Quest.net soygununda sona doğru

Hong Kong merkezli bir şirket, internet aracılığıyla Titan saadet zinciri olarak bilinen yapılanmanın bir benzerini daha Türkiye'de uygulamaya koydu. Kısa yoldan zenginlik vaat eden sisteme girmek kolay, ancak çıkmak çok zor.

Mali polisin yakın takibe aldığı zincirin vergi kaçakçılığı ya da usulsüz bir uygulamasının tespit edilmesi halinde piramidin çökertilmesi için düğmeye basılacak. İyi niyetlerle bu yapılanmaya dahil olanlar, binlerce TL ödeyip mağdur olduklarını dile getirirken, az sayıda kişi ise bunun bir titan örgütlenmesi değil 'adil bir ticari işlem' aracı olduğunu iddia ediyor. Zaman gazetesine haberi yaptığı için tepki gösteren onlarca üye, bu örgütlenmenin içinde emniyet, maliye ve üst düzey birçok saygın kişinin de olduğunu dile getirerek 'güven' oluşturmaya çalışıyor. Kendisini emniyet mensubu olarak tanıtan bir kişi ise ilginç bir iddia da bulunuyor: "Camia içinde polis, komiser, başkomiser ve savcılardan oluşan yaklaşık 2 bin kişi bu yapılanmaya üye."

İstanbul'un Şirinevler, Esenler, Zeytinburnu ve Güngören gibi ilçelerinde bu günlerde yeni bir hareketlilik var. Cadde üzerindeki esnaftan çalışanına birçok kişi ekonomik krizi fırsata çeviririz düşüncesiyle 'saadet halkası'da dahil olmuş. Asgari ücretle çalışan Y. de bu kaygıyla bu yapılanmaya üye olanlardan sadece biri. Çok yakın bir arkadaşının 'Yılda 45 bin dolar kazanmak istemez misin?' sözleriyle başlayan zengin olma serüveni, onun için tam bir hayal kırıklığıyla sonuçlanmış. Y., dişinden tırnağından artırarak zor günler için biriktirdiği bin 750 dolarını, arkadaşının tavsiyesi üzerine girdiği gruba kaptırmış. Ödemeleri karşılığında kendisine resmi bir belge verilmemesi Y.'nin şüphelerini artırmış. Gizli olarak yapılan bu çalışmada grup üyeleri, Y.'yi uyarmış: "Paranı geri alma durumun yok. Kimseye de bu yapıdan bahsetmeyeceksin. Gruba dâhil ettiğin her iki kişi karşılığında hesabına 200 dolar yatırılacak." 2,5 aydır zenginlik vaat eden gruba, sadece iki kişiyi dâhil ettiğini belirten Y., "Anladım ki bu kadar kişiye ulaşmam mümkün değil. Paramı kaptırdığımdan ailemin bile haberi yok. Hayal kırıklığı yaşıyorum." diyerek pişmanlığını belirtiyor.

Son birkaç aydan beri Şirinevler ve çevresinde bu tarz girişimler için son derece şık döşenmiş onlarca ofis bulmak çok kolay. İçerde olabildiğince kibar ve bir o kadar da hitabeti yüksek beyefendileri bulmak da mümkün. Bu kişiler küçük bir meblağ yatırarak yılda 45 bin dolar kazanmaktan, sadece bilgisayarın başına oturarak hesabınızda biriken paraları izlemekten söz ediyorlar. Altı ay gibi kısa sürede lüks araba ve apartman alan kişileri örnek gösteriyor, kendilerinin asgari ücretle çalışırken şimdi hesaplarına her hafta dört-beş bin dolar para aktarıldığını fısıldıyor. Sihirli kelimeler kulağınızdan beyninize doğru hükümranlığını kuruyor: "Çalıştığın işyerinde garsonsun ama kısa sürede o işyerini satın almak istemez misin? Sistem son derece güvenli ve basit. Zincire gir, eski hayatının zincirlerinden kurtul!"

KENAR SEMTLERDE YÜZLERCE EV VAR

Türkiye'de daha önce denenen saadet zincirinin internet üzerinden yürütülen yeni bir versiyonu olan bu sistem Hong Kong merkezli. Kimilerine göre zengin olmanın bir yolu, kimilerine göre ise saadet zincirinin bir oyunu. Hong Kong'da faaliyet gösteren şirket, güven sağlamak amacıyla bazı büyük organizasyonlara da sponsorluk yapıyor. İstanbul'un Halkalı, Şirinevler, Bağcılar, Esenler, Esenyurt gibi semtlerinde 600'den fazla daireyi ofis haline getirerek faaliyet gösteren grubun bu sayede sadece İstanbul'da binlerce kişiyi zincirin bir halkası haline getirdiği konuşuluyor. Zincir büyüdükçe, piramidin en tepesindekinin kazancı da artıyor. Yapılanmayı mali polis ekiplerinin uzun zamandan beri takip ettiği biliniyor. Ancak sisteme yeni üye olurken sizden ürün almanız istendiği için ortada bir ticari işlem görünüyor ve bu da işi yasal kılıyor. Ancak getirilen üyelerden alınan paralardan verilen komisyonlardan vergi ödenmemesi sistemin açığı olarak gösteriliyor. Saadet halkasının Türkiye'de yaklaşık 5 milyon dolara yakın para topladığı,bunun da yine Hong Kong menşeli bir şirketin hesabına aktarıldığı iddia ediliyor. Sistemin mağdurları ise da gün geçtikçe artıyor.Murat G., Mehmet D., Osman G., Mehmet D., Mehmet Ali G., Aylin G., Sena O., Arif K., Ercan G. ve Ercan K., bu mağdurlardan sadece bir kaçı.

Öte yandan şirketin güvenli olduğunu göstermek için kullandığı argümanlarda dikkat çekici. Zincir, para transferinde Türkiye'deki önemli bankaları kullanırken, dağıtım ve ulaşım kanalı amacıyla da dünyanın önemli kargo şirketleri Fedex ve DHL'yi kullanıyor. Bunun yanında Lahey Uluslararası Adalet Divanı (IJC), Uluslararası Polis Teşkilatları ve Garanti Bankası'nın güvenliğinden de sorumlu Verisign firmasıyla işbirliği yapıyor gibi gözükmesi de vatandaşları üye yapmalarında etkili oluyor.Bütün para transferlerini bankalar üzerinden yapan şirket, kredi kartı olmayan üyeleri içinse özel dijital e-kart uygulamasını tercih ediyor. 

TİTAN SAADET ZİNCİRİNİ HATIRLATIYOR

Yakın zamanda ortaya çıkan zincir, 1997 yılında Almanya'da kuaförlük yaparken İzmir'e gelen Hakan Kenan Şeranoğlu ile arkadaşı Vahit Gülal'ın birlikte oluşturduğu Titan saadet zincirini hatırlatıyor. 30 bin üyeden yaklaşık 8,6 milyon TL toplayan Şeranoğlu, yaptığı gösterişli doğum günü partisiyle zinciri ele vermişti. Yapılanmanın liderleri olarak lanse edilen Hakan Şeranoğlu, babası Barbaros Şeranoğlu, Serdar Güldal ve A. Hakan Baz, yüzlerce kişiyi dolandırmak suçundan 25 yıl hapis cezasına çarptırılmış, Eskişehir Cezaevi'nde 10 yıl kaldıktan sonra tahliye edilmişti.

(Haber: Bayram Kaya / Zaman)