Korkunç iddia: Doğu Türkistan`da 10 bin kişi kayıp
Çin işgali altında kan ağlamaya devam eden Doğu Türkistan`da 5 Temmuz 2009`daki protestolara katılan 10 bin kişiden hâlâ haber alınamıyor.
Dünya Uygur Kongresi Genel Sekreteri Dolkun İsa ile konuştuk. 5 Temmuz olaylarında yürüyüşe katılan 10 Bin kişinin hemen tamamına ulaşılamadığını söyleyen Dolkun İsa; “Resmi olarak 5 Temmuz olaylarından itibaren 34 kişiye idam cezası verdiler ve infaz ettiklerini dünyaya duyurdular. Gizli infazlar ve tutuklamaların sayısını dünya henüz bilmiyor. Olaylar başladığı zaman Türkistan’ın dünya ile bağını kestiler ve ancak 7 ay sonra geçtiğimiz hafta telefon, internet gibi bağlantıları açtılar. 7 ay boyunca hiç haber aldırtmadılar” diye konuştu.
Kaşgarlı Mahmut, Yusuf Has Hacip, Kutluğ Kağan ve Abdulkerim Saltuk, Buğra Han gibi büyük insanlar yetiştiren Doğu Türkistan, Komünist Çin işgali altında kan ağlamaya devam ediyor. İnanılmaz maden kaynakları ile adeta koca Çin’i besleyen Doğu Türkistan Müslümanlarının bu geniş yurdu 60 yıldır Kızıl Çin’in insanlık dışı uygulamalarına şahit oluyor. Bağımsızlıklarını kazandıkları 1863 yılında Osmanlı’ya resmen bağlanan Doğu Türkistan İslâm Devleti, 12 Kasım 1933 ve 12 Kasım 1944 tarihlerinde de tekrar kurulmuştu. Her defasında bir süre sonra milyarlık nüfusları ile İslâm yurdunu basan Çinliler çok kanlı bir şekilde bu devletlere son vermişlerdi. Şimdi ise Müslüman Uygur halkının dil, din, kültür ve mimarisine karşı büyük bir savaş söz konusu. En son 5 Temmuz 2009 olayları ile Türkiye gündemine gelen ancak şimdilerde yeniden unutulan Doğu Türkistan’ı, Dünya Uygur Kongresi’nin Genel Sekreteri Dolkun İsa ile konuştuk. Avrupa’da yaşayan Dolkun İsa ile internet ve telefonlar aracılığı ile irtibat kurduk ve sorularımızı yönelttik. Buyrun;
“ÇİN RESMİ OLARAK ŞU ANA KADAR 34 MÜSLÜMANI İDAM ETTİ”
Son soykırımdan sonra bütün dünya gibi Türkiye kamuoyu da Doğu Türkistan’ı unuttu. Bize şu anki durum hakkında bilgi verebilir misiniz? Durum nedir?
Doğu Türkistan’ın şimdiki durumu çok daha kötüye doğru gidiyor. 5 Temmuz katliamından sonra Çin polisi ve güvenlik güçleri büyük çapta bir tutuklama hareketi başlatmışlardı. Bu süreçte mazlum ve suçsuz insanları topladılar. 11. Ayın başından beri de “stricke hard” yani isyanı bastırma hareketi başlamıştır. Yargısız infazlar sürüyor.
Sürekli idam haberleri geliyor Türkistan’dan. Bu konuda gerçek bilgiler nedir? Kaç kişiye idam cezası verdi komünist Çin?
Çin hükümeti 5 Temmuz katliamından hemen 2 gün sonra bir açıklama yaparak bu olaylara karışan kişilere idam cezası vereceğini açıklamıştı. Yani daha nelerin olduğu tam anlaşılmadan Çin idamlardan söz etmişti. Ve söyledikleri gibi 12 Ekim 2009 tarihinde ilk duruşma gerçekleşti.
İlk miydi bu?
Aslında hayır. Çünkü bu ilk duruşmadan önce de gizli mahkemeler ve gizli idamlar oluyordu. Bunlar hakkında bilgiler bize gelmişti. Ama resmi ve açık olarak düzenlenen bu ilk mahkemede 6 kişiye idam cezası verdiler. Aradan 2 gün geçti ve bu defa 14 Ekim tarihinde bu defa 5 Uygur Müslümana idam cezası verdiler.
Peki, şu ana kadar resmi olarak kaç kişiye idam cezası verildi?
Resmi olarak açıklanan, 5 Temmuz olaylarından itibaren 34 kişidir. 34 Müslüman idam cezası ile cezalandırıldı. Ama tabii gizli olarak infaz edilenlerin tam sayısını bilmiyoruz. Bu idamlar kanunlar çerçevesinde değil, siyasi olarak yapılmaktadır.
