08-07-2008 18:14

Japon yönetmen gözüyle Filistin`in dramı: `Nakba`

1000 saatten fazla çekim ve binlerce fotoğraf arasından derlenen Nakba belgeseli, 1948`den beri haritadan silinen 420 Filistin köyü için tarihe çarpıcı bir not düşüyor.

Japon yönetmen gözüyle Filistin`in dramı: `Nakba`

Tarihi yazanlar kazananlar olduğu sürece, kurbanların tarihi silinecek ve unutulacak”. Bu sözler, Japon Yönetmen Ryuichi Hirokowa’ya ait.

1967’de işgal edilmiş topraklara kibutzda (tarım komünü) çalışmak için giden Hirokowa çalıştığı bölgede bir gün daha sonra Filistin köyüne ait olduğu ortaya çıkacak yıkıntılar bulur. Arkadaşları kendisine yanlarında “yıkıldı” yazan Filistin köylerine ait bir İngiliz haritası gösterir. Japon Yönetmenin Nakba adlı filminin hikayesi de tam burada başlar.

Kibutz yerinin aslında “Daliyat el-Rawha” adlı bir Filistin köyüne ait olduğunu öğrenen Hirokowa, köy sakinlerinin akıbetinin ne olduğunu araştırmaya başlar. Japon yönetmenin haritadan silinen köylerle (Kafr Bir’im, Tantura, Dayr Yasin…) ilgili yaptığı araştırma Filistinlilerin yaşadığı soykırımı ve yıkım tarihinde bir yol haline gelir.

Yönetmen, 1982’de Şetila kampındaki katliamla ilgili çektiği 8 mm’lik görüntüler, onun video gazeteci olarak anılmasına neden olur.

Şetilla’da 8 yaşındaki Mervat’la yaptığı kayıt sırasında, ablası Kifah’ın tutuklandığını öğrenen Japon yönetmen, Güney Lübnan’da Khiam’da hapishanesindeki kızın salıverilmesi için çalıştı. Gördüğü işkencenin travmasını atlatmasından hayatını yeniden kurmasına kadar olan süreci Japon yönetmen izledi.

İşgalci siyonist rejimin 60’ncı yılını kutladığı 2008 aynı zamanda Filistinliler için 60 yıllık çektikleri zulmü ve uygulanan vahşetin de yıldönümü. Arapça “Büyük Felaket” anlamına gelen Nakba’da Japon yönetmen Hirokowa, 1948’den beri haritadan silinen 420 köye ait 1000 saatlik çekim ve binlerce fotoğrafı derledi.

Nakba’nın hikayesini Hirokowa’nın  şu çarpıcı sözlerle anlatıyor:

Sadece Filistin’de değil tarihlerin her yerde silindiği ve görmezden gelindiği bugünlerde kayıt yapmanın çok daha fazla önemli hale geldiğini hissediyorum.

İster film ister fotoğraf şeklinde olsun tarihin kaydı olarak belgesel büyük bir önem arz eder.

Tarihi yazanlar kazananlar olduğu sürece, kurbanların tarihleri unutulacak ve silinecektir.

Afganistan ya da Irak’taki bombalamalar neticesinde ölenlerin kesin sayısını bilmenin bir yolu yok zira toprakları korkunç güçleriyle tahrip edenler işgalcilerin ta kendileri.

Eğer Naziler savaşı kazanmış olsalardı, Yahudi Soykırımı insanlık tarihinde tamamen silinmiş olacaktı.

Filistin köylerinin yıkımı da aynı şekilde herkesten saklandı.

Filistinlilerin tarihinin yok sayılması ve silinmesi, İsrail tarihinin kazananların bakış açısıyla yazılması nedeniyledir.

Filistin köylerinin adları sonsuza kadar silinmiş olabilir, sadece haritalardan değil tarih öğretilerinden de.

Tehditleri ve belaları deneyimlemiş şahitlerle gerçekte ne olduğunun kaydını bırakmak, tarihsel tahrifat, bilinçli silme ve hatta soykırımlar için çok önemlidir.

Öte yandan, Filistin halkıyla beraber yaşamanın olası yollarını bulmaya çalışan vicdanlı Yahudi insanların çabaları da yok değildir. Bu çabalar da önemli kayıtlar olarak tutulmalıdır.

Bu tarihin gerçek kaydı, gelecekte ulaşılabilecek “birlikte var oluş”un temeli olabilir. Eserimin amacı budur.

1945 yılında Çin’de doğan Ryuichi Hirokowa, 2 sene sonra Japonya’ya döndü. 1967 yılında Waseda Üniversitesi’nden mezun olan Hirokowa, işgalci rejime gitti ve kibutzda çalışmaya başladı. 1970’de Japonya’ya dönünceye kadar bölgede foto muhabir olarak çalıştı. Orta Doğu ve Çernobil kazasıyla ilgili birçok çalışması bulunuyor. (Timeturk)

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !