19-10-2007 20:07

İsveçli kadınlar İslam`a koşuyor 

İsveç`te İslam`a girenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Son bir kaç yılda İslam`ı seçen 5 bin İsveçlinin büyük çoğunluğunu kadınların oluşturduğu kaydedildi.

İsveçli kadınlar İslam`a koşuyor 

İsveç'te İslam'a girenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Son bir kaç yılda İslam'ı seçen 5 bin İsveçlinin büyük çoğunluğunu kadınların oluşturduğu kaydedildi.

Helena Benauoda İsveç Müslüman Konseyi başkanı olarak, İsveç'te Müslüman olan en önemli şahsiyetlerden ve İslam'ı kucaklayan birlerce İsveçli kadından sadece biri. Şimdi İsveç'te, İsveç Büyük Caminde Stockholm'ün Södermalm denilen bölgesinde 19 yaşındaki gençlere, nasıl Müslüman olduğuyla alakalı konuşuyor.

Benauoda Müslüman olurken yaşadığı zorlukları şöyle anlatıyor: "İsveççe Kur'an-ı Kerim okudum ama sadece tercümanın şahsi yorumunu içeriyordu. Ama bu günlerde daha farklı yorumlarla Kur'an'ın İsveççe tercümesinin olduğunu görüyorum. Size çok faydalı olmasına rağmen, İslam'ı anlamak için Arapça bilmenize gerek kalmıyor."

Şöyle bir geçmişe bakıp, genç yaşlardaki İslam'a uzanan yolda başına gelenleri anlatıyor Benauoda. 9 yaşındayken, kılınışını hiç bilmese de akşam namazlarını kıldığını söylüyor. Ve sorulara cevap aradığını, gerekli tüm mantıklı cevapları da İslam'da bulduğunu söylüyor.

Benauoda, istatistiklerin gösterdiği 5000 sayısından daha fazla sayıda İsveçli Müslümanın olduğunu ifade ediyor. İsveç'in 9 milyonluk nüfusunun 400,000'ini Müslümanlar oluşturuyor.

İslam'a giren İsveçlilerin etkisiyle birçok Müslümanın İsveç'e göç ettiklerini söyleyen Benauoda, diğer insanların dini mevzuları kişisel bir durum olarak değerlendirdiklerini söylüyor.

Benauoda, "Burada insanların çoğu hayatın manevi bir havasının olduğunu düşünüyor. Dine karşı olanlar bile bir süre sonra dini araştırmaların içinde buluyor kendilerini. Göçmenler sadece İslam'a değil, diğer dinlere karşı da gözlerini ve düşüncelerini açtı" diyor.

Ama insanlar genel olarak, ölümden dolayı dinden korkuyor ve dinler insanlara ahiretle alakalı bir takım hazırlıklar yapmaları gerekenleri ifade ediyor.

İsveçli ilk Müslüman seyyahlar ve diplomatlar

Dinden korkmanın sadece İsveç'te değil, tüm Avrupa'da olduğunu ifade eden Benauoda, dinin "bozulma, baskı ve aklı ve kalplerin yanlış kullanılmasıyla ilişkilendirdiğini de söylüyor. İsveç'te İslam tarihi eski göç dalgalarına uzanıyor. İlk Müslüman İsveçlilerin 1900'lü yıllarda İslam'a geçtiği ve bunların seyyah ve diplomatlar oldukları biliyor.

Bugün İslam'a girenleri etkileyen çok farklı unsurlar yer alıyor. İsveç'te Uppsala üniversitesinde İslam'a geçen bayanların hayatıyla alakalı doktora tezi bulunan Madeleine Sultan Sjopvist, birçok kadının din, toplum, aile ve cinsiyet ile alakalı bilgi edinimine açık olduğunu belirtiyor.

Alaaddin'in hiyakesinden İslam'a

Sonradan Müslüman olan İsveç'li bayanlardan İman Granath, İslam'a Arap perspektifinden farklı bir gözle bakılması gerektiğini söyledi.

Granath'ın hikayesi Alaaddin'in lambasıyla başlıyor: "Her zaman farklı kültürlere ilgi duydum, seyahat etmeyi ve dil öğrenmeyi sevdim. Çocukken Arap prensesleri gibi giyinmeyi severdim-hala da severim. Ama aslında, İslam'a giden yol, inançlarıyla çok övünen Hıristiyan Araplarla beraber okula gidereken başladı. 1980'lı yıllarda dindar olmak tuhaf karşılanırdı, ama onlar boyunlarına büyük haclar takıp, dini sembollerini açık bir şekilde taşırlardı. En önemli etken, dürüst, ilgili ve adil yetiştirilmiş olmamdı. Gerçekten de İslam'la ilgili birşeyler okumaya başladığım zaman, tam benim ailemin beni yetiştirdiği değerlere uygun olduğunu gördüm."

Granath, daha sonra Stockholm Üniversitesinde Arapça çalışmış ve 20 yaşında İslam'a girdikten birkaç yıl sonra Gazze'li Müslüman bir Filistinliyle evlenmiş. Karı koca bu iki şehir arasında yaşamış iyi ve kötü olarak yaşadıklarıyla alakalı bir web sitesini işletmeye başlamış. Websitesi Ortadoğu siteleriyle alakalı olanlar arasında epey meşhur olmuş. Granath, "Farklı bir kültürden biriyle evli olmak insanlar için birlerce farklılık ve çaba harcamak demek, Tabii ki bazı ortak değerleri paylaşıyoruz" diyor.

İsveçli bazı din değiştirenler, diğer İsveçliler tarafından cinsel ayrımcılık ve eşitsizliğe maruz kalmış hissediyorlar. Ama İslam'la sonradan tanışan Madeleine Sultán Sjöqvist'a göre, cinsiyetler arasında eşitlik ve adalet din değiştirenler tarafından özellikle vurgulanırken, kadının hem kocasına itaat edip, hem de İslam'a uygun bir hayat yaşayabileceğini düşünüyor.

Sultan Sjöqvist, kadınlarda itaat ve dini kapsamın kadın özgürlüğüne verdiği anlamla alakalı bir gerginlik olduğunu ve din değiştirenlerin; kadının tolumsal bakıştan uzak bir şeklide kendini kadın olarak özgür hissettiğini ve bu özgürlüğün sadece ataerkil aile modelinde elde edilebileceğini söylüyorlar.

Yeni Müslüman olanların yaşadıkları sıkıntılar

Avrupa'nın diğer şehirlerinde olduğu gibi İsveç'te de kadının din değiştirdikten sonraki en göze çarpan özelliği İslami giyim ve kuşam şekli.

Uppsala Üniversitesindeki bir araştırmaya göre İsveçlilerin %50'sinin  okul ve işyerlerinde başörtüsünün yasaklanmasını istemesine rağmen, Benauoda gibi Granath'de başörtüsü takıyor ve kendini bir ayrımcılığa maruz kalmış hissetmiyor.

Ama bu, insanların onun giyim kuşam tarzlarını eleştirmedikleri anlamına gelmiyor. "Bazen insanların sadece giyiniş tarzımdan dolayı şık olmadığımı düşündüklerini hissediyorum" diyor.

Onlar için giyim kuşam hayata yaklaşım şeklini ifade ediyor ama benim için daha sağlıklı ve daha manevi bir hayat tarzının, kendimin ve çevremin farkına varmamın bir işareti. İslam'a girdikten sonra İslami birçok farklı yerde görev aldım. Mesela Pakistan konsolosluğunda çalıştım ve gelen İsveçlilerle hiçbir iletişim problemi yaşamadım..

Ama aile ve dostlarla alakalı olunca çok şeyler değişiyor. Benim açık fikirli bir ailem var. Biraz tuhaflaştığımı düşünüyorlar ama bana daha önce nasıl davranıyorlarsa aynı şekile davranıyorlar. Bunun, benim de açık fikirli ve özgür bir yapımın olmasından olduğunu düşünüyorum. Bir dönem erkeklerle tokalaşmayı reddettim. Ama ailemin içindekileri kucakladım, çünkü burada biz böyle yaparız. Ama artık hiçbir İsveç bayramını ve yılbaşını kutlamıyorum. Bu da onları üzdü.

Benaouda, İsveç medyasında İslam'ın savaş ve şiddetle özdeşleştirildiğini söylüyor ve daha fazla anlayış ve hoşgörüye yer verilmesini istiyor.

Granath'da dinimizi her zaman iyi değerlendirmeliyiz ve kıymetini bilmeliyiz diyor ve ekliyor: "İslam belli bir zamanda ve mekanda indirilmiş fakat her devirde ihtiyacımıza karşılık veren tek dindir." (Dünya Bülteni)

 

YORUMLAR
  • mustafa   03-03-2008 12:40

    Gerçekten mutlu olmamak elde değil.Kötüler artarken bir yandada doğru yolu bulanların olması tabiki çok mutluluk verici.Hidayet allahtan benim amcamda canadada yaşıyor gurup gurup insanların müslüman olduklarını söylüyor.Zaten dinini yüceltmeden hakim kılmadan kıyameti koparmıcak allahımız.Allah bizide imandan ayrrmasın.