Namaz hakkında ne söylense az!..
Aliya İzzetbegoviç: “Namaz... eskiden disiplin, birlik ve dayanışma okuluydu ve yeniden bu olmalı... Kadisiye savaşı öncesinde, uzakta, düz ve sıkı saflarda namaz kılan Müslüman askerleri görünce İranlı komutan yanındakilere şöyle demiştir: ‘İşte, askeri tatbikattaki Ömer’in askerleri’
Abdullah YILDIZ / Vakit
Ağustos 2006 Miraç Gecesi’nde Namaz Gönüllüleri Platformu olarak başlattığımız “Namazla Diriliş Seferberliği”nden bu yana, namaz hakkında onlarca makale, haber, yorum, alıntı vs. yayınlandı bu sütunda.
Öncekileri de katarsak; “Namaz Bir Tevhid Eylemi” ve “Haydi Namaza” kitaplarımıza üçüncüsü de eklenebilir. Adımız “namazcı”ya çıktı, elhamdülillah. Peki bu ısrar neden?
‘Çünkü namaz’, diyelim ve devamını namaz konusunda kafa yoran ‘namaz gönüllüleri’ne bırakalım:
Aliya İzzetbegoviç: “Namaz... eskiden disiplin, birlik ve dayanışma okuluydu ve yeniden bu olmalı... Kadisiye savaşı öncesinde, uzakta, düz ve sıkı saflarda namaz kılan Müslüman askerleri görünce İranlı komutan yanındakilere şöyle demiştir: ‘İşte, askeri tatbikattaki Ömer’in askerleri’... Cemaatle kılınan namazın gayesi, insanları ibadet maksadıyla ve aynı zamanda şahsî bağların vasıtasız olarak kurulması için de bir araya getirmektir. ...Cemaatle namaz menfi ferdiyet ve ayrılığa açıkça karşıdır. Hayat insanları birbirinden ayırır, cami ise onları tekrar tekrar bir araya getirip kaynaştırır...” (İslâm Deklarasyonu)
Mustafa Meşhur: “Namaz yaraların merhemi, korkunun güvencesi, zayıfın güç kaynağı, silahsızların silahı, Allah erinin en önemli azığı. Zamanın belalarına, zalimlerin zulmüne ancak namazla karşı koyulur. Efendimiz(s) zor, çetin günlerinde hemen namaza yönelir, zorluklara namazla karşı koyardı.”(Namazla Dirilme)
Muhammed Esed: “İslâm’ı bir din olarak seçmek yolunda herhangi bir eğilim duymadığım günlerde bile, bir camide ya da işlek bir caddenin kenarında ne zaman çıplak ayaklarıyla halı ya da hasır bir seccade üzerinde ya da toprakta, ayakta dikilip, elleri birbirine kenetli, başı öne eğik, çevresinde olup biteni unutarak bütünüyle kendi içine gömülmüş, kendi kendisiyle barış içinde namaz kılan bir adam görsem, alışılmadık bir alçakgönüllülük, tuhaf bir boyuneğme duygusu kıpırdanırdı içimde.” (Mekke’ye Giden Yol)
Sezai Karakoç: “Namaz, bir ucu imana açık, öbür ucu iyilikler, doğruluklar ve üstünlüklere bağlı, din köprüsüdür. Adeta bu dünyanın sıratı namazdır. Namaz, günde beş vakit gelerek kötülük fırsatlarını yok eden bir gök eridir. Namaz, Kur’ân-ı Kerim gibi sürekli bir mucizedir.” (Sütun II)
Süleyman Arif Emre: “Günde beş vakit olarak üzerimize farz kılınan namaz, bizleri gafletten uyandırmak ve uyanmış olanları yeniden gaflete düşmekten korumak için bir çaredir. Çünkü şeytan ve nefis, bizleri yeniden gaflete düşürmek için, her zaman çalışma halindedir.” (Namazın Hayati Özellikleri)
Mustafa Karataş: “Sana ilk ulaşan ezan sesidir... Ezanı dinlerken kalbini ona ver... Bir şeyle meşgul isen bırak... Selef böyle yapardı. Ezan okunduğu zaman, demirci, çekici havada ise vurmaz, indirirdi... Ayakkabıcı iğneyi sokmuş ise çıkarmazdı... Hemen yerlerinden fırlar, kalkar, namaza koşarlardı...” (İbadet)
Abbâs Erdoğan Noyan: “Namaz... her türlü iç ve dış olayı -ki bunlar bireysel ve toplumsal düzeyde kaygılar ve sevinçler olabilir- etkisiz kılan “Yüksek Yöneliş Eylemi”dir. Uygulayanına, Allah’ın ve kendisinin farkında olma yolunu derin bir görüşle açma amacını güder. Onu daha yükseklere götürür. Bundan dolayı namaz dimağda/zihinde geniş bir tefekkür ve yaygın bir tekâmüle olanak verir.”(25.09.2007)
Abdullah Büyük: “Namazı da kılmazsak, geriye ne kalacak? Hangi amel, imandan sonra ikinci sırada olan namazın yerini doldurabilir? ...Acaba bir ev dolusu altınla iki rek’at namazı satın alabilir miyiz? Evi bırakalım, dünyalar dolusu altın olsa, iki rek’at namazın yerini dolduramaz.” (Namazla Kıyam Etmek)
Muhsin Demirel: “Namaz ruhi bir hamam ve banyodur. Zira insan ruh ve beden olmak üzere iki unsurdan müteşekkildir. İnsanın bedeni kirlenip maddi yıkanmaya ihtiyaç duyduğu gibi, insanın ruhu da manen kirlenip manevi banyoya ihtiyaç duyar. Bu manevi banyo da namazdır.” (Miraç ve Namaz)
Ve şiirler:
Mehmed Akif: “Hemen bir kandil aldım komşulardan, bir de seccâde;
Dedim: “Gel şimdi mihmânım, sa’âdet-gâhın âmâde.” (Safahat/Hicran)
Mürsel Sönmez: “Bir süt ırmağı sanki
Bir güvercin bembeyaz,
Umut dolu bir bulut
Yol arkadaşı namaz. (Namaz Güvercini)
DAVET: 2 Şubat 2008 Cumartesi günü, saat 19.00’da, Bağcılar Belediyesi Sancaktepe Kültür Merkezi’nde Münib Engin Noyan ve Dursun Ali Taşçı kardeşlerimle sunacağımız birlikte “Namazla Yeniden Doğmak” konulu panelimize tüm okuyucularımız davetlidir. Organizasyon: Umran Dergisi. Tel: (0212) 640 01 22-23