Ne yapmalı?

Belirli bir ideolojisi olup da, bu soruyu sormayan olmuş mudur?

Ne yapmalı, nasıl yapmalı, ne zaman yapmalı?

Herkesin ‘ne yapmalı?’sı kendine. Bizimki de bize.

Aslında ne yapmak gerektiğini bilen kişi takdire şayan, övülesi biridir. Evinin hanımı olan kadın için akşama yapılacak yemeğin adı-sanı konulmuşsa, bu, yemeğin yapılmış sayılması anlamına geliyor. Evin hanımefendisi akşama ne pişireceğini bil(e)mezse, sorun o zaman başlamaktadır.

Müslümanlar olarak ‘ne yapmalı?’ sorusuna çok iç açıcı cevaplar verdiğimiz söylenemez. Bir tutukluk hali yaşadığımız sır değil; dost bildiği gibi düşman da biliyor bunu. Şu var ki, bu tıkanıklığı yaşayanlardan olarak, en azından şundan hiç şüphe etmiyoruz: Biz müminler asla çaresiz olmadığımıza kesin olarak iman ediyoruz. Umudumuzu asla yitirmedik, yitirmeyeceğiz de. Allah’ın yardımına olan imanımız sonsuz. Bütün sıkıntının bizde, potansiyel gücümüzü bir türlü aktif hale getiremeyen bu çağın müminlerinde olduğunda tereddüt etmiyoruz.

‘Ne yapmalı?’ sorusu bizde bilmecburiye iki ana mefhumu aklımıza getirmekte, büyük bir hızla zihnimizi teyakkuza geçirmektedir. Bu iki mefhumdan biri Kur’an diğeri de Rasulullah Muhammed (sav)’in bu aziz Kitabı yaşayan bir hayata dönüştürmesi demek olan sünnetidir. Kur’an ve sünnet bizlere ne yapmamız gerektiğini tabi ki bütün açıklığıyla anlatmaktadır. Yapılması gerekenlerin bir muaccel, bir de müeccel olanları var; acilen ve tecilen.

Bununla beraber Kur’an ve sünnetten ‘ne yapmalı?’ sorusunun somut cevaplarını devşirmeye sıra gelince elbette Müslümanlar arasında görüş ayrılıkları başlamaktadır. Bu çok da önemli değil. Önemli olan ilk önce, gerçekten Allah’a ve Rasulüne iman edip etmediğimizi gözden geçirmemizdir. Uçuşa geçmek üzere olan pilotun son kez kendini ve uçağını gözden geçirmesi gibi; savaşa çıkan bir askerin son hazırlıkları gibi; ya da denize dalacak dalgıcın son bir kez daha kendine göz gezdirmesi gibi…

‘Ne yapmalı?’ sorusu, öncelikle bir şeyler yapmak gerektiği kabulünü göstermesi bakımından son derece önemli. Allah için, hayra dönük, hikmeti hâlide cinsinden iş yapmak isteyenlere Allah yollarını gösterecektir.

Sahi, Rasulullah (sav) Mekke’de işe nereden başlamıştı?

Venhar Yorum