İslami hareket Hamas`tır, İslami Cihad`dır, Hizbullah`tır
“İslamcı hareketler” denince akla ilk gelen, İhvan-ı Müslimîn hareketidir. Bu hareket, soğuk savaşın göbeğinde, ABD-İsrail işbirlikçisi Enver Sedat –ve halefi Hüsnü Mübarek- tarafından ezim ezim ezilmeye çalışıldı... İranlı İslam devrimcileri de aynı anda hem Sovyetler`i hem de ABD`yi “şeytan” ilan ettiler; üstelik ABD`ye “büyük şeytan” dediler.
Hakan Albayrak, Yeni Şafak'taki köşesinde, Radikal gazetesi yazarı Nuray Mert'in İslami hareketleri genellemeci bir mantık ve üslupla kartalamaya çalıştığı “İslamcı hareketlerin karanlık tarihi” başlıklı şablon ve saptırmalarla dolu yazısını yorumladı. İşte Albayrak'ın "Nuray Mert'in yazısı" başlıklı makalesi:
Nuray Mert önceki gün Radikal gazetesinde, “İslamcı hareketlerin karanlık tarihi” diye bir yazı yazdı. “Bazı İslamcı hareketlerin karanlık tarihi” veya “İslamcı hareketlerin tarihindeki bazı karanlık noktalar” değil, “İslamcı hareketlerin karanlık tarihi”!!!
Külliyen karartılmış bulunuyoruz.
* * *
Soğuk savaş döneminde birçok İslamcı hareketin komünizmle mücadele adına ABD tarafından desteklendiğini hatırlatıyor Nuray Mert. “Daha sonra Sovyetler'in çözülüşü sürecinde yine ABD dış politikası çıkarları doğrultusunda, bir yanda ılımlı, diğer yanda radikal birtakım hareketler desteklendi, hatta devreye sokuldu” diye de ekliyor. Yalan mı söylüyor? Hayır, doğru söylüyor. Ama bu tespitler yazının başlığıyla birlikte okunduğu zaman ortaya çıkan imaj hakikati çarpıtıyor.
“Bir yanda ılımlı, diğer yanda radikal birtakım hareketler” -dikkat buyurun, genel olarak İslamcı hareketler değil “birtakım hareketler”- ABD ile zaman zaman konjonktürel işbirliğine gitti veya bunlardan bazıları bizzat ABD tarafından kuruldu/kurduruldu diye bütün İslamcı hareketlerin tarihine “karanlık” damgası vurulur mu Allah aşkına? Tüylerimi diken diken etti bu başlık. Nuray Mert'e yakıştıramadım. Yukarıda mezkûr cümlede kullandığı “birtakım hareketler” ifadesini başlıkta da kullansaydı keşke. Ve “karanlık tarih” yerine “tarihteki bazı karanlık noktalar” demeyi tercih etseydi.
ABD'den yardım almayı kabul ettiler diye, Sovyet işgaline karşı kahramanca direnen Afgan savaşçılarının cihat tarihini tümüyle “karanlık” sayabilir miyiz? Haşa!
* * *
“İslamcı hareketler” denince akla ilk gelen, İhvan-ı Müslimîn hareketidir. Bu hareket, soğuk savaşın göbeğinde, ABD-İsrail işbirlikçisi Enver Sedat –ve halefi Hüsnü Mübarek- tarafından ezim ezim ezilmeye çalışıldı. Suud Krallığı da kendi topraklarındaki İhvan'cılara savaş açtı. Savaş açtı, çünkü İhvan'cılar, kendilerine teklif edilen “komünizmle mücadelede işbirliği”ni ancak “Siyonizm ve kapitalizmle mücadele ile beraber yürütülmesi şartı ile” kabul edebileceklerini söylediler. İranlı İslam devrimcileri de aynı anda hem Sovyetler'i hem de ABD'yi “şeytan” ilan ettiler; üstelik ABD'ye “büyük şeytan” dediler.
Çağımızdaki İslamcı hareketlerin bu iki 'ana ekseni' –ve onlardan neşet eden Hamas, İslami Cihad, Hizbullah- için Amerikan tezgâhı demek akla ziyan olacağına göre, bazı 'konjonktürel' hareketlerin ABD ile irtibatlandırılmasından hareketle “İslamcı hareketlerin karanlık tarihi”nden dem vurmak zulümdür.
İslam topraklarının kurtuluşu için verilen soylu mücadelelerin tarihî ve hayatî önemi, böyle haksız genellemelerle gölgelenmemeli. ABD'nin, bilmem hangi ince hesap gereği, bir İslamcı hareketi geçici olarak desteklemesi veya bir süreliğine kösteklemekten geri durması da o hareketin “karanlık”lığına delil sayılmamalı.
Clinton yönetimi, İran'ın Bosnalı Müslümanlara silah göndermesine bir yere kadar göz yumdu diyelim… Bu, soyları kırılmak istenen Bosnalı Müslümanların şanlı direnişini ve İran'ın o direnişe verdiği desteği “karanlık” kılar mı?
ABD'nin bazı hesapları Bosnalı Müslümanların hesaplarıyla örtüştü diye, İslam dünyasının dört bir yanından Bosnalı kardeşlerinin yardımına koşan mücahitlerin izzetli konumunu sorgulamamız gerekir mi?
Nuray Mert, gerektiğini düşünüyor.
* * *
Yer darlığı yüzünden yazının devamını Pazartesi gününe bırakmak zorundayım…
-
metin 01-11-2007 15:24
nuray mert benim üniversiteden hocamdır. kendisini iyi tanırım. kesinlikle islami hareketleri karalama gibi bir amacını olduğunu düşünmüyorum. kendisi çok değerli ve bilgili biridir. bırakın islami hareletleri karalamayı, kendisi türkiyede müslümanlara karşı baskı ve zulüm yapıldığını her fırsatta dile getiren hatta başörtüsü yasağının sona ermesi için nazlı ılıcakla birlikte protesto amacıyla başörtüsü takan ve bu uğurda çalışmalarda bulunan biridir. hakkında soruşturma açılmasına dahi aldırış etmeden müslümanların hakkını savunan bir aydındır. ben kendisinin attığı başlık dolayısıyla yanlış anlaşıldığını düşünüyorum.