Mescid-i Aksa onurumuz, koruyacağız

Çok sayıda İslami kuruluşun bir araya gelerek oluşturduğu Filistin Dostları'nın çağrısıyla İstanbul Levent'te toplanan Müslümanlar Mescid-i Aksa'nın yalnız ve sahipsiz olmadığını haykırdılar. Çok sayıda kişinin katıldığı protesto eyleminde yolun bir bölümü trafiğe kapatılarak Levent'ten Siyonist Konsolosluğun bulunduğu gökdelenin önüne kadar yüründü.

"Siyonist Diplomatlar Türkiye'den Kovulsun!"

Çok sayıda pankart ve dövizin açıldığı eylemde Filistin bayrakları, tevhid bayrağı, Hamas ve İslami Cihad flamaları ve direniş önderlerinin posterleri taşındı. En önde açılan "Mescid-i Aksa Onurumuzdur, Koruyacağız!" yazılı pankartın arkasında yürüyen topluluk yürüyüş boyunca "İstanbul'dan Kudüs'e Direnişe Bin Selam!", "Mescid-i Aksa Sahipsiz Değil!", "Aksa'ya Selam Direnişe Devam!", "Kahrolsun İsrail!", "Yaşasın Küresel İntifada!", "Birruh Biddem Nefdike Ya Aksa!", "Siyonist Elçilik Kapatılsın!", "Siyonist Diplomatlar Türkiye'den Kovulsun!", "İsrail'le Anlaşmalar İptal Edilsin!", "Şehit Şikaki / Ahmed Yasin Yolun Yolumuz!" vb. sloganlar attı, sık sık tekbir getirdi.

Konsolosluk önünde toplanan kalabalığa hitap eden Murat Özer, Mescid-i Aksa'nın Müslümanlar için taşıdığı önemi hatırlatarak Aksa'ya sahip çıkmanın, Türkiye'deki Siyonist varlığı hedef alan eylemlerle mümkün olacağına dikkat çekti. Filistin'de kardeşlerimizin işgale karşı savaştığını belirten Özer, "Burada Siyonistlerle savaşamayız ama mücadele ederek Siyonist elçiliğin kapatılmasını sağlayabiliriz!" dedi. Mescidlerin Allah'ın bize emaneti olduğunu vurgulayan Özer, Mescid-i Aksa ile birlikte yeryüzünde tağutların kuşatması altında olan, ırkçılık ile kirletilmeye çalışılan mescid ve camilerimize de sahip çıkmamız gerektiğini söyledi.

Eylemde bir konuşma yapan Prof. Ahmet Ağırakça, Selahaddin Eyyubi gibi Kudüs'e sahip çıkma bilinci taşımanın sorumluluğumuz olduğunu belirterek Aksa için canını feda eden kardeşlerimizin yalnız bırakılmaması gerektiğini söyledi. Mübarek mescide uzanan ellerin cezasız kalmayacağını ifade eden Ağırakça, Mescid-i Aksa'nın yaşadığı zulümde İsrail ile birlikte işbirlikçi Arap iktidarlarının da payı bulunduğunu belirtti. Türkiye'nin tavrının nispeten daha olumlu olduğunu belirten Ağırakça, ancak yeterli adımların atılmadığını; yapılabilecek çok şey olduğunu hatırlattı. 1967'de işgal edilen Kudüs'te İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa'ya İsrail bayrağı asmalarını, Türkiye'nin o dönemki elçisinin savaş sebebi saydığını anımsatan Ağırakça, bugüne dair de Siyonistlerle tüm bağların kopartılması gerektiğini söyledi.

Ağırakça'nın ardından söz alan Bülent Yıldırım şunları söyledi: "İsrail Başkonsolosu şu an arkamda bulunan konsolosluk binasından bizleri izliyor. Ona dönerek sesleniyorum: Siz kadınları ve çocukları öldürmeyi iyi bilirsiniz ama biz sizden korkmuyoruz. Boşuna uğraşmayın ve yaptığınız katliamları meşru göstermeye çalışmayın. Siz katilsiniz ve bu konsolosluk kapatılacak. Konya'daki askeri tatbikattan İsrail'in çıkarılmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Ama bu yetmez. Bütün askeri anlaşmalar iptal edilsin. Şu an su üzerine anlaşmalar yapılmakta. Buna izin verilmesin! Biz direnen kardeşlerimizin yanında Mescid-i Aksa'ya desteğimizi vereceğiz."

Siyonist İsrail bayrağının da yakıldığı eylem son olarak hep bir ağızdan atılan "Siyonist Elçilik Kapatılsın!" ve "Emperyalizm Yenilecek, İslami Direniş Kazanacak!" sloganıyla sona erdi.

(Kaynak: Haksöz Haber)