısa süreli okul hayatı başlıyor. “Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım” (Zariyat 56), “O hanginizin daha güzel iş yapacağını denemek için, ölümü ve hayatı yarattı. O, üstündür, bağışlayandır.” (Mülk 2). Okulun eğitimi ilk önce “oku” ile başlayıp okulun sahibini tanımamızı, gönderdiği Kitap, Kur’an’ı ve Başöğretmeni (Peygamber) dinleyip yaptıklarını yapmamızı ve kendimizi okumamızı istiyor. Yaratan Rabbinin adıyla oku. O, insanı bir kan pıhtısından yarattı. (Alak 1-2) Okul sahibinin bizden istediği en önemli, olmazsa olmaz dediği, kendisine şirk koşulmamasıdır. Bütün derslerin iyi olsa bile şirk korona virüsten daha tehlikeli ve başarılı olduğun diğer dersleri eritir ve yok eder.
Okulun sahibi Allah CC üstümüzdeki bedeni emanet vermiştir ve tüm azalarımız da sınava dâhildir. Dünya okulundaki tüm eşyalar bizim kullanımımızda ve bunlarda sınava dâhildir. Ülkeler kurarsın vergi istemez, yiyecekler gönderir para talep etmez, ısı gönderir, su ve meşrubat gönderir, sadece helal ve harama dikkat etmemizi ister. Kendi mülkünden kazanırız, güzel bir borç (karzı-hasen) vermemizi ister kendisine değil canlılara. Arazi verir kullanırız faiz istemez, binalar fabrikalar yaparız kira istemez. İmtihanı düzenleyen, imtihan eden, cezayı mükâfatı verecek olan okulun sahibi Âlemlerin Rabbi Allah (cc)’dır. Velhasıl tüm verilenler imtihan edilmek için verilmiştir. Allah’ın sınırlarını (sünnetüllah) aşmama ve helal harama dikkat etmek. Bunlarla birlikte ders başlıyor. Hayırlı dersler.
Şimdide okulun Başöğretmeni (Muhammed as.) tanıyalım: ilk Başöğretmen ve öğretmenimiz Hz Âdem ve son Resül Muhammed (as) Başöğretmen ve öğretmenimiz ile dünya okulu eğitimi tamamlanacak. Başöğretmeni belirlemede hiç bir insan yetkili değildir. Çünkü dünya okulunun sahibi tarafından seçilmiştir. Müfredatı ise şöyledir. Âhlak, İlah, Tevhîd, Şirk, Rab, Tağut bunlar müfredatın ana maddeleridir. Değiştirilmesi teklif dahi edilemez ana derslerdir. Öğretmen ve öğrencilerin bu ana dersleri bilmesi ve yaşaması bir nevi baraj gibidir. Diğer dersler: Namaz, Zekât, Hacc, Oruç, Salih âmel, İyiliği emretme ve kötülükten sakındırma, cihad etme adalet, miras, evlilik vs. Yasaklar ve haramlar: Faiz, zina, cinayet, sarhoş edici içki vs, Ana babaya kötülük, yalan, iftira, hırsızlık, gasp, tecavüz, eşkiyalık, kul hakkı, yetim hakkı, intihar, zülüm vs. Ders saati yok= uyumak bile imtihana dâhildir. Her kesin imtihanı farklı ama; ana ders sürekli olması gerekir. Ana derssiz imtihanı kazanmak zor. Hele şirkin olmaması lazım, yoksa diğer çalışmalar boşa gider. Demek ki öğrencinin en çok dikkat etmesi gereken: Tevhid ile okulun sahibi Allah’ı birleyecek ve hiç bir şeyi O’na ortak (şirk) koşmayacak.
Okulun sahibi Allah CC, Başöğretmen dâhil öğretmen yardımcıları ve öğrencileri bu sınava dâhil etmiştir. Sınav sonucu ise Okulun Rabbi olan Allah CC tarafından belirlenen ahiret yurdunda açıklanacaktır. Kişinin başarı oranı ile derecesini yükseltmesi muhtemeldir. Başarısızlığa -1 puan, başarılı olduğunda ise duruma göre 1/10, 1/100, 1/700 ve daha fazlası. Unutmayalım ki okulun sahibi Allah çok cömerttir, cezalandırması da şiddetlidir. Tercih senin “Ey insanoğlu.” Öğretmen ve öğrenciler imtihan yerleri şehirde, caddede, sokakta, çölde, zenginlikte, fakirlikte, meskün mahalde, sarayda, köşkte, malikâne de, evde, barakada, düzde, bayırda, vadide, adada, ormanda, kalabalık yerde, kalabalık olmadığı yerde, soğuk yerde, sıcak yerde, dağda, nehir kenarı, deniz kenarı vs yerlerde insan imtihan olmakta. İmtihanın farklılığı coğrafi durumu ve öğretmen ve öğrencilerin fiziki durumları etkiler. Misal olarak Âmâ, topal, boyu uzun, boyu kısa, hasta, fiziki düzgün, kadın ve erkek imtihanları durumlarına göre değişiklik arz eder. Süre ise belirsiz her an bitebilir veya uzayabilir melekül mevt (ölüm meleği) habersiz gelir. Her yaşta gelebilir işi sağlama almamız gerekiyor. İslamiyet okulunun bizden razı olduğu şekliyle ölüm meleğine emaneti teslim etmemiz gerek.
Başöğretmen Resül (sav) biz insanlar gibi oda kendisi, ailesi ve insanlardan sorumludur. Okulun Sahibi (Rab) tarafından eğitilmiştir. Başöğretmen bizim rol modelimizdir. Eğitim bir hayli kolay aklı olan herkes bu imtihanı başarıyla verebilir. IQ ‘sü yüksek olması veya düşük olması hiç önemli değildir. Kopya çekmek, kopyalamak serbest. Aslında İslamiyet okulunda okuyan herkes öğretmen adayıdır. Kitaptan hiç bir şeyin gizlenmemesi gerek. Apaçık bir şekilde anlatıp yaşamak icab eder. Aksi durum da İslamiyet okulunda bile imtihanı kaybedebiliriz. İslamiyet okulunda samimi ve müfredatlara uygun bir şekilde olan herkes; kısa hayat yaşasa bile imtihanı rahatlıkla geçer. Başöğretmen Musa (as) döneminde, İslamiyet okulunun dışında olan sihirbazlar daha sonra İslamiyet okuluna kayıtlarını yaptırdılar ve çok kısa hayatla imtihanı kazandılar. Örnekler bir hayli çoktur. İslamiyet okulunda iken, emaneti müslim olarak verelim.
Şimdide okulu müfettişi (Cebrail as)’nı tanıyalım. Allah’ın elçisi olan müfettiş (vahiy meleği) görevi eksiksiz bir şekilde okulun Sahibinden vahyi alır ve Başöğretmen (Peygamberlere) vahyi teslim eder ve onu eğitir. Vahyi, yani mesajı peyderpey getirir. Müfettiş Cebrail’in (as) yanlış yapması söz konusu değildir ve vazifesini eksiksiz yapar. Bizim gibi imtihana tabi değildir. Bizlerden farklı bir yapısı vardır. İsyan etmez ve iradesi sınırlıdır. Daha çok Başöğretmenle muhataptır. Başöğretmeni seçen ise Okulun sahibi Allah’tır. Kiramen kâtibin (melekleri) notumuzu eksiksiz veren, haksızlık yapmayan, kariyerine göre rüşvet almayan, torpil yapmayan, zengin fakir ayrımını yapmayan kazandığımız notları eksiksiz kaydeden, en ince detayı bile kaçırmayan kişiye hakkını veren, Okulun Sahibi tarafında görevli şahsiyetli kâtiplerdir. Notunu yükseltmek için çabalayanı ve ihlaslı çalışanın mükâfatını bol bol verirler. Kısacası zerre kadar iyilik ve kötülük yapanı, söyleyeni, hatta düşüneni boş geçmez yazarlar. Kitap ortaya konmuştur, suçluları görürsün ki o kitapta yazılı olan şeyler yüzünden korku içinde ve eyvahlar olsun bize derler, ne biçim kitap bu, ne küçük bir şey bırakmış, ne büyük, hepsini de sayıp dökmüş ve ne yaptılarsa hepsini de karşılarında bulurlar ve Rabbin hiçbir kimseye zulmetmez. (Kehf 49.)
Şimdi de melek-ül mevt (ölüm meleği)’nı tanıyalım: Okulun Sahibi tarafından görevlendirilmiş kendi başına iş yapmayan, vakti gelip de imtihanın bittiği zaman insan kulların canını almaya memurdur. İnsan öğrenci (kullar) İslamiyet okulunda verilen görevi iyi yapmaları gerekmektedir. Çünkü mükâfatı burada değil başka âlemde yani (ahirette) alacaklardır. Yeter ki sen İslamiyet okulundan ayrılma. Her insanın imtihanı farklıdır. 0 yaştan 100 yaşına kadar imtihanın ne zaman sonuçlanacağını insan bilemez. Sen yeter ki ana dersleri ihmal etme. İmtihanda bazen gevşeklik gösterilebilirsin, yeter ki tevbe edip İslamiyet okulun da imtihanı sona ersin. Bu iş için görevli melek-ül mevt habersiz gelir ve torpil yapmazlar ve görevlerini eksiksiz yerine getirirler. “Her ümmetin bir eceli vardır. Ecelleri geldiğinde ne bir saat geriye bırakabilirler ve ne de öne alabilirler.” (A’raf 34.) Bir sonraki yazımda mezuniyet törenleri ve insanların gidecekleri sonsuz yeri konuşmak üzere;
Rabbim Dünya imtihanı kazanacak salih ameller üretmeyi cümlemize nasip etsin.