01-09-2008 09:31

Ramazan aksiyon ayı olsun

Kur`an ayı, arınma ve diriliş ayı Ramazan rahmet ve bereketiyle bir kere daha bizilere konuk oldu. Ramazan`la ilgili konuşan duyarlı yazarlar, `Ramazan bizler için aksiyon ve direniş ayı olmalı` mesajı verdiler.

Ramazan aksiyon ayı olsun

Kur'an ayı, arınma ve diriliş ayı Ramazan rahmet ve bereketiyle bir kere daha bizilere konuk oldu. Ramazan'la ilgili mesaj veren duyarlı yazarlar, “21. yüzyılda insanlığın kurtuluşu için, Ramazan ayında birlikte olalım, emperyalizme karşı haklı mücadelemizi, protestomuzu ortaya koyalım” dediler.  
  
Prof. Dr. Hayri Kırbaşoğlu: “Gezegeni tehdit eden Batı gibi bir büyüme modeline karşı yeniden insanlığın kurtuluşu için, Ramazan ayında imkânlar sunmak lazım. Ramazan’ı kapitalizmin tüketim kültürünü yayması bakımından bir araç olarak kullanan, bütün sene dine ‘saldıran’ ama Ramazan’da Müslümanlaşan kesimlere karşı Müslümanların bir protesto bilinci geliştirmesi gerekiyor. Ramazan’a uluslararası boyut kazandırmak çok önemli... Özellikle İslâm ümmeti çapında, Ramazan’ın İslâmi kesimde değerlendirilmesi gerekir. Irak’ta, Filistin’de, Çeçenistan’da, Afganistan’da ve diğer bütün bölgelerde katliama maruz kalan Müslümanların bulunduğunu düşünerek, Ramazan’da adeta kapitalist çevrelerin son derece şımarık ve zengince tüketim anlayışından uzak durmak için, hiç olmazsa sofralarımızda bu anlayıştan geri durmalıyız. ‘Bak ben de bu Ramazan’da sizin durumunuzu göz önünde bulundurarak, empati yaparak kendimi kısıyorum ve zevklerimden feragat ediyorum’ mesajını verebilmek lazımdır.”

“Diğer İslâm ülkelerindeki Müslümanlarla Ramazan vesilesiyle bağlantıları kuvvetlendirmek için programlar düzenlemeli, heyetler ile sıkı temaslar kurulmalıdır. Ramazan ayı, İslâm dünyasının geleceği için bir bilinçlenme vasıtası kılınmalıdır. Maalesef Asr-ı Saadet’te bir arınma ayı olan Ramazan, günümüzde hazımsızlık ayı haline gelmiştir. