17-02-2021 10:51

Radyo Denge`de, Avrupa`da kaybolan 50 bin mülteci çocuk konu edildi (HABER-VİDEO)

Radyo Denge’de Osman Yıldız`ın hazırlayıp sunduğu Gündem Özel programında, Avrupa`da kaybolan 50 bin mülteci çocuğun âkıbeti ile ilgili olarak Uluslararası Mülteci Hakları Derneği başkanı Avukat Abdullah Resul Demir ve Almanya’da ikâmet eden Yalçın İçyer konuk oldu.

Radyo Denge`de, Avrupa`da kaybolan 50 bin mülteci çocuk konu edildi (HABER-VİDEO)

Programda, Yıldız’ın ilk sözü verdiği Resul Demir kısaca şu tesbitlerde bulundu:   

- Bütün mültecilerin birçok sorunu var, özelde Almanya’da bulunan mültecilerin de problemleri çok, fakat Almanya’da bulunan mültecilerin problemleri gerçekten çok ve büyük, bir de bütün bunların yanına kaybolan 50 bin mülteci çocuğu ekleyince iş hayli büyük boyutlar kazanmaktadır.
- Bu çocukların % 80’i erkek çocuklardan % 20’si de kız çocuklarından oluşuyor.
- Çocuklar, kimi zaman Hıristiyan koruyucu âilelere kimi zaman da eşcinsel âilelere
  verilerek her yönüyle dönüştürülüp değiştiriliyorlar.                                                            
- Bu çocukların her çeşit sapkın amaçlar için kullanıldığı bilinen vâkıâlardandır.
- Çocuklar, organ kaçakçılığı, fuhuş ve uyuşturucu kaçakçılığında kullanılıyor.
- Ünlü insanların kullandıkları “gençlik aşısı” denilen bir hormon var. Bu, sadece     
  çocuklardan elde edilebilen bir hormon... Bunun elde edilmesi için çocuğun işkence 
  görmesi ve işkence sırasında bu hormonu salgılaması söz konusu ve bu vahşî
  uygulamadan sonra elde edilen hormon “gençlik aşısı” olarak ünlü ve zenginler
  tarafından büyük paralar verilerek kullanıldığı ciddi olarak iddia edilmektedir.

Daha sonra Yıldız, sözü Almanya’da ikâmet eden Yalçın İçyer hocaya verdi.                  

Yalçın hoca konuya dair şu açıklamalarda bulundu:

- Rabbimiz Kur’ân’ında bizlere şu uyarılarda bulunur:                                                                 

“Sorulduğu zaman o kız çocuğuna, hangi suçtan dolayı öldürüldüğü?” (Tekvir: 8, 9)

“Sakın ha yetime kötü davranıp kovma!” (Duhâ: 9) ve benzeri birçok âyette dikkatlerimizi çekerek uyarılarda bulunur.
Daha Kur’ân’ın yeni indirilmeye başlandığı Mekke’de, kız olsun erkek olsun bütün çocukların haklarının gözetilmesinin vurgulandığı gibi özellikle yetim çocukların haklarının korunması önemine ve âciliyetine binaen tekrar tekrar ifade edilmiştir.
- Emperyalistler ümmetin yer altı ve yerüstü zenginliklerini sömürdükleri gibi ümmetin çocuklarını da istismar ediyorlar.                     

Almanya’daki istatistikî bir bilgiye göre; yılda 46 bin çocuk değişik bahanelerle âilelerinden alınıyor. Bu çocuklardan bir tanesinin hikayesini kısaca size anlatayım:
Bir gün, Max isimli Alman olduğunu zannettiğimiz bir genç Müslüman olarak bizim çalışmalarımıza katıldı. Çocuklarımıza, özellikle de Alman çocuk ve gençlerine iyi bir örnek oluyordu. Bu genç daha sonra bana gelerek; “Biliyor musunuz? Ben Müslüman bir âilenin çocuğuymuşum, adım da Muratmış.” dedi. Onun bu açıklamasıyla olayın ne durumda ve ne kadar da vahim olduğunu gördük, görüyoruz.
- Burada, bir Müslümanın mülteci olabilmesi için din değiştirip Hıristiyan olduğunu beyan etmesi lazım. O yüzden bize gelip “sadece resmiyette Hıristiyan olabilir miyiz?” diye soruyorlar.                                                                                                                               

 Bu ve bunun gibi daha birçok konu, onların demokrasi ve insan hakları iddialarının ne kadar da içi boş bir yalan olduğunun göstergesidir.
- Alman hükûmeti; “biz sadece çocukları alırız” diyor, neden? Bundan amaçları, o çocuğu istedikleri gibi yönlendirip yetiştirerek dinlerini empoze edip Hıristiyanlaştırmaktır.
-  Almanya’da ahlâk çökmüş, dibe vurmuş durumdadır. Çocuk pornosu ve pedofili çok yaygın bir fuhuştur. Yakın zamanda çocuk pornosu ile ilgili olarak Almanya’nın eyaletlerinden birinin başkanı, bu suçu işleyenlerin idam edilmesi gerektiğini söyleyerek bu cezanın yasalaştırılması teklifinde bulundu.
- Kiliselerde, rahiplerin ve rahibelerin küçük çocuklara taciz ve tecavüzleri ile onları fuhuş yapmaya zorlamaları net olarak bilinen ve yaygın bir meseledir.
- Almanya’da ensest ilişki çok yaygın bir durumdadır. Alman bir kadın, babasının kendisine sekiz yıl boyunca tecavüz ettiğini anlattığı “On iki Yaşındayım” adlı bir kitap yazdı. Kız çocukları, “babamı yatağımda görmek istemiyorum, erkek kardeşimi yatağımda görmek istemiyorum” diyerek isyan ediyorlar.
Son olarak sözlerimi şu değerlendirme ile bitirmek istiyorum:
Kur’ân’ın bize bildirdiğine göre tarihte hep muhacirler kazanmıştır. İbrahim (a.s.) bir muhacir idi kazandı. Mûsâ (a.s.) bir muhacir idi kazandı. Muhammed (a.s.) bir muhacir idi o da kazandı. Burada da yine muhacirler kazanacaklar inşâAllah…


“Biz ise, yeryüzünde güçten düşürülenlere/mustazaflara lütufta bulunmak, onları önderler yapmak ve mirasçılar kılmak istiyoruz.” (Kasas: 5)

Programın video kaydı aşağıda sunulmuştur:

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !