01-09-2010 11:16

Ölçüsüzlüğün bu kadarı: Herhangi bir partiye uzak ya da yakın değilim

Yıllarca Kur`an çalışmalarıyla meşgul olan, yazdığı birçok kitapta insanları tevhid akidesine tâbi olmaya çağıran ve İslami siyasetten, İslam`ın egemenliğinden söz eden yazar Mustafa İslamoğlu, son yıllarda yaşadığı makas değişimini bugünlerde zirveye taşımış görünüyor.

Ölçüsüzlüğün bu kadarı: Herhangi bir partiye uzak ya da yakın değilim

İslam ve Hayat

Yıllarca Kur'an çalışmalarıyla meşgul olan, yazdığı birçok kitapta insanları tevhid akidesine tâbi olmaya çağıran ve İslami siyasetten, İslam'ın egemenliğinden söz eden yazar Mustafa İslamoğlu, son yıllarda yaşadığı makas değişimini bugünlerde zirveye taşımış görünüyor.

Geçen Şubat ayında verdği bir hutbede, “Devletin imanı olmaz, Devletin imanı adalettir. Adaletli devlet mü’min devlet olur. Kim yönetiyor olursa olsun, ister gayrimüslim, ister Müslim yönetsin. Allah adaleti emretmiştir, kim olursa olsun, yöneten ne ile yönetiyor olursa olsun, yönetenin ideolojisi, dini, inancı ne olursa olsun, o tali bir hadisedir.” sözlerini sarfederek Allah'sız ve İslam'sız bir adalet anlayışına savrulduğunu ortaya koyan İslamoğlu, şimdi de herhangi bir partiye uzak ya da yakın olmadığını söyleyecek kadar ölçüsüzlüğe savrulmuş görünüyor.

Bugünkü Zaman gazetesine konuşan İslamoğlu, 12 Eylül sabahı ibadet sorumluluğuyla sandığa gideceğini açıklarken, "Herhangi bir partiye uzak ya da yakın değilim. Benim okuyucularım arasında her kesimden insan var. Bu nedenle de oyumun rengini açıkça söylüyorum" şeklinde konuşuyor.

YORUMLAR

  • muaz   08-09-2010 02:03

    Sevgili dostlar; Bizler bu zamana kadar İslamın yetiştirdiği değerli şahsiyetleri bir çay sohbetinde bile pervasızca eleştirdik ve bu huyumuzdan hiç vazgeçmedik. Bütün bu olanlardan İslam ne kazandı? İslamı bilmeyenler ne kazandı? hiçbir şey kazanmadılar. Kazananlar şeytan ve dostları oldu.Gelin bizde bütün bu ihtilaflara rağmen birlik olalım Allahın dinini dünyaya hakim kılmak için çalışalım. Her ne kadar aynı görüşte olmasakta insanları sırf müslüman olmasından dolayı yerden yere vurmayalım. Mustafa İslamoğlu gibi biz müslümanlara önderlik yapacak birisine bunu hiç yapmayalım. Selametle.

  • Amr   08-09-2010 00:47

    İslamoğlu bu amel ve sözleriylr müthiş bir yanlış yapmıştır ve Allah ın hakkına girmiştir O(subhanehu ve teala)'na zulmetmeye niyetlenmiştir.Eğer harekete geçtiği noktaya geri dönmez(Allah ona tevbeyi ve hidayeti nasip etmez) ise ve bu noktadan daha da uzaklaşırsa Allah ona lanet edecektir(bunu da geçmişini bildiğimiz bu insan için herhalde istemeyiz).Allah tevbe nasip etsin.

  • Zülfikar Kılıç   07-09-2010 11:44

    Selamünaleyküm, Bu metni oluşturan, bizlere ulaştıranlardan, bütün emek verenlerden Allah(cc) razı olsun! Bu metnin yayınlandığı diğer kardeş ve dost sitelerde, kısmen amacından sapmış, manipüle etmeye yönelik, sabote etme ihtimali olsa da güzel tartışmalar yapılıyor. Muvahhid bir ses çıktığında veya tavizsiz bir duruş sergilendiğinde hemen; sen hangi elektiriği kullanıyorsun, kimin suyunu içiyorsun, otobüse binmiyor musun, çocukların okullarda okumuyor mu, askerlik, vergi, TC kimliği, resmi işlemler vs. gündeme getiriliyor. Biz bunların karşılığını son kuruşuna kadar ödüyoruz. Bunun zaten konuşulacak bir tarafı falan da yok. Hudeybiye, Hılful Fudul, Hz. Yusuf’un iktidarı gibi konular tamamen çarpık, yanlış anlama ve yorumlamalarla bazı kesimler tarafından önümüze örnek diye getiriliyor. Söz konusu edilen örneklerde Müslümanlar, kendilerini tamamen özgür iradeleriyle, imani tercihleriyle, taraf ve muhatap olarak, tam bağımsız ve mü’min duyarlılığında temsil ediyorlardı. İmani değerlerden taviz, iskonto veya uzlaşmaya gitmiyorlardı. Biz de aynısını söylüyoruz. İnananlar imansızlar, ahlaksızlar kadar bile cesur olsalar, dik dursalar, fedakarlığa hazır olsalar bu iş tamam olacak ama... Sisteme entegre olmayı reddeden, Tevhidî kimliği etrafına ve Müslüman kardeşine hatırlatarak onurluca temsil eden, savulmaların önüne geçmek isteyen, bu yerinde ve vakarlı açıklama için imza sahiplerini teker teker tebrik ediyor ve kutluyorum. Yarınlarda biraz daha rahat olmak adına kendi ayaklarına bu günden kurşun sıkan, yarınlarını ipotek altına alan, Evetçi ve Destekçi kardeşlerimizi tekrar basiretli ive firasetli olmaya, velâ-berâ ekseninde müslümanca bir tefekküre davet ediyorum. Demokrasinin, beşeri ideolojilerin zulüm, şirk ve küfür olduklarını eğer başka bir yerden okumamış veya bunu halâ bilmiyorsa insanımız, yukarıdaki imza sahiplerinden Ahmed Kalkan beyin Akaid-İman-İtikad kitabından da okumak pekâla mümkün. Dinden, Kur'an'dan, Sünnet'den, Nebevî mücadele geleneğinden, yoldan, ilkelerden iskonto yapmaya, vazgeçmeye, zalimlere meyletmeye kimsenin hakkı da yok yetkisi de. Tekrar hatırlatmak isteriz! Evet veya Hayır demeyeceğim. Oy kullanmayarak, sistemin minderinde güreşe çıkmayacak, onun kurallarıyla tezgâhlanan herhangi bir oyuna asla razı olmayarak onu tümden Reddedeceğim. Safımı, tarafımı belli edeceğim. Kendi hasımlarımızı, kendi oylarımızla besleyemeyeceğimizin, demokrasi dininin bağlıları olamayacağımızın altını çizeceğim. Selam hidayete tabi olanların üzerine olsun.

  • Nureddin Zengi    07-09-2010 11:41

    Bizler hiç kimseyi Allah(cc)’a, Kitabına, Ahiret’e iman edip inanmaya zorlamıyor, insanlara kesinlikle din dayatmıyoruz! Kimsenin de bize devlet tanrısı, resmî ideoloji, din ve yaşam tarzı dayatmasını asla kabul etmiyoruz! İslamoğlu Hoca'nın kalkıp ta; "Unutmamalıyız ki, yapmamız gerekip de yapmadıklarımızdan da hesaba çekileceğiz." "Oradaki kardeşlerim için bu referandum sandığa gitmelerini vacip kılan bir referandum." "Bendeniz bir ibadet duyarlılığı içerisinde 'evet' demenin gerekli olduğunu düşünüyorum. Evet demek için ne Müslüman olmaya, ne dindar olmaya, ne şu, ne bu olmaya gerek var. Bu referandumda 'evet' demek için vicdana sahip olmak yeterli." demesi kendi kendini tekzip etmesidir, yalanlamasıdır, geçmişiyle çelişmesidir. Bir Müslüman, muhtevası küfür ve şirkle dolu olan, hakimiyet hakkını Allah(cc)’tan gasp edip insanlara veren, ’’Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir‘‘ diyen bir anayasaya nasıl ‘‘Evet‘‘ diyebilir? 12 Eylül’de oylanacak anayasa değişikliğine „Evet” demenin Müslümanlara fayda sağlayacağına inanmak şöyle dursun, %99’u Kur’an ve Sünnet’ten, %1’i de Demokrasi’den oluşan bir anayasaya dahi „Evet” demek insanı küfre götürmez mi! Temiz kalarak, kendimizi korumak, Tevhidi ikame edip, Şirki izale etmek bizim önceliğimizdir. Yaratan, yaşatan ve yönetenin, yegâne meşruiyet kaynağı, Âlemlerin Rabbi olan Allah(cc) olduğu gerçeğine göre kendi gündemimizi oluşturur ve bu çerçevede bir yol ve yürüyüşe koyuluruz. Hükmetmek de yaratmak ta O’nundur. Hoca'nın bu ifadelerinin kendi ifadesiyle bir dil sürçmesi olduğuna inanmak, dilinin kendisine ihanet etmiş olma ihtimalini kabul etmek istiyoruz. Aksi halde; Tevhidî kesimi birileri adına değiştirip dönüştürme, sisteme entegre ederek direnç noktalarını ve direniş güçlerini zayıflatma ihalesinin kendisine verilmiş olma ihtimalini düşünme hakkımızı da bir kenarda saklı tutuyoruz!

  • f çınar   07-09-2010 02:10

    oooooooo hoca az söylemiş bana gelen telefonlarda bazı cemaat liderlerinin gece uyumadığı yemeden içmeden kesildiği verdiği fetvada bu konumda mezardaki insanların dahi elinden gelse oy kullanmalarını istediği eğer oyyyyyyyyyyy kullanmazlarsa allaha hesap vereceğimizi söylemiş.mustafa hoca onu söylemiş çokmu.

  • zülküf arslan   05-09-2010 19:12

    adeletin zıddı zulumdur ve rabbimiz kim Allahın hükmü ile hükmetmiyorsa ZALİMİN TA KENDİSİDİR DİYOR Kurani mübinde.. şimdi bu rafarandumdaki hükümler Allahın hükmüne rağmen çıkartılmış ve kim tarafından çıkartılırsa çıkartılsın Allahın hüküm koyma yetkisine ortak koşmaktır ve tabiki şirk tir ,bu şirki ha önceki anayasayı yapanlar veya şimdikiler yapsın değişmez bunlarla adelet değil sadece zulum yapılır.... mutlak adil olan rabbimiz bizden adeleti tecelli etmemizi ama bunuda ancak kendi hükmüyle olursa yapılacağını beyan etmiştir..

  • Adsız   03-09-2010 21:39

    kendiniz çalın kendiniz oynayın... Yazdıklarımı neden yayınlamadınız sayın editör... Benden sonra iki arkadaşın daha yorumu yayınlandı... Cevap bekliyorum... Editörün notu: Lütfen yorumunuzu gönderin. Hakaret içermediği müddetçe yayınlanacaktır.

  • Muradi   03-09-2010 02:32

    Yusuf kardeşin soruların cevap olur düşüncesiyle şunları belirtme gereği duyuyorum:Mustafa Hocanın adletli devlet talebi tevhid anlayışından soyutlandığı için her türlü olumsuz eleştiriyi hak ediyor.Çünkü müslümanlar için adalet tek başına savunulacak bir ilke dağildir. Burada adaletli bir devletin(nasıl bir adalet olacaksa!)aynı zamanda tağuti bir devlet olabileceği gerçeği gözlerden saklanıyor.Müslümanların ise tağutu inkar etmeleri bir zorunluluktur. Dolayısıyla İslami bir devletten kasıt;Allahın egemenliğini esas alan ve onun hükümlerini temel belirleyici kabul eden devlettir.Bunun dışında nötr! devlet taleplerinin tevhid anlayışıyla uyuşmayacağı açıktır.Allahın hükümlerine rağmen hüküm koyan yöneticiler adalet iddiasında olsalar bile müslümanlar tarafından fasık olrak nitelendirilir.(ayrıca kafir ve zalim)

  • ademoğlu   03-09-2010 00:58

    Neden hocam ne oldu hayırdır.Hani yanlız Allahın ipine sarılın ayrılmayın diyordun ne olduda bundan vaz geçtim ve sana inanan ,sana güvenen ,duruşuna hayran olanları hayel kırıklığına uğratan duruşunuzu geğiştirin yarın çok geç her insan yanılır ama sizin için geç değil Allahın istediği duruşu sergilemeniz çok geç değil UYANIN LÜTFEN sizlei seviyorduk amasiz kendinizi hiç mi düşünmüyorsunuz onca yıl onca emek onca çalışma boşamı HAYIR HAYIR SİZ BU DEĞİLSNİZ. bİZİ YOKTAN VAR EDEN AŞKINA ALAHA DÖNÜN.

  • yusuf    01-09-2010 18:08

    benim özellikle son zamanlarda islami devlet talebi söylemi üzerinde araştırma yapmam biraz bu konuyla alakası olsa gerek sahi peygamberin medinede kurduğu devlet islami devletimidi?eğer islami devlet idiyse bununla ilgili kaynaklardan buna yakın bir söylem mevcudmu?kuranın özellikle devletle ilğili adalet söylemi sahi mustafa hocayı haklı çıkarmıyormu nedense benim kanaatim islami devlet söylemi osmanlının yıkılışından sonra büyük bir dille müslümanların dillendirmesi günümüzde bu islami devlet söylemine taraf toplamış diye düşünüyorum, bir devletin dini olurmu olursa yanlızca o dini taraftarlarının devleti olmazmı?eğer bir devlet yanlızca bir dini çevrenin devleti olursa devlet kendi tebasına nasıl bir hukukla muamele edecek,arkadaşların mustafa islamoğlu ne dedi diye şöyle biraz insafla anlamaya çalışmış olsalardı sorulara net cevap verirlerdi,beni üzen bu arkadaşların hocayı delalette görmelerinin yerine birazda olsa kendilerine baksınlar.

  • Yakup Döğer   01-09-2010 13:08

    Yazık oldu Mustafa hocaya,ahireti dünyaya satmak bu olsa gerek.İlk kitaplarında Adayış Risalesini aldım elime geçen gün,bi kez daha okudum.Sanki o kitabı yazan bu Mustafa değil.Yahudileşme Temayülününü hocaya geri postalamak gerek,İmamlar ve Sultanlarıda.Allahın ayetlerini az bir pahaya satmak böyle bişey olsa gerek.Yazık oldu Mustafa hocaya."Size apaçık belgeler geldikten sonra yine ayağınız kayarsa,bilinki Allah gerçekten üstün ve güçlüdür,hüküm ve hikmet sahibidir.(2/209)

  • Orhan Albayrak   01-09-2010 12:49

    İslamoğlu nun bu ölçüsüzlüğünü hareketin kitleselleşmesine bağlamak mümkün.ibadet gibi algılaması çok vahim o zaman şöyle diyelim Mustafa hoca Allah seni diğer taraftada bu zümreyle beraber etsin ,ibadetin mübarek olsun.Saptırana da sapanada yazıklar olsun.

  • mehmet maksut   01-09-2010 12:30

    mustafa hocanın son dönemlerdeki tavır tutum ve söylemleri bizleri üzmektedir...neden böyle davranıyor anlamış degilim... bakalım daha yüregimiz ne acılara ve degişimlere şahitlik edecek Allahım islamın izzetine zeval verecek bir hareketi bizlere işletme ve kıyıları gecen az bir topluluktan bizleri kıl

  • Ş. Hüseyinoğlu   01-09-2010 11:53

    Yıllarca İslamoğlu'nun kitaplarını tavsiye ettik, sesinin daha fazla duyulması için çeşitli katkılarda bulunduk. Yüzde yüz helal olacak vaadi sebebiyle televizyonuna katkı sağladık. Ne var ki İslamoğlu artık birçok temel İslami ölçüleri gözetmeyen, tamamıyla pragmatist bir çizgiye kaymış görünüyor. Buradan açıkça ilan ediyorum. Bizlerin katkılarıyla güç kazanıp da, kitlelere ölçüsüzlük aşılama noktasına gelen İslamoğlu'na bu ölçüsüzlüğü sürdürdüğü müddetçe şahsen hakkımı hiçbir şekilde helal etmiyorum.

  • ibrahim Şekerli   01-09-2010 11:52

    Bu kadarıda olmaz doğrusu. Mustafa İslamoğlu'na 'Yahudileşme Temayülü' adlı kitabı tekrar okumasını rica ediyorum. Kendisine çok faydalı olacaktır kanaatindeyim.