Modern tıbbın 10 büyük yalanı
Ellison’a göre, doktorlar da itibarlı tıp dergileri tarafından fena halde kandırılıyor. Ellison, “Bulgularımın sonuçları: Batı tıbbı, hile üzerine inşa edilmiştir. Doyurulamayan bir paragözlülükle motive olmaktadır, sağlıkla değil.” diyor. İşte yazara göre Batı tıbbının 10 büyük yalanı:
“Batı tıbbında bilimin esamesi okunmuyor...” Bunu biz değil, Amerikalı ilaç kimyageri Shane Ellison söylüyor. Uzun yıllar sektörün içinde bulunan Ellison, Hayykitap’tan çıkan “Batı Tıbbı Sağlığınızın Altını Nasıl Oyar” adlı çalışmasında ilaç şirketlerinde dönen olayları, insan sağlığının nasıl paraya kurban edildiğini yılların deneyimlerine dayanarak anlatıyor.
Aslında ülkemizde de zaman zaman ilaç şirketlerinin doktorlarla kurduğu ilişkiler etik dışı bulunduğu için gündeme geliyor. ‘Modern tıbbın 10 büyük yalanı” üst başlığıyla verilen kitapta Ellison, ilaç şirketlerinin uydurduğu en büyük yalanlardan biri olan kolesterol üzerinde çok duruyor. Ne yüksek kolesterol kalp krizine yol açıyor ne de ilaçlar kolesterolü düşürüyor.
Peki biz ne yapıyoruz? Başımız bir küçücük ağrısa dahi, hemen ağrıkesicilere saldırıyoruz. Doktorumuzun söylediğini sıkı sıkıya uyguluyoruz. Oysaki, Ellison’a göre, doktorlar da itibarlı tıp dergileri tarafından fena halde kandırılıyor. Ellison, “Bulgularımın sonuçları: Batı tıbbı, hile üzerine inşa edilmiştir. Doyurulamayan bir paragözlülükle motive olmaktadır, sağlıkla değil.” diyor. İşte yazara göre Batı tıbbının 10 büyük yalanı!
"Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA)’nin onayladığı ilaçlar güvenli ve etkindir.”
Bu görüş Ellison’a göre büyük bir yalan. Çünkü Vioxx isimli ilaç kalp krizi ve felce neden olmasına rağmen FDA tarafından onaylandı. Aynı durum tansiyon ilacı Posicor, antidepresan Prozac, Zyprexa ve daha birçok ilaç için geçerli…
”İlaçlar bilime dayanarak onaylanır.”
USA Today gazetesine göre FDA uzmanlarının yarıdan fazlasının, ilaç şirketleriyle doğrudan maddi ilişkisi var. İlacın piyasaya çıkıp çıkmayacağına karar veren kurulun yüzde 51’i, diğer yüzde 49’u ölümcül ilaçların güvenli ve gerekli olduğunu ikna etmek için uğraşıyor.
”İlaç reklamları bizi bilinçlendirir.”
Pfizer’in en çok sattığı kolesterol düşürücü ilacı Lipitor’un reklamlarında kas ağrısı, kas kaybı, güçsüzlük gibi yan etkilerin görülmediğini söylüyor. Oysaki bu, diğer kolesterol düşürücü ilaçlara karşı üstünlük sağlamak için uydurulan bir yalan. Pfizer, FDA tarafından bu konuda uyarılmış ama hakkında dava açılmamış.
”İlaçlar, yaşam kalitemizi yükseltir.”
FDA tarafından onaylanan ilaçlar her yıl yaklaşık 160 bin kişiyi öldürüyor. Yaklaşık iki milyon insan, ilaçların yol açtığı hastalıklara yakalanıyor. Obezite, kanser, böbrek yetmezliği, otizm, depresyon bu hastalıklardan bazıları.
”Doktorlar reçeteli ilaçların tehlikeleri konusunda hassastır”
Batıda doktorlar, reçeteli ilaçlar hakkında bilgi edinmek için tıp dergilerine başvuruyor. Çünkü en güvenilir kaynak bu dergiler. Bütün makaleler bilimsel gerçeklere dayanarak sunuluyor. Oysaki, Batı’da ‘tıbbi hayalet yazarları’ var. Bu ‘güvenilir’ makaleleri onlar yazıyor. Kim bunlar? Tabii ki, ilaç şirketleri tarafından kiralanan hekimler!
”Besin destekleri tehlikelidir”
İlaç şirketleri, besin destekleriyle rekabeti aza indirmek için hükümeti etkileme amaçlı bir dizi teknik kullanıyor. Bunlardan ilki, besin maddelerinin doğru kullanımıyla ilgili dersin 85 yıl önce tıp fakültelerinden kaldırılmış olması. Bir diğeri ise, ilaç endüstrisi lobisinin medyayı etkisi altına alarak, besin desteklerine karşı olumsuz bir hava estirmesi.
”Efedra kalp krizi ve inmeye neden olur”
Ellison’a göre kalp hastalığı için önerilen Efedra uzun yıllardır güvenle kullanılan bir ilaçtı. Ama ilaç şirketleri Efedra’ya karşı çıktı ve yasaklandı. Çünkü reçetesiz satılan birçok ilaç da Efedra’nın etkisine sahip. Mesela burun damlaları, soğuk algınlığı tabletleri, öksürük şurupları ve astımı rahatlatıcı preparatlar gibi. Efedra, diğer hastalıklara da iyi geldiği için ilaç şirketlerini zarara sokuyordu. Yasaklamadan önce Amerika’da her yıl 2 milyar dozdan fazla satılıyordu.
”Yüksek kolesterol, kalp hastalığı için risktir”
Bu sağlık efsanesi ABD’de çökertildi. Kalp hastalığı 35 yaşın üzerindeki tüm Amerikalılar için ilk ölüm nedeni. Yazar nedenini şöyle açıklıyor: “Kalp hastalığı riskinin, kan kolesterolü yükseldikçe arttığı doğruysa, o zaman kalp krizinden genç yaşta ölenlerin total kolesterolünün de yükselmiş olduğunu görmeliyiz. Bu doğru değildir. Kalp krizlerinin ve inmelerin yarısı kolesterolü yükselmemiş kişilerde ortaya çıkıyor.”
”Kolesterol kötüdür”
Amerikan Kalp Birliği’ne göre, 105 milyondan fazla Amerikalı’nın kolesterol düzeyi 200 mg/dl ya da daha yüksek seviyede. Bu, ilaç endüstrisi için potansiyel müşteri anlamına geliyor. Yazara göre yüksek kolesterol ömrü uzatıyor; yüksek kolesterolü olan erkeklerin bağışıklık sistemi daha güçlü. Ayrıca kolesterol karaciğerde safra asitlerinin üretimine yardımcı oluyor. Bu asitler vücudun artık ürünlerden temizlenmesi için gerekli.
”Kolesterol düşürücü ilaçlar güvenli ve etkindir”
Kolesterol düşürücü ilaçlar, bellek ve odaklanma üzerinde olumsuz etki yapıyor. Kanser riskini artırıyor, sinirlere hasar veriyor. Zaten bu ilaçların ana maddesi, kırmızı pirinç mayası diye bilinen bir mantarın izole edilmiş zehrinden başka bir şey değil. (Zaman Cumartesi)