15-04-2009 00:00

Osmanlı`nın ilk iki asrı İslami özelliğe sahiptir 

Osmanlının ilk yüz-yüz elli yıllık süreçte İslami bir devlet olduğunu belirten Ömer Kılıç, Fatih`ten sonra sadrazamların devşirmelerden seçilmesi süreci, kardeş katline onay verilmesi gibi uygulamalarda dinin, devletin yaptıklarını meşru göstermek için kullanıldığını belirtti.

Osmanlı`nın ilk iki asrı İslami özelliğe sahiptir 

TOKAD eğitim seminerlerinde bu hafta “Osmanlı Dönemi Din ve Devlet Anlayışı” konusunu Ömer Kılıç sundu.
Konuşmasına yönetimlerin meşruiyet problemi ile başlayan Kılıç laikliğin de dâhil olduğu hemen hemen bütün yönetimlerin “din”i meşruiyetleri için bir araç olarak gördüklerini belirtti.

İslam tarihi boyunca Ahkâmu’s-Sultaniyye adlı eseriyle Mâverdî, Medinet’ül-Fâzılâ adlı eseriyle Farabi gibi bazı âlimlerin siyasi meselelerle ilgili çalışmaları olduğunu, Osmanlının kendinden önceki teorik ya da pratik siyasi bir çizginin üzerine geldiğini dolayısıyla yaşadığı sorunların bu tarihsel süreçle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Kılıç, Osmanlının Emevi-Abbasi-Selçuklu mirası üzerine oturduğunu söyledi. İdeal bir yönetim modelinin var olmadığını ifade eden Kılıç bu mirasa bir de Bizans tecrübesinin eklendiğini ifade etti.

Osmanlının ilk yüz-yüz elli yıllık süreçte kabul ettiği yorum çerçevesinde dinî bir devlet olduğunu, hemen hemen her görev biriminde ulemaya vazife verilmiş olduğunu söyleyerek örneklendiren Kılıç, Fatih S. Mehmet’ten sonra sadrazamların devşirmelerden seçilmesi süreci, kardeş katline onay verilmesi gibi uygulamalarda dinin, devletin yaptıklarını meşru göstermek için kullanıldığını belirtti.

Karışık bir din anlayışının kendi özgün uygulamasıyla şekillenen Osmanlı dini ve siyasi yapısının gerileme döneminde arızalı yapısının ortaya çıktığını, bunu tespit etmeye dönük Koçibey Risalesi gibi raporlarda “Kanun-u Kadim”e dönülmesi gerekliliğinin vurgulandığını söyleyen Kılıç, çare olarak sarılınan batılılaşma maceralarının ulemayı ve dini büyük oranda toplumsal ve siyasal alandan tasfiye ettiğini hatırlattı. KILIÇ, II. Mahmut’un M. Kemal’e benzediğini, aşama aşama laik uygulamalara geçtiğini, ulemayı yargı ve yönetsel alanlardan uzaklaştırarak cumhuriyete giden yolu hazırladığını, diğer sultanların da bu sürece katkıda bulunduğunu ifade ederek konuşmasını bitirdi. Konuşmacı Ömer Kılıç’tan sonra söz alan dinleyicilerin soru ve katılımlarıyla program sona erdi.

Yazar Ahmed Kalkan'dan TOKAD’a Ziyaret

Bir düğün vesilesiyle Tokat’a gelen yazar Ahmed Kalkan, TOKAD’ı ziyaret etti. TOKAD ziyaretinde kısa bir konuşma yapan Kalkan, özellikle 28 şubattan sonraki sürece değindi.

TOKAD ve Çorum Özgür-Der üyeleri Ahmed Kalkan’la beraber Tokat’ın tarihi mekânlarını kapsayan kısa bir şehir gezisi yaptılar.

YORUMLAR
  • enes malikoglu   15-04-2009 12:53

    aslına bakılırsa ilk asır da İslami bir yönetim olduğu söylenemez. Fikret Baskaya'nın 7yüz kitabında ayrıntılarıyla konu anlatılır

  • Fahri ERGÜN   15-04-2009 09:46

    Orada bulunmayı çok isterdim.Ancak bazı işlerimdolayısı ile yine nasip olmadı.İnşallah bir dahaki sefere nasip olur.