Kelime ve kavramlarla “Kurbân”
“Hedy”: Hediye etmek, göndermek, yol göstermek, izinden gitmek anlamlarına gelen hedy, fıkıh terimi olarak, hac ve umre sırasında Harem’de kesilen kurbanlık hayvanları ve Kâbe’ye hediye olmak üzere Harem bölgesinde kesilen kurbanı ifade eder: Bakara, 2/196; Mâide, 5/2, 95, 97; Fetih, 48/25.
Kelime ve Kavramlarla “Kurbân”
Abdullah Yıldız / Yeni Akit
Kurban Bayramı yaklaştı. Bugün Terviye, yarın Arafe, Cuma ise Kurban Bayramı.
“Kurbân” başta olmak üzere, ilgili kelime ve kavramların anlam dünyasına girerek bu ibadeti anlamaya çalışalım:
“Arafe”, bayramdan önceki; “Terviye” ise Arafe’den bir önceki gündür. “Arefe”, ‘bilmek, tanımak’; “Terviye” ise, ‘sulamak, bol su vermek, bir işi yaparken enine boyuna düşünüp taşınmak’ demektir. Terviye, bilhassa Arafe günü oruç tutmanın fazileti hadislerde yer alır. İmam Malik’in Muvatta’ındaki (Hac bölümü) bir hadiste, Arefe günü dua etmenin ve “Lâ ilâhe illallahu vahdehû lâ şerîke leh: Allah birdir, Ondan başka ilah yoktur, O’nun ortağı da yoktur” sözünü tekrarlamanın en faziletli amel olduğu; Müslim’de (Hac bölümü) o gün Allah’ın af ve bağışının çoğaldığı belirtilir. Terviye ve Arafe günlerindeki tesbih, tahmid, tehlil ve tekbirler Kurban Bayramında doruk noktasına çıkar. Arafe günü sabah namazından bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar da “Allahu ekber, Allahu ekber; Lâ ilâhe illallahu vallahu ekber; Allahu ekber ve lillahi’l-hamd” diyerek “Teşrik Tekbirleri” getirilir. Böylece müminler; Allah’ın birliği, büyüklüğü, yegâne ilah olduğu inançları ekseninde bütünleşirler…
Kurban kesmek, Kur’ân’da emredilmiştir. ‘Yaklaşmak, yakınlık sağlamak, yanaşmak, takdim etmek’ manalarındaki “kurb”dan gelen “Kurbân”; Allah’a yaklaşmak için sunulan herhangi bir şeye denir; “zebîha” yani Allah için kesilen hayvan da bu kapsama girer. Kur’ân’da “kurbân” farklı adlarla geçer:
“Hedy”: Hediye etmek, göndermek, yol göstermek, izinden gitmek anlamlarına gelen hedy, fıkıh terimi olarak, hac ve umre sırasında Harem’de kesilen kurbanlık hayvanları ve Kâbe’ye hediye olmak üzere Harem bölgesinde kesilen kurbanı ifade eder: Bakara, 2/196; Mâide, 5/2, 95, 97; Fetih, 48/25.
“Nüsük”: ‘kendini ibadete vermek, kurban kesmek’ anlamındadır: Enam 6/162; Hac 22/34-67…
“Udhiyye”: Allah’a yakınlaşmak için, usulüne uygun olarak kuşluk vakti (veya belli vakitte) kurban edilen, belirli şartları taşıyan hayvan demektir. Bu kelime Kur’ân’da değil, hadis külliyatında geçer.
“Nahr”: Sözlükte ‘hayvanı boğazından kesmek, boğazına vurmak, göğüs göğüse karşı olmak, karşılamak’ gibi anlamlara gelir. Bir dinî kavram olarak, bir hayvanın göğsü üstünden bıçak vurup boğaz damarlarını kesmek suretiyle kesilmesini ifade eder. Kur’ân’da Kevser sûresinde (“Rabbin için namaz kıl ve kurban kes”) geçmekte olup, manasında âlimler ihtilaf etmişlerdir. Hanefiler bunun kurban kesmek anlamına geldiğini söylerken, bazıları, ‘namazda kıbleye yönelmek’, ‘elleri göğüs üzerinde bağlamak’, ‘rükûdan sonra tamamen doğrulmak’, ‘namaz kılarken göğsünü gererek dik durmak’, ‘düşmanla göğüs göğse/boğaz boğaza mücadele etmek’ gibi anlamlara geldiğini söylerler.
“Zebh” ‘kesmek, boğazlamak’ demektir. Kurban olarak kesilen hayvana “zebiha” denir ve Kur’ân’da sadece kurbanlıkların değil her türlü hayvanın kesimi için kullanılır: 2/49, 67, 71; 5/3; 14/6; 28/4… Udhiye sunulanın vaktini, zebh ve nahr kesimini, nüsük yerini, hedy arınmayı, kurban ise yaklaşmayı ifade eder. Maide/27’de Hz. Adem’in oğullarının Allah’a yakınlaşmak için sundukları “qurbân”dan söz edilirken, “Biz her ümmet için bir kurban kesme ibadeti koyduk…” (Hac/34) âyeti bu ibadetin bir kulluk görevi, “Onların ne etleri ne kanları Allah’a ulaşır, fakat O’na sadece takvanız ulaşır.” (Hacc/37) âyeti de bu ibadetin amacını ve hikmetini belirler.
Efendimiz (sa), kurban kesmeye başlarken: “Ben yüzümü gökleri ve yeri yaratana doğru çevirdim, Ben Allah’a şirk koşanlardan değilim.” (Enam 6/79) ve “Namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah’ındır.” (Enam 6/162); “O’nun ortağı yoktur. İşte ben bununla emr olundum ve ben Müslüman olanların ilkiyim.” (Enam 6/163)âyetlerini okumuş; sonra “Ya Rabbi, bu kurban sendendir ve senin içindir” deyip “Bismillahi Allahu ekber” ile kurbanını kesmiştir (Tâc, 207).
Müslümanlara baştan sona Tevhid’in hakikatini; Allah’a kulluğu, teslimiyeti, yakınlaşmayı, hayatın ve ölümün anlamını hatırlatıp öğreten “Kurbân” bayramımız mübarek olsun.
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !