Mehmed Akif: Dinimizle yaşayacağız!
Öncelikle Mehmed Akif`in İslami ve Kur`an merkezli düşüncesini öne çıkarmak için hazırladığımız bu çalışmanın ülkemizde ilk defa yapıldığını ve dijital ortama ilk defa geçtiğini belirtiyor sonra ise Rabbimizin bizi bu çalışmada muvaffakiyet içerisinde kılmasını niyaz ederek çalışmamızın ilk yazısını sizlerle paylaşıyoruz. (Milat Haber)
Dinimizle Yaşayacağız1
2إِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَإِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ
Tercümesi
“Kur’an’ı biz indirdik, biz; onu muhafaza edecekler de elbette yine biziz.”
“Müslümanların istikbali yoktur ; Müslümanlık günün birinde yıkılıp gidecektir”
diyenler , eğer o tasavvur ettikleri elim akıbeti sevine sevine karşılayacak birtakım esadil ise , kendilerine hiçbir şey diyemeyiz.
Yok, öyle değil de, bu sözler hakiki dindaşlarımızın hasbihal-i giryanı iseİ Onlara da , “ Yukarıki ayet-i celileyi tekrar tekrar okuyun” deriz.
Allah’ın sözü var, ama bizde ümid yok !
Görüyorsunuz ki : Allahü Zü’lcelal, Kur’an’ın ebediyetini en kavi te’kidlerle vaad buyuruyor.Va’d-i ilahide hulf tasavvuru kabil midir ?
Pek a’la Kur’an’ı muhafaza İslam’ı : İslam’ı muhafaza ise Müslümanları muhafaza demek değil midir ?
Müslümanların yokluğunu tasavvur edersek Kur’an’ın yeryüzünde yaşamasına imkan düşünebilir miyiz ?
O halde bu kadar ye’is, bu kadar fütur neden icab ediyor ? Cemaat-i müslimine ruh-i gayret, ruh-i şehamet, ruh-i emel, ruh-i azim, ruh-ı faaliyet nefh edecek sineler, va esefa ki o nefhadan külliyen mahrum!3
Ümitsizlik, İmansızlıktır
Zaten cihan-ı İslam’ı şu ağlanacak hale getiren sebeb ukala-yı müsliminin ye’sinden başka bir şey değildir ki düşünülürse , bu da imandaki za’fı , daha doğrusu hiçliği gösterir.
İmanı sağlam bir mü’min, böyle bir va’d –i ezeli karşısında , nasıl olur da revh-i ilahiden ümidini kesebilir ? Eğer bizim o kahraman eslafımız da biz ruhda, yani biz ruhsuzlukta birtakım mahluklar olaydı , emanet-i Kübra-yı din elbette bugün başka ellerde bulunurdu.
Allah aşkına olsun artık gözümüzü açalım; artık kendimize gelelim ; artık asırlardan beri elimizi kolumuzu kıskıvrak bağlayan şu mel’un ye’si kahredip kendimizi kurtaralım.
El ele , baş başa vererek çalışalım.
“Biz bu din-i ilahiyi yaşatacağız. Bu din-i ilahi bizi ebediyyen yaşatacaktır” diyelim de
bu iman ile , bu itmi’nan ile geceli gündüzlü uğraşalım.
Halk kötü de , okumuşlar çok mu iyi !
Havasdan geçinenlerimiz avamı ataletle , cehaletle, miskincesine bir kanaatle büsbütün çığırından çıkmış bir tevekkülle itham ediliyorken , kendilerinin de serapa levs-i ye’s ile alıde olduklarnı hiç düşünmüyorlar !
İnsaf edilirse, ye’isden büyük saik-i atalet, ye’isden yaman delil-i zillet, ye’isden fena delil-i meskenet mi olur ?
Bizde evvela ye’is mi meskenetten doğdu ; yoksa meskenet mi ye’isden peyda oldu ? Suret-i kat’iyede kestirilemezse de asırlardan beri cemaatın ruhunu kemiren , iliklerini kurutan maraz-ı ictimainin ye’isden , azimsizlikten ibaret olduğu pek sarih olarak görülür.
Gençlere yanlış telkin
Milletin, memleketin atisi olmadığı için kendini beyhude üzmeyerek vaktini hoşça geçirmenin yoluna bakmak…
İşte yaşını başını almışların gençlere öteden beri tavsiye ettikleri düstur-ı hareket!4
1-SR.14 Ağustos 1913/ 1 Ağustos 1329 – 11 Ramazan 1331, c.10 , adet 257 , s.365. Buraya 34-36. Tefsir yazıları olarak aldığımız yazılarla, bir önce ki 33. Tefsir yazısı arasında 8 ay vardır. Şöyle ki :
Akif Bey ,26 Aralık 1912 tarihli ( 33.) tefsir yazısından sonra , Balkan faciası karşısında coşan duygularını ifadede yetersiz kalan düz yazıyı bırakmış ve 9 Ocak 1913 – 29 Ekim 1913 yılları arasında 14 manzum tefsirle ızdırabını haykırmıştır. Bu şiirleri yazıp yayınladığı günlerde 2,7, ve 14 Şubat tarihlerinde ayrıca – Balkan savaşında orduya yardım toplamak için kurulan – Müdafaa-yi Milliye Cemiyeti’nin idarecisi olarak , gazetelere ilan verirken ; İstanbul’un üç büyük camiinde de kürsülerden halka hitap etmiştir…
Bu 14 manzum tefsirin arasında Ağustos ayında , buraya 34-36. Tefsir yazıları olarak alacağımız üç yazısı , 11-12. Manzum tefsirler arasında yayınlanmıştır. 36’dan sonra 12-14. Şiirler çıkmıştır…
Vaazları sırasında şiirlerine ara veren Akif Bey, sadece son vaazından sonra , 14 Şubat’a rastgelen Mevlid Kandili’nde nazmettiği ve “Hakk’ın Sesleri”ne ilk 9 manzum tefsir ile birlikte ve sonra parça olarak aldığı “ Hazin Bir Mevlid Gecesi” şiirini – Süleymaniye Vaaz’nın da basıldığı- 20 Şubat tarihli ( c.9,adet 232 ) SR’da yayınlanmıştır.
Bkz.9. manzum tefsir dipnotu.
2-Hicr, 9. Ayet
3- Ahmed Akif Bey, bütün eserlerinde, Müslümanları imana, birliğe , kardeşliğe , sevgiye , yardımlaşmaya , çalışmaya , fedakarlığa ve diğer güzel vasıflara teşvik etmiş ; bunların aksi olan kötülüklerden, bilhassa tembellik, ayrılıkçılık , bencillik, zulüm gibi fertlerin ahlakını bozan ve milleti mahveden hallerden sakındırırken , en fazla hücum edip kötülediği sıfatlardan biri olarak “ye’is,ümitsizlik” halini hedef almıştır. İslam aleminde- tefsir yazılarında açıklandığı gibi – yanlış anlaşılan “ tevekkül ve sabır “ güzelliklerine yamanan bu feci duyguları, daima geniş tahlillerle ele almış ve şiddetli tenkitlerde bulunmuştur…
Bu önemli konu için bkz. Manzum tefsirler : 4., 17. ve 18. Tefsirler ; ayrıca Safahat, 5. Kitap , Hatıralar, s.299 ; 6. Kitap , Asım, s.368–370 , 403-405 ; 7. Kitap , Gölgeler, s.427-428 ( Süleyman Nazif’e) .
4-Yazı birden kesilmiş hissi vermektedir. Akif Bey’in “me’yüs yaşlılar”ın gençlere verdikleri bu yanlış ve nasihati tenkit etmeden yazısını bitirmiş olması mümkün olamaz. Fakat birkaç satırın düştüğüne dair , sonraki sayılarda bir not da bulamadık .
“Ümit ve Yeis” bahisleri için bkz. Manzum tefsirler : 4. Ve 17. Tefsirler ; Safahat : 3. Kitap , Hakkın Sesleri, s.177 ; 4. Kitap , Fatih Kürsüsünde , s.224 ,250 ; 5. Kitap , Hatıralar,s.304-305 ; 6. Kitap , Asım, s.368-370 ; 7. Kitap , Gölgeler ,s. 428 …
Akif Bey bu yazı ve mısralarıyla genel olarak “ Ümit” bahsini ve gençlerin buna olan ihtiyacını işlemektedir.
Mukayeseli okuma imkanı için Merhum Üstad Mehmed Akif Ersoy'un yukarıdaki yazısının Sebilürreşadtaki orjinal nüshası:
Not: Konu başlıkları ve dipnotlar M. Ertuğrul Düzdağ hocamızın 'Mehmed Akif Ersoy: Tefsir Yazıları ve Vaazlar ' eserinden iktibas olunmuştur. Çalışmamızın daha sonraki süreçlerinde kelime ve terkip sözlükleri eklenecek ve ilave yazılar eklenecektir. Bilginize.
(Yayına hazırlayanlar: Fatih Kadir Demirel-Yılmaz Türker Demirbaş / Milat Haber)