İdamlar infaz ediliyor mu?
Tabii, infaz ediliyorlar. Bildiğiniz gibi daha Kasım ayında Çin, 9 kişiyi infaz ettiğini resmen ilan etmişti. Bunun üzerine Avrupa Birliği Çin’i kınayan bir deklarasyon yayınlamıştı. Buna rağmen idam cezaları da, infazlar da devam ediyor.
Son olayların, soykırımın gerçek sayısı nedir? Kaç kişi öldü, kaç yaralı var? Haber alınamayan sayısı kaç?
Soykırımda katledilenlerin kaç kişi olduğunu tam sayı olarak söylemek çok güç. Ancak o gün 10 Bin’den fazla insan yürüyüşe katılmıştı. O katılımcılardan kaç kişinin katledildiği, kaç kişinin kayıp olduğu ve kaç kişinin de yaralı olduğunu tam olarak bilmiyoruz. Yalnız o gün o yürüyüşe katılan 10 Bin’den fazla insanın hemen hepsi kayıp.
“TÜRKİSTAN İLE BÜTÜN İLETİŞİMİ TAM 7 AY KESTİLER”
Hepsi mi?
Hemen hemen hepsi. Bildiğiniz gibi soykırımdan sonra iletişim tamamen kesildi. 7 ay kadar devam eden bu iletişim engellemesi ancak geçtiğimiz hafta kaldırıldı. Bu 7 ayda telefon, sms, internet hepsi kesildi. Bu, durumun gerçek yüzünü ortaya koymaktadır.
Çin, sürgündeki Türkistanlılar için ne tür çalışmalar yapıyor?
Sürgündeki Doğu Türkistanlılar, özellikle de Dünya Uygur Kongresi bünyesi altında çalışan teşkilatlar bulundukları ülkelerin yasaları çerçevesinde ve mevcut imkanlar dahilinde mücadele vermektedir. Biz, Doğu Türkistan zulmünü duyurmak, bir kamuoyu oluşturmak ve uluslararası mesele haline getirerek konuyu BM’ye, İslâm Konferansı Örgütü’ne ve benzeri örgütlere taşımak için uğraşıyoruz.
Bunda başarılı oluyor musunuz?
Zaman zaman bu gibi uluslararası örgütlerin gündemine taşıyabiliyoruz dertlerimizi.
Çin, Dünya Uygur Kongresi Genel Sekreteri Rabia Kadir ile sürekli uğraşıyor. Rabia Hanım şimdi ne durumda? Nerede, neler yapıyor?
Şu anda Amerika’da yalnız hiç durmadan, sürekli dünyanın dört bir köşesinde Doğu Türkistan meselesini anlatmaktadır. 5 Temmuz soykırımından sonra Avrupa, Japonya, Avustralya, Yeni Zelanda gibi birçok ülkeye ziyaretler yaptı ve soykırımı anlattı. Ayrıca Birleşmiş Milletler ve Avrupa Parlamentosunu da ziyaret etti.
Türkiye’ye gelecek mi? Vize meselesi çözüldü mü? Türk hükümeti Rabia Kadir’e ne diyor?
Türkiye’ye gelmeyi çok istiyor. Biz Türkiye’yi çok seviyoruz. Bu defaki soykırımda Türk hükümeti ve halkı meseleye haklı olarak sahip çıktı. Bundan dolayı minnettarız ve ziyaret edip, teşekkür etmek istiyoruz. Ancak Türkiye’yi de zor durumda bırakmamak için çok özen gösteriyor.
“TÜRKİYE BİZİ SINIRDIŞI EDİYOR”
Siz Türkiye’ye şu ana kadar neden giremediniz? Sınırda neler yaşadınız? Türk dışişleri size ne diyor?
Ben Master’imi Türkiye’de yaptım. Çok defalar gidip geldim. Benim için Türkiye ana vatandır. Doğu Türkistan’a gidemiyorum ama benim diğer vatanım Türkiye’dir. Ancak sizin de belirttiğiniz gibi 2008’in Ağustos ayında Türkiye’ye giriş yapmak istedim fakat almadılar. Antalya havalimanında 22 saat gözaltına aldılar. Almanya vatandaşıyım ve normalde vize gerekmiyor. O ana kadar da zaten problemsiz girip çıkıyordum. Ama almadılar. Döndükten sonra Türkiye Dışişleri Bakanlığına da, büyükelçiliklere de, Avrupa Birliği Genel Sekreterliğine de başvurdum. Duruma bir açıklık getirilmesini istedim lakin hiçbir cevap alamadım.
Şu anda Türkiye’ye girebilir misiniz?
Açık bir cevap alamadığım için bilmiyorum. Yine aynı şekilde, aynı tavır ile karşılaşmaktan endişe ediyorum. Bilmiyorum, belki yasak kalkmış da olabilir.
Türkiye neden Doğu Türkistanlılara karşı böyle davranıyor? Ne zamandan beri bu durum böyle?
1998 yılında Bakanlar Kurulu, (Ecevit, Bahçeli, Yılmaz hükümeti) Doğu Türkistan hakkında bir genelge yayınladı. Durumlar bundan sonra karışık oldu.
Tabii ki Türkiye’deki Türkistan Dernekleri bu anlamda sıkıntı yaşamıyorlar.
Dünya Uygur Kongresi’nin Genel Sekreteri Dolkun İsa; “Türkiye benim için ana vatandır. Ancak 2008’in Ağustos ayında Türkiye’ye giriş yapmak istedim fakat almadılar. Antalya havalimanında 22 saat gözaltına aldılar. Geri gönderdiler. Neden belirtmediler ancak 1998 yılında yayınlanan genelge ile alakasının olduğunu biliyoruz” dedi.
“ÇİN BİZİ TERÖRİST OLARAK GÖSTERMEK İSTİYOR”
Çin’in önümüzdeki yıllarda Türkistan’a yönelik neler yapacağını düşünüyorsunuz? Çin’in bölge ile alakalı hedefleri neler?
Çin önümüzdeki yıllarda yalnızca Türkiye’de değil, bütün dünyada Doğu Türkistan davasını bitirmek için çalışacaktır. Bu konuda şu ana kadar çok çalışma yaptı. Barışçıl bir yolla davamızı yürütüyoruz biz, fakat buna rağmen bizi terörist olmakla itham ediyor. Bütün dünyaya bizim mücadelemizi terörizm olarak anlatıyor. Bu noktada AB ve BM’ye baskı yapıyorlar.
Sürgündeki Doğu Türkistanlılar neler yapıyorlar? Yeterli mi? Neler yapmalılar?
Sürgündeki Doğu Türkistanlılar büyük bir mücadele vermekteler. Elbette şimdiye kadar yaptıklarımız yeterli değil, daha çok yapmamız gerekli. adro olsun, maddi imkan noktasında olsun çok eksiğimiz var. Biz elimizdeki imkanlarla en iyisini yapmaya çalışıyoruz.
“TÜRKİYE DOĞU TÜRKİSTAN’IN YASAL HAMİSİDİR”
Türkiye, Türkistan’daki yani asıl vatanındaki kardeşleri için neler yapabilir? Neler yapıyor?
Türkiye kendi bölgesinde de dünyada da büyük bir ülke. Doğu Türkistan davasında çok şey yapabilir. Bu mesele ile ilgilenmek öncelikle Türkiye’nin yasal hakkıdır. Biz bir milletiz, aynı dine mensubuz, aynı kültürdeniz, aynı destanları paylaşıyoruz. Sayın Başbakan, Doğu Türkistan meselesini BM’ye götüreceğini söylemişti. Biz bunu bekliyoruz. Bu Türkiye’nin de bir hakkıdır.
5 TEMMUZ’DA NELER OLMUŞTU?
Uygur kızlarının fuhuşa sürüklenmek istenmesi ve çıkan olaylarda çoğu kız 300 gencin Çin içlerinde şehid edilmeleri üzerine Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi’de başlayan gösterilere, Çin Ordusu acımasızca müdahale etmişti. Olaylarda yüzlerce kişi katledilmişti.
Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi’de 5 Temmuz 2009 tarihinde başlayan olaylarda Çin hükümetine göre 300 civarında, gerçekte ise 1.000’in üstünde insan katledilmişti. 7 aydır kapalı bir kutuya dönen İslâm toprağı Urumçi’de binlerce insan da tutuklanmıştı.
TÜRKİSTAN’DA NELER OLUYOR?
Son 25 yılda zorunlu kürtaj uygulaması ile 15 Milyon Müslüman Uygur çocuğu komünist Çin tarafından katledildi. yüzde 3 olan Çin nüfusu yüzde 60’lara taşındı. Başkent Urumçi de Çin nüfusu %80’lere ulaştı. Türkistan topraklarında 46 nükleer deneme yapıldı. İslâm dinine özellikle savaş açıldı, başta namaz olmak üzere ibadetler dahi engelleniyor.(M. Mustafa Uzun / Vakit)