Rakamlarla 12 Eylül darbesi
12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden 29 yıl geçti. Türkiye`yi tamamen değiştiren müdahale sonrasında 650 bin kişi gözaltına alındı, 1,683 bin kişi fişlendi, 50 kişi idam edildi, 171 kişinin `işkenceden öldüğü` belgelendi.
12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden 29 yıl geçti. Türkiye'yi tamamen değiştiren müdahale sonrasında 650 bin kişi gözaltına alındı, 1,683 bin kişi fişlendi, 50 kişi idam edildi, 171 kişinin 'işkenceden öldüğü' belgelendi.
İşte darbenin bilançosu:
GÖZALTINA ALINANLAR FİŞLENENLER
TBMM kapatıldı, anayasa ortadan kaldırıldı, siyasi partilerin kapısına kilit vuruldu ve mallarına el konuldu.
650 bin kişi gözaltına alındı.
1 milyon 683 bin kişi fişlendi.İDAM EDİLENLER, İDAM CEZASI İSTENENLER
Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı.
71 bin kişi TCK'nin 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı.
98 bin 404 kişi "örgüt üyesi olmak" suçundan yargılandı.
7 bin kişi için idam cezası istendi.
517 kişiye idam cezası verildi.
Haklarında idam cezası verilenlerden 50'si asıldı (18 sol görüşlü, 8 sağ görüşlü, 23 adli suçlu, 1'i Asala militanı).
İdamları istenen 259 kişinin dosyası Meclis'e gönderildi.ÖLÜMLER VE İŞKENCE
300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.
171 kişinin "işkenceden öldüğü" belgelendi.
Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi.
14 kişi açlık grevinde öldü.
16 kişi "kaçarken" vuruldu.
95 kişi "çatışmada" öldü.
73 kişiye "doğal ölüm raporu" verildi.
43 kişinin "intihar ettiği" bildirildi.YURTTAŞLIKTAN ÇIKARILANLAR
388 bin kişiye pasaport verilmedi.
30 bin kişi "sakıncalı" olduğu için işten atıldı.
14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı.
30 bin kişi "siyasi mülteci" olarak yurtdışına gitti.SAKINCALI BULUNANLAR VE İŞTEN ÇIKARTILANLAR
937 film "sakıncalı" bulunduğu için yasaklandı.
23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu.
3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verildi.HAPSEDİLEN VE ÖLDÜRÜLEN GAZETECİLER
400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi.
Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
31 gazeteci cezaevine girdi.
300 gazeteci saldırıya uğradı.
3 gazeteci silahla öldürüldü.
Gazeteler 300 gün yayın yapamadı.
13 büyük gazete için 303 dava açıldı.
39 ton gazete ve dergi imha edildi.DIŞ BORÇLAR
(1980 - 1990 arası)
1980 15,7 milyar dolar
1981 16,6 milyar dolar
1982 17,8 milyar dolar
1983 18,8 milyar dolar
1984 20,8 milyar dolar
1985 25,6 milyar dolar
1986 32,2 milyar dolar
1987 40,3 milyar dolar
1988 40,7 milyar dolar
1989 41,7 milyar dolar
1990 49,0 milyar dolar
1991 50,4 milyar dolar
(Kaynak: Hazine - Merkez Bankası )SIKI YÖNETİM UYGULAMALARININ KALDIRILDIĞI İLLER
19 Mart 1984 Bilecik, Bitlis, Burdur, Çanakkale, Çankırı, Gümüşhane, Isparta, Kastamonu, Kırklareli, Kırşehir, Kütahya, İzmir, Sinop
19 Temmuz 1984 Afyon, Amasya, Aydın, Balıkesir, Bolu, Çorum, Muğla, Nevşehir, Niğde, Rize, Sakarya, Tekirdağ, Yozgat
19 Kasım 1984 Denizli, Giresun, Kayseri, Konya, Manisa, Uşak
18 Mart 1985 Antalya, Bursa, Eskişehir, Hakkari, İçel, Kocaeli, Malatya, Kahramanmaraş, Samsun, Sivas, Tokat, Zonguldak
19 Temmuz 1985 Ankara, Artvin, Edirne, Erzincan, İzmir, Ordu
19 Eylül 1985 Trabzon
19 Kasım 1985 Adana, Adıyaman, Ağrı, Erzurum, Gaziantep, Hatay, İstanbul, Kars
19 Mart 1986 Bingöl, Elazığ, Tunceli, Şanlıurfa
19 Mart 1987 Van
19 Temmuz 1987 Diyarbakır, Mardin, Siirt(Kaynak: Dünya Bülteni)
-
HUSEYİN SASMAZ 13-09-2009 17:53
60.Sayi / Ramazan 1430 / Eylül 2009 -------------------------------------------------------------------------------- 60. Sayı Takdim İslam âlemi olarak bir Ramazan ayını daha idrak ediyoruz. Hiç düşündünüz mü geçen seneki Ramazan ayından bu seneki Ramazan ayına kadar geçen sürede Ümmetin halinde bir değişme oldu mu? İsterseniz ben hatırlatayım! Irakta bir değişme yok, hala günde yüzlerce Müslüman katlediliyor. Filistin hakeza geçen Ramazandan bu Ramazana kadar binden fazla Müslüman katledildi. Afganistan hala kan ağlıyor necis kâfirlerin postalları altında çiğnenmekten dolayı. Pakistana yine bombalar düştü, kardeş kıyımı orada da devam ediyor. Bunca zulüm yetmezmiş gibi birde Doğu Türkistandaki katliamlarla bir kez daha vurulduk can evimizden. Nerede bir zulüm, işkence, katliam, tecavüz varsa dönün bakın oraya, bir Müslümanla karşılaşıyorsunuz. Nereden bir feryat yükseliyorsa bir Müslümana ait. Somali, Keşmir, Darfur… Sıralayın beldeleri, yapılan zulümleri yazın, katledilenlerin, tecavüz edilenlerin, sakat kalanların, öksüz ve yetim kalanların çetelelerini tutun, günlük istatistikler düzenleyin belki bunları yaparsanız bu ümmetin halinde bir değişme olacaktır.!!! Geçen seneler yaptığınız gibi… Zulüm her geçen gün biraz daha büyüyor, biraz daha genişliyor ve şiddetleniyor, fakat ümmette hala bir değişme yok. Bugünün yöneticileri ise sadece zulümleri kınamakla yetinebiliyor. 85 yıldır bu yöneticilerin ümmetin içerisinde bulunduğu zulümden kurtulabilmesi adına yaptıkları bir tek fiil söyleyebilir misiniz? Cevabı ben vereyim. HAYIR. Ne yazık ki hayır, bırakın ümmetin yaralarına merhem çalmalarını bilakis üzerine tuz eken yöneticilerden bahsediyoruz çünkü. Hainlerden, zalimlerden, fasıklardan ve işbirlikçilerden bahsediyoruz. Bundan daha acı olan ise yaşadığımız bu beldede ve diğer İslam beldelerinde ümmetin içerisinde bulunduğu hastalığın yegane reçetesini sunanlara yapılan zulme hep birlikte şahit olduk. Onlarca Müslüman, sırf İslami bir hayat talep ettiklerinden dolayı zalimane bir şekilde tutuklanarak zindanlara dolduruldu. Hem de Müslüman olduklarını iddia edenler tarafından. Buradan da anlaşılmaktadır ki, sunulan reçete kâfirleri ve avanelerini son derece korkutmuş, uykularını kaçırmıştır. Sabah şafak sökmeden yapılan operasyonlar bunun emaresi değil mi? Fakat korkunun ecele faydası yoktur. Ümmetin beklediği şafak sökmek üzeredir ve zaman çok yakındır bi iznillah… Böylesi düşünceler içerisinde hazırladığımız bu ayki dergimizde, Amerikanın İslama olan savaşının analizi gündem bölümünün ilk konusu, yine gündem bölümümüzde Demokratik açılım kollarından Ege Sorununun çözümüne yönelik analiz, Bozguncular Tiyatrosu, Kimlik Sorunu, Müslümanların Bozulan İmla Kılavuzu, Hilafet Devletinde Gıda Güvenliği, Moritanya seçimleri, İslami Beldelerden ve Batıdaki Müslümanlardan haberler ile gündemimiz yine dopdolu… İktibas olarak aktardığımız ABDnin Yayılma Politikası isimli makaleyi beğeneceğinizi umuyoruz. Şehadet arzusunun en güzel örneklerinden bir tanesini Saadet Asrından bölümümüzde bulacaksınız. Dergimizin sahibi Ahmet Sivren Zan (önyargı) meselesini Tefekkür bölümümüz için Medrese-i Yusufiyede kaleme aldı. Bu ay yeni bir yazı dizi ile karşınızdayız. Mefhumlar bölümünde Siyasi mefhumlar konusunun ilk bölümünü sizlerle paylaşıyoruz. Son olarak Aile Kaledir bölümümüze kaldığı yerden devam ediyoruz. Necahus Sabatin hazırladığı Çocuk Terbiyesinin Esasları onuncu bölümüyle devam ediyor. Zalim sistemin son çırpınışlarından anlıyoruz ki, suskunluk artık kırıldı, değişim ise an meselesi, Değişim başlamak üzere, hazır mısınız?