13-07-2010 11:16

Korsan rejimden korsan rapor

Siyonist işgal rejiminin Mavi Marmara gemisine 31 Mayısta düzenlendiği ve 9 aktivistin şehadetiyle neticelenen baskınla ilgili ilk soruşturma raporu açıklandı. Rapor, `operasyon`la ilgili `İsrail ordusu`nda bazı hatalar olmakla birlikte, temel konularda bir ihmalin olmadığını belirtip, `operasyon`un sonuçlarıyla ilgili asıl sorumluluğun gemideki aktivistlerde bulunduğu değerlendirmesini yapıyor.

Korsan rejimden korsan rapor

Siyonist işgalci rejimi, 31 Mayısta Gazze'ye yardım götüren gemilere düzenlediği, 9 Türk'ün hayatını kaybettiği olayla ilgili yaptığı soruşturmanın sonucunu kısmen açıkladı.

İşgal ordusu içinde kurulan komisyonun raporunun açıklanan kısmında, istihbarat toplanmasında kusurlu hareket edildiği, gemideki direniş potansiyelinin bu nedenle hafife alındığı ve planlamada hatalı davranıldığı belirtildi.

Soruşturma komisyonunun raporunda, baskını düzenleyen komandolarda kusur bulunmadı.

İşgal ordusunun, Mavi Marmara gemisine düzenlendiği ve 9 aktivistin şehadetiyle neticelenen baskınla ilgili ilk soruşturma raporunda, üst düzeyde hatalar olmakla birlikte temel konularda bir ihmalin olmadığı öne sürüldü.

İşgal ordusu içinde kurulan komisyonun raporunda, istihbarat toplanmasında kusurlu hareket edildiği, gemideki direniş potansiyelinin bu nedenle hafife alındığı ve planlamada hatalı davranıldığı belirtildi.

Deniz kuvvetlerinin gemilere saldırısıyla ilgili soruşturmayı yürütmekten sorumlu yedek General Giora Eiland, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Karar sürecinde, arzu etmediğimiz bir sonuca katkıda bulunan, nispeten yüksek düzeyde hatalar yapılmıştır" dedi.

Bu soruşturma sırasında istihbarat toplama ve karar sürecinde profesyonel hatalar olduğunu ortaya çıkardıklarını kaydeden Eiland, "Özellikle İsrail komandolarının cesaretli ve çok profesyonel hareketiyle ilgili çok olumlu sonuçlara da vardık. Sadece hayatları tehlikede olduğunda güç kullandılar" diye konuştu.

Soruşturmada, adli takibatı gerektirecek ihmallerden söz edilmedi.

İşgal rejiminde işgal ordunun yaptığı soruşturmanın dışında, iki soruşturma daha yapılıyor.

Katliamı aklama raporu

İşgal ordusunun Mavi Marmara gemisine 31 Mayısta düzenlendiği ve 9 aktivistin şehadetiyle neticelenen baskınla ilgili ilk soruşturma raporu açıklandı. Rapor, "operasyon"la ilgili "İsrail ordusu"nda bazı hatalar olmakla birlikte, temel konularda bir ihmalin olmadığını belirtip, "operasyon"un sonuçlarıyla ilgili asıl sorumluluğun gemideki aktivistlerde bulunduğu değerlendirmesini yapıyor.

Mavi Marmara "operasyon"un uluslararası düzeyde tepki çekmesinin ardından, 7 Haziranda "İsrail Genelkurmay Başkanı" tarafından görevlendirilen emekli generallerden ve "İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi" eski Başkanı Giora Eiland başkanlığında oluşturulan komisyon, baskınla ilgili 150 sayfalık bir rapor hazırladı. Rapor dün gece işgal Savunma Bakanı Ehud Barak ile Genelkurmay Başkanı Gabi Aşkenazi'ye sunuldu, bugün de basına açıklandı.

Raporla ilgili basın toplantısı düzenleyen Eiland, "operasyon"un hazırlanışı ve "operasyon" sırasında bazı küçük hatalar yapıldığını belirtmesine rağmen, "bu karmaşık operasyonda temel konularda önemli hatalar tespit etmediklerini" söyledi. Eiland, yüksek rütbeli bazı askerlerin aldığı yanlış kararların, operasyonun beklenen şekilde gerçekleşmemesine yol açtığını kaydetti.

Eiland, komisyonun askeri bir komisyon olduğuna vurgu yaparak, hiçbir şekilde politikacıların davranışlarını yargılama yetkisinde olmadıklarının altını çizdi.

Raporda, "operasyon" sonuçlarından üst düzey komutanlar sorumlu tutulmadı. Eiland ise "Bazı hataları söz konusu komutanların... Ancak bir ihmal olduğunu sanmıyorum" diye konuştu.

Gemi "operasyon"uyla ilgili bütün ayrıntıları incelediklerini de söyleyen Giora Eiland, şiddeti ilk başlatan tarafın gemideki aktivistler olduğunu savundu. Komandolarının gemiye indikleri sırada kendilerine en az 4 el ateş açıldığını, yaralanan komandonun dizinden çıkarılan kurşunun askerlerin silahından değil, gemide daha önce hazırlanmış bir silahtan çıktığını öne süren Eiland, ayrıca "askeri olmayan" silahlarla da askerlere saldırıda bulunulduğunu söyledi.

"Operasyon"la ilgili önceden yapılan hazırlıkları da araştırdıklarını söyleyen Eiland, "İsrail ordusu"nun Şubat ayında konuyla ilgili görüşmeler yaptığını, "Genelkurmay Başkanı" Gabi Aşkenazi'nin Mayıs ayı ortasında "Başbakan" Binyamin Netanyahu ile "Savunma Bakanı" Ehud Barak'a birer mektup yollayarak "operasyon" sırasında herhangi bir can kaybı yaşanmaması için ortak çalışma yürütmeye çağırdığını belirtti.

"Gemiyi durduracak potansiyelimiz yoktu"

Raporda, Deniz Kuvvetlerinin bu gemileri durdurup durduramayacağı sorusunun cevabının da arandığı, ancak İsrail ordusunun ve Deniz Kuvvetlerinin Mavi Marmara gibi gemileri, teknik olarak denizin ortasında durdurma gibi bir imkanının bulunmadığı kaydedildi.

Raporda incelenen başka bir husus da yardım filosu hareket etmeden önce Donanma ve Askeri İstihbarat Dairesi tarafından toplanan istihbarat oldu.

Komisyon, "İsrail Silahlı Kuvvetleri"nin Türkiye'nin dost kabul edilmesi ve İHH'nin de bir tehdit olarak görülmemesi nedeniyle örgüt hakkında istihbarat toplamamayı seçtiği sonucuna vardı.

Baskının uygulanmasıyla ilgili olarak da raporda, "İsrail donanması"nın hazırlıklarını şiddetli bir saldırı için değil, yalnızca birkaç militanca gösterilebilecek olası bir direniş beklentisine göre yaptığı sonucuna varıldı.

Hatta gemilerin yaklaşmasından ve Donanmanın hata yaptığını fark etmeye başlamasından sonra bile yeni bir önlem paketinin oluşturulmamış olduğu raporda vurgulandı. Eiland, Donanma yetkililerinin durumun kendi değerlendirmelerine uymadığını anlamaları, harekatı durdurup eylem planını yeniden gözden geçirmeleri gerektiğine işaret etti.

(İslam ve Hayat / Yeni Şafak)

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !