04-12-2009 08:40

İsviçre`de `Hepimiz Müslümanız` sesleri

İsviçre`de, referandumla yeni minare yapımının yasaklanması kararını kınayan protesto yürüyüşleri yapıldı. Cenevre`de önceki akşam bir araya gelen İsviçreli Hıristiyan ve Müslümanlar, üzerinde “Hepimiz Müslümanız” yazılı minare maketi taşıdılar.

İsviçre`de `Hepimiz Müslümanız` sesleri

İsviçre'de, referandumla yeni minare yapımının yasaklanması kararını kınayan protesto yürüyüşleri yapıldı. Cenevre'de önceki akşam bir araya gelen İsviçreli Hıristiyan ve Müslümanlar, üzerinde “Hepimiz Müslümanız” yazılı minare maketi taşıdılar.

İsviçre haber ajansı ATS'nin haberine göre, Lozan kentinde toplanan yaklaşık 5 bin kişi, katedralden camiye kadar yürüyüş düzenledi. Göstericilerin taşıdığı pankartların birinde “Ayrımcılığa Hayır” ifadesi yer aldı.

Cenevre'de de yaklaşık 2 bin kişi Protestan Jean Calvin'in 1500'lü yıllarda vaaz verdiği katedralin önüne ahşap minare maketleri dikti. Buradaki göstericiler üstünde “Hepimiz Müslümanız” yazılı minare maketi taşıdı. Yaklaşık 7.7 milyon nüfuslu İsviçre'de çoğu Türkiye, Bosna ve Kosova'dan giden 300 bin civarında Müslüman yaşıyor.

Size söz veriyorum yasa iptal edilecek

İsviçre'de bir çeşit senato görevini yapan Eyaletler Konseyi Başkanı Erika Forster Vannini, yasaktan dolayı çok üzgün olduğunu belirterek, “Hükümetimiz yanlış bir karar aldı. Size söz veriyorum: Bu yasa iptal edilecek. Hükümetimiz bu konu üzerinde çalışmaya başladı” dedi.

Ülkedeki Müslümanlara hitaben bir açıklama yapan Erika Forster-Vannini şunları söyledi: “Sevgili Müslümanlar; minareler yasaklandığı için çok üzgünüz. Hükümetimiz yanlış bir kararı aldı. İslam ve Müslümanlara saygı göstereceğiz. Ancak her insan hata yapabilir. Bir hata yaptık. Size söz veriyorum: Bu yasa iptal edilecek. Hükümetimiz bu konu üzerinde çalışmaya başladı. Saygılarımla.”

Büyükelçi tepkilere hak verdi

Minareleri yasaklayan referendumla ilgili NTV'nin sorularını cevaplandıran İsviçre'nin Ankara Büyükelçisi Raimund Kunz, Müslümanların ve Başbakan Tayyip Erdoğan'ın kaygılarını ve tepkilerini anladığını söyledi. Sonucun İsviçre'deki korkuların bir yansıması olduğunu savunan Kunz şunları söyledi: “Referandumun sonucu, İsviçre halkının kararıdır. Bu öneri bir grup vatandaş tarafından yapıldı, devlet tarafından sunulmadı. Hükümet, bu girişime karşıydı. Seçmenlere 'hayır' yönünde oy vermeleri çağrısı yapıldı. Dini gruplar da karşı oy verme çağrısı yaptı.” Bu arada, Kunz'un, Diyanet İşleri Başkan Vekili Mehmet Görmez'i ziyaret ederek referandum sonucundan hükümetinin duyduğu rahatsızlığı ve tepkilerden duyduğu endişeleri paylaştığı bildirildi.

(Kaynak: Yeni Şafak)

YORUMLAR
  • HUSEYİN SASMAZ   04-12-2009 12:04

    Hilafet Devleti Mevcut Olsaydı Hiçbir Ülke İslam'ın Şiarı Minareyi Yasaklayamazdı İsviçre'de, 29.11.2009'da yeni minare yapımı konusunda yapılan referandumda seçmenlerin %57'den fazlası, yeni minare inşaatının yasaklanmasına destek verdi. İsviçre Adalet Bakanı Eveline Widmer-Schlumpf referanduma ilişkin açıklamasında ülkesinde düzenlenen referandumla yeni minare yapımının yasaklanmasının, Müslümanları değil, İslami köktenciliği hedeflediğini belirtti. Minare yapılmasına yasak getirilmesi artık İsviçre dahil tüm Batının İslam'ın şiarlarına dahi katlanamayacak kadar İslam'a ve Müslümanlara kin duyduğunu göstermektedir. Yedi küsur milyon nüfuslu İsviçre'nin bu tavrı karşısında yetmiş küsur milyon nüfuslu, dünyanın en büyük ordularından birine sahip Türkiye'nin Başbakanı tepkisini şu sözleriyle dile getirmiştir: "Temel hak ve özgürlükler oylama konusu yapılamaz. Minare yasağı, çağdışı ve ilkel bir anlayışın tezahürüdür. Bir an önce bu yanlıştan dönülmelidir." İsviçre Adalet Bakanı'nın sözlerine ise "Caminin minaresinin kökten dincilikle ne alakası var?" şeklinde karşılık vermiştir. Artık Başbakan, kendi ifadesinde de geçtiği üzere minare yasağının, çağdışı ve ilkel bir anlayış olan kapitalizmin, demokrasinin, temel hak ve özgürlüklerin ürünü olduğunu idrak etmeli ve bu kokuşmuş fikirlerin bayraktarlığını yapmaktan vazgeçmelidir. Artık Başbakan, kendisini hizmetine adadığı Amerika'nın da özgürlükler adı altında Irak'ta ve Afganistan'da nice camileri ve minareleri değil yasaklamayı bizzat bombalarla yıktığını görmeli ve bu menfur girişimleri temel hak ve özgürlükler oylama konusu yapılamaz diyerek başka bir yanlışla örtmeye ve geçiştirmeye kalkışmamalıdır. Artık Başbakan, İsviçre dahil tüm Batılı küfür yönetimlerinin, kökten dincilik kılıfı altında İslam'a, Müslümanlara ve şiarlarına düşmanlık yaptıklarını kavramalıdır. Ey Müslümanlar! Hilafet Devleti'nin hayat sahasından kalkmasından sonra dört bir koldan önce Resul'e sonra Kur'an'a ardından da başörtüsü, peçe, mescit, sakal ve minare gibi İslam'ın şiarlarına saldıran Batılı küfür devletleri, Müslümanların liderlerinin, ordularını harekete geçirecekleri yerde böylesi pısırık ve cılız tepkiler verdiklerini görünce İsviçre gibi silik bir ülkenin böyle bir cürüme kalkışması garipsenecek bir durum değildir. O halde İslam'ı ve Müslümanları küffar karşısında ezik duruma düşüren bu aymaz yöneticileri tarihin çöplüğüne atınız ve İslam'ın şiarlarını gerektiği gibi koruyarak sizleri tüm dünya ülkeleri karşısında dininizle izzetli konuma getirecek Raşidi Hilafet Devleti'ni kurmakta acele ediniz. إِنَّمَا الإمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ "İmam [Halife] bir kalkandır. Onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur." Hizb-ut Tahrir Resmî Sözcü Yardımcısı Türkiye Vilâyeti