24-12-2008 22:10

Özrü kimler dilemeli?

Ermenilerin, Osmanlı Müslümanlarını suçlu görmek şöyle dursun, tehcirden ötürü İslam`a ve Müslümanlara sempatilerinin arttığını biliyoruz.

Özrü kimler dilemeli?

Şükrü Hüseyinoğlu / İslam ve Hayat

Bir grup yazar ve edebiyatçının başlattışı "Ermeni kardeşlerimden özür diliyorum" kampanyası son günlerin en çok tartışılan konusu oldu. Kampanyaya toplumun çeşitli kesimlerinden olumlu ve olumsuz tepkiler söz konusu. 

Şüphesiz 1915 yılında İttihat ve Terakki hükümetinin, Ermeni çetelerinin terör eylemlerini gerekçe göstererek İstanbul ve İzmir dışındaki bölgelerde yaşayan tüm Ermenileri tehcire tabi tutması, soykırım olarak nitelenemeyecekse de bir insanlık suçu olarak tarihe geçmiştir.

Aslında, 1915 yılındaki tehcirle bir insanlık dramına dönüşen Ermeni meselesinde suçlu olan taraflar bellidir: Savaşta düşmanla işbirliği yapıp Müslüman Türk ve Kürt köylerini basan ve katliamlar yapan Taşnak ve Hınçak çeteleri ile bu çetelerin işledikleri suçları gerekçe gösterip tüm Ermenileri tehcirle cezalandıran, onbinlercesinin yollarda hastalıklar ve kafilelere yapılan saldırılar neticesinde ölümüne yol açan İttihat ve Terakki hükümeti.

600 yıl boyunca kimsenin kavmi aidiyetine, diline, rengine müdahale etmeyen, onlarca etnik unsurun birarada barış içinde yaşamasını sağlayan Osmanlı, asla bu insanlık suçundan sorumlu tutulamaz. Tehcir, 600 yıllık Osmanlı'yı 10 yıllık bir sürede yıkıma götüren batıcı-ulusçu İttihat ve Terakki zihniyetinin işlediği bir suçtur. Dolayısıyla ne Osmanlı'nın ne de Osmanlı Müslümanlarının Ermenilere bir özür borcu vardır. Özür dilemesi gerekenler, İttihat ve Terakki zihniyetinin bugünkü temsilcilerinden başkası değildir. Ermenilerin, Osmanlı Müslümanlarını suçlu görmek şöyle dursun, tehcirden ötürü İslam'a ve Müslümanlara sempatilerinin arttığını biliyoruz.

Konuyla ilgili olarak, miladi 3 Ocak 2005 tarihli Yeni Şafak'ın düşünce sayfasında yayınlanan "Ermeni tehciri, Ermeniler'in İslam'a sempatisini artırdı" başlıklı yazımdan ilgili bölümü bir kere daha dikkatlerinize sunmakta fayda görüyorum:

"Tarihe, gerçekleri anlamak ve bu gerçeklerden dersler çıkartarak geleceği daha sağlam temeller üzerine oturtmak anlayışı ile değil de, kör bir övgü ya da sövgü alanı olarak yaklaşıldığında nelerin olduğunu çok iyi biliyoruz. Tarihi olaylar ve simalar, hep hamasi nutukların, ideolojik sloganların, övgü ya da sövgüye ayarlı yaklaşımların gölgesinde tartışıldı. Dolayısıyla özellikle de yakın tarihte bazı netameli konularda nelerin yaşandığı, genellikle toplumun bilgisinden kaçırıldı. İnsanlar yaşananları değil de, o yaşananları gölgelemek maksadıyla üretilmiş olan kurguları tarih diye okudu birçok kez...

Geçenlerde Zaman gazetesinde Etyen Mahçupyan'ın "Ermenistan İzlenimleri" başlıklı yazısını okuyunca tarihi gerçekleri olduğu gibi anlamanın ve tarihi gelecek nesillere doğru bir şekilde aktarmanın önemini bir kere daha kavradım. Mahçupyan, Doğu Konferansı gezileri çerçevesinde ilk kez gitme fırsatı bulduğunu söylediği Ermenistan'ın başkenti Erivan'dan ilginç anektodlar aktarıyordu yazısında. Bu anektodların bizce en dikkat çekeni ise şu cümlelerde dile getirileniydi:

'...Dinsel farklılıklar Ermeni toplumu içinde hiçbir zaman bir 'sorun' olmadığı gibi, 1915 sonrasında İslam'a yönelik sempati daha da artmış. Çünkü Ermenilere göre tehcir olayının sorumlusu Türk milliyetçiliği iken; Müslümanlar ve Araplar Ermenilere yardımcı olan kara gün dostları olarak kabul edilmekteler...'

Bilindiği gibi İttihatçılar izledikleri yanlış politikalarla yalnızca Osmanlı'yı kısa sürede yıkılışa sürüklemekle kalmamışlar, yıllarca bu topraklarda bir arada yaşayan topluluklar arasına da ayrılık tohumları ekerek, bugün yaşanan birçok sorunun müsebbibi olmuşlardı. Osmanlı'nın yüzlerce yıl İslam kardeşliği anlayışı ile bir arada tutmayı başardığı Müslüman halklar arasına ayrılık tohumları eken Batıcı ve ırkçı söylemlerin sahibi İttihatçılar, Osmanlı'nın "Millet-i Sadıka" olarak adlandırdığı Ermeniler ve diğer gayri müslim azınlıkları da kısa sürede düşman haline getirmeye muvaffak olmuşlardı!.."

 

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !