Kudüs`ü yahudileştirme planında sıra tabelalarda
Kudüs şehrini tamamıyla Yahudileştirmek için çabalarını sürdüren işgal yönetiminin, işgal altındaki Kudüs’ün birçok yerine yeni tabelalar astığı belirtildi.
Kudüs şehrini tamamıyla Yahudileştirmek için çabalarını sürdüren işgal yönetiminin, işgal altındaki Kudüs’ün birçok yerine yeni tabelalar astığı belirtildi.
Basın yayın organları bugün (05 Nisan Pazartesi) verdikleri bilgide şunları ifade ettiler: “Tabelalarda mukaddes mekânların ve yerlerin isimleri İbranice olarak yazılıyor. Bunların en çirkefi Mescidi Aksa’yı Cebelu’l-Heykel (Heykel Tepesi) olarak gösteren tabeladır.”
İşgal rejiminin astığı yeni tabelalar Kudüs halkı arasında büyük bir öfkeye neden olurken Filistin halkının olası bir tepkisine karşı Siyonist işgal polisinin şehirde yoğun tedbir alması dikkat çekti.
Medya kaynakları devamla şunları ifade ettiler: “İşgal yönetiminin Mescidi Aksa’ya ayrıca Haremu’ş-Şerif ismini vermesi de yanıltıcıdır. Çünkü İslam’a göre Mekke ve Medine dışında üçüncü bir harem yoktur. Bu iki yere de Haremeyn denir. Bunu Mescidi Aksa’yı ele geçirmek için yapıyorlar.”
Siyonist işgal belediyesi daha önce de benzer bir girişimde bulunup cadde ve sokak isimlerini değiştirmiş, yerine İbranice isimler vermişti.
(Kaynak: Filistin Haber)
-
HUSEYIN SASMAZ 06-04-2010 14:10
Arap Yöneticileri ve Otorite, Filistin Halkı ile Müslümanların Mukaddesatlarına Yönelik Cürümlerinden Dolayı Yahudi Varlığını Ödüllendirmektedir Arap dışişleri bakanları, bugün Kahire'de, Filistin otoritesinin isteğine binaen ve Amerika Birleşik Devletleri'nin isteği doğrultusunda Filistin otoritesi ile Yahudi varlığı arasındaki dolaylı müzakerelerin dört ay müddetince yeniden başlamasını onayladı. Bizler Hizb-ut Tahrir olarak, Arap nizamlarının ve otoritenin ümmetin tamamı tarafından dışlanmış ve ifşa olmuş bir hale geldiğini fark etmemize rağmen el-Muntakim el-Cebbar olan Rabb-il İzze'ye bir mazeret olsun diye aşağıdaki hususları ifade ederiz: 1-Dolaylı müzakereler fikri, arsızca bir düzenbazlık olup ümmeti saptırmaktır. Dolaylı müzakereler bir savaş mıdır, yoksa tüm içeriğiyle Müslümanların en mukaddes mekanlarını aşağılayan ve ifrata kaçan bizzat bu müzakereler midir? 2-Bu karar; bizleri Irak, Afganistan ve Pakistan'da katliam, yıkım ve yağmaya boğan, Filistin'in işgalinde, halkını katletmesinde ve mukaddesatlarını mubah kılmasında Yahudi varlığına yardım eden İslam'ın ve Müslümanların düşmanı Amerika'nın talebine boyun eğilerek ve icabet edilerek alınmıştır. 3-Bu karar; Yahudi varlığının Mescid-i Aksa'ya, orada itikafta bulunanlara, Filistin halkının tamamına ve Filistin'deki geri kalan mukaddesatlara ve mescitlere peş peşe saldırdığı, bu gaspçı varlığın özellikle park yapmak için Silvan'nın el-Bustan mahallesi olmak üzere Kudüs halkının onlarca evinin yıkılmasıyla ilgili karar üzerine karar yayınladığı, Gazze kuşatmasında azgınlaştığı, ellerini Dubai, Şam ve Tahran'a uzatarak Müslümanların evlatlarını katlettiği, Suriye ve Güney Lübnan'a savaş açmakla veya Gazze'yi tekrar bombardımana tutmakla tehdit ettiği bir sırada gelmiştir. 4-Bu karar; mübarek Filistin arzına, mukaddesatlara ve Filistin halkının tertemiz kanlarına yönelik alaycı, tavizkar ve ifrata kaçan yaklaşımın devam ettiği bir sırada gelmiştir. İşte bu, Filistin ve Filistin dışındaki cürümlerinden dolayı Yahudi varlığı ile Amerika için bir hediye ve ödüldür. Dolayısıyla bu karar, Filistin halkına ve mukaddesatlarına yönelik cürümleri ile saldırılarında Yahudi varlığının daha ama daha çok hızlandıracaktır. 5-Arap yöneticileri ve otorite, işgalci Yahudi'nin cürümlerinde ortaktırlar. Bizler ve ümmet, Filistin toprakları üzerinde akan ve akıtılacak olan tertemiz kanların sorumluluğunu taşıdığımız gibi Mescid-i Aksa, tüm mescit ve mukaddesatlarda meydana gelecek olanların da sorumluluğunu taşımaktayız. Ümmet ise dünyadaki bu cürümlerinden dolayı onları asla bağışlamayacaktır. Ahiretin azabı ise daha büyük ve daha şiddetlidir. Keşke akletmiş olsalar. 6-Yahudi varlığına gelince; ona diyeceğimiz şudur ki, sizin ve size tabilerinin korktuğu dini savaş, Nebi Muhammed [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in vadine göre kaçınılmazdır ve Filistin'i, mukaddesatlarını ve halkını terörist mücrim ellerinizden kurtarmak için Allah'ın izniyle yakında kurulacak olan Hilafet'in ordusundan korkarak ağaç ve taşın arkasına saklanacaksınız. هُوَ الَّذِي أَخْرَجَ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ مِن دِيَارِهِمْ لِأَوَّلِ الْحَشْرِ مَا ظَنَنتُمْ أَن يَخْرُجُوا وَظَنُّوا أَنَّهُم مَّانِعَتُهُمْ حُصُونُهُم مِّنَ اللَّهِ فَأَتَاهُمُ اللَّهُ مِنْ حَيْثُ لَمْ يَحْتَسِبُوا وَقَذَفَ فِي قُلُوبِهِمُ الرُّعْبَ يُخْرِبُونَ بُيُوتَهُم بِأَيْدِيهِمْ وَأَيْدِي الْمُؤْمِنِينَ فَاعْتَبِرُوا يَا أُولِي الْأَبْصَارِ "Ehl-i kitaptan inkar edenleri, ilk sürgünde yurtlarından çıkaran odur. Siz onların çıkacaklarını sanmamıştınız. Onlar da kalelerinin, kendilerini Allah'tan koruyacağını sanmışlardı. Ama Allah, onlara beklemedikleri yerden geliverdi. Kalplerine öyle bir korku düşürdü ki; evlerini hem kendi elleriyle, hem de müminlerin elleriyle harap ediyorlardı. İbret alın ey akıl sahipleri!" [el-Haşr 2]