28-06-2010 01:24

Müslümanların kapitalist hayat tarzıyla imtihanı

`Tüketim ile hayat tarzı arasında ciddi bir bağlantı söz konusu. İnsanlar kim oldukları sorusuna, nasıl bir hayat tarzına sahip oldukları üzerinden, nasıl bir hayat tarzına sahip oldukları sorusuna ise tükettikleri nesneler ve bu nesneler arasında kurdukları kombinasyon ve üslup üzerinden cevap veriyorlar artık.`

Müslümanların kapitalist hayat tarzıyla imtihanı

İslam ve Hayat

"Tüketim kültürü herkesi kardeş kılar mı?" başlıklı yazısında Nazife Şişman, son dönemin popüler tartışma konularından biri olan kapitalizm-İslami kesim ilişkisini gündeme alıyor. Zaman'da yayınlanan yazısında Şişman, "Nasıl ki güneş herkesi ısıtıyor, yağmur herkesi ıslatıyorsa teknolojik gelişme, kapitalist ekonominin yükselişi, küreselleşme vb. süreçler, dindarlar ya da İslami camia denilen kesim de dahil herkesin, her kesimin hayatını hızlandırıyor, etkiliyor ve yeni bir terkibe zorluyor. Bu nedenle dindarların hayat tarzında dikkat çekici değişiklikler gözlemliyoruz." tespitini yaptıktan sonra bu değişimin sosyolojik arka planına dair bazı analizler yapıyor.

Yazısının devamında Nazife Şişman bu değişimle ilgili şu tespitlerini aktarıyor: "1990'lı yıllar İslamcıların para-pul ile buluştuğu yıllar olarak kabul edilir genelde. Söz konusu yıllar, kamusal alanda dindarlıklarını bir şekilde görünür kılan kimselerin de tüketim ekonomisiyle irtibata geçtiği bir dönem oldu. O zamandan beri de ister İslamcılar ister dindar Müslümanlar deyin, bu kesim hem dindaşları hem de kendilerini laik olarak konumlandıranlar tarafından eleştiriye tabi tutuluyorlar. Beş yıldızlı otel iftarları, kadınlara özel havuzlu tatil beldeleri, tesettürlü kadınların şık ve marka giyinmesi, cip kullanması, bazı servet sahiplerinin her yıl hacca, umreye gitmesi... Bu listeye daha pek çok şey ilave edilebilir."

Listenin daha çok laik kesim tarafından bir tür samimiyetsizlik ispatına dönüşmesinin karşı savunmaların üretilmesine sebep olduğunu ise şöyle anlatıyor: "Dindarlarla sekülerler arasındaki sınıfsal fark çok vurgulandığından "Müslümanlar her şeyin en iyisine layıktır" şeklindeki görüş, kendisine geniş bir yer buluyor. "Bir lokma bir hırka" şeklindeki ideal kod, modernleşme önünde bir engel olarak görülebiliyor. Böylece tüketimin her şekli sorgusuz sualsiz meşrulaştırılmış oluyor ve israf ve kanaat gibi kavramlar, dünyayı ahirete bağlayan süreçte terbiyevi imkânlarıyla birlikte hayatımızdan çekiliyor."

Dindarların kapitalist hayat tarzı ile imtihanı

Nazife Şişman yazısını şöyle tamamlıyor:

"Her şeyi çokluk ve büyüklük üzerinden değerlendiren, kişiyi bugüne ve âna kilitleyen bir tüketim sarmalının içinde yaşıyoruz. Teknoloji ve tüketim durumu yeterince karmaşıklaştırmışken,kimlikler üzerinden kurgulanan çatışma, dindarların tüketim karşısındaki sınavlarını daha da zorlaştırıyor. 
 
Bir tarafta kapitalist tüketim ekonomisinin tüketiciden bekledikleri ile dinin bir müminden iktisadi alanda beklediklerinin telif edilebileceğini iddia edenler var. Diğer tarafta ise içinde yaşadığımız ortamdan hiç etkilenmeden fanustaymışçasına dinimizi tecrübe edebileceğimiz zannına kapılanlar. Ve bu ikisinin söylemleri birbirine karışmış durumda.

İnsan bir zaman ve bir mekân içre doğar. Zaman ve mekânla, beden ve ölümlülükle sınırlı bir varlıktır insan. "Ben yeryüzünde bir insan yaratacağım" iradesinin sonucu olan insanın varlık macerası, cennette başladı. Ama bu hikâyenin yeryüzünde devam etmesi takdir edilmişti. Bu sebeple Müslümanlar, dünyanın bir gurbet olduğuna inanırlar. Yirminci yüzyılın düşünürlerinden Ortega y Gasset bu varoluş acısını şöyle ifade eder: "Yaşamak bir ortamın çaresiz tutsağı olmaktır. İnsan ancak burada ve şimdi yaşar."

Bu nedenle şimdiyi ve burayı anlamak önemlidir. Bugün gündelik hayatı şekillendiren unsurları anlamak için ihtiyaç duyduğumuz çerçeveyi, tüketim kültürü ve hayat tarzı stratejileri belirliyor. Bu sebeple tüketim kültürünün, kimlik çatışmalarının, hayat tarzı stratejilerinin bir çerçeve olarak belirleyiciliğini idrak etmeksizin, ilm-i halimizi tam olarak kavramamız mümkün olmaz."

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !