Müslümanlara zulümde babasını aratmıyor

Suriye bir taraftan içeride açılım yaptığını insan hakları alanında önemli adımlar attığını uluslararası topluma gösterirken diğer taraftan Hafız Esad döneminden kalma uygulamalara devam ediyor. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, babasından sonra yaklaşık on yıldır iktidarda olmasına rağmen yönetimin muhalif siyasilere ve yazarlara yönelik tavrında bir değişikliğin olmadığı belirtildi.

Suriye rejimi Hama’da katlettiği binlerce insan ve olay sonrası yaşanan 20 binden fazla kayıp hakkında bugüne değin hiçbir açıklamada bulunmadı. 1982 Hama olaylarında ülkeyi terk etmek zorunda kalan insanların çocukları ve torunları da halen yasaklı durumda ve yaklaşık iki milyon mülteci ülkeye dönmeyi bekliyor. Suriye rejimi her ne kadar kapılar açık gelin dese de dönen kişiler tutuklanarak cezaevine konuyor. Yaklaşık bin kişinin yurt dışından döndüğünde tutuklanarak cezaevine konulduğu düşünülüyor. Mülteciler ölüm tehlikesinden dolayı ülkelerine dönememektedir.

Üniversiteli gencin kararan hayatı

Konuyla ilgili Mazlum-der İstanbul Şubeye gelen bir başvuruda Suriye vatandaşı Muhammed Omer Hayyan er-Rezzuk’un babası olduğunu ifade eden kişi, kendisinin Suriye’de yaşanan “Hama olayları”nda Suriye’den ayrıldığını ve Bağdat’a gittiğini belirtti. Oğlunun bu olaylarla hiç ilgisinin olmadığı 1985 yılında Bağdat’ta doğduğunu söyleyen er-Rezzuk oğlunun bilgisayar mühendisliği üçüncü sınıf öğrencisiyken Bağdat’ta Suriye konsolosluğuna yaptığı başvuruda ülkesine dönebileceğine dair resmi bir evrak verildiğini ifade etti. Ülkesine dönebileceğine dair Resmi makamlarca hazırlanmış olan evraka rağmen 17.11.2005’te Bağdat’tan çıkış yapan üniversiteli genç er-Rezzuk’un 2005 yılında Suriye makamlarınca tutuklanarak 49. Madde ile yargılandığı ve 13 Aralık 2009 tarihinde hakkında 12 yıl hapis cezasına karar verildiği belirtildi. Suriye’de 49. Madde ihvana üye olmanın idamla cezalandırıldığı ilgili yasa maddesidir. Son yıllarda idam cezası uygulamayan Suriye idam suçlarını hapis cezasına çevirmektedir.

MAZLUM-DER yetkilileri bugüne kadar Suriye makamlarına konuyla ilgili yaptığı başvurularda hiç bir şekilde cevap alamadıklarını bildirdi. Konuyla ilgili Suriye rejiminden de hiçbir resmi açıklamanı yapılmadığı vurgulandı.

(Kaynak: Timeturk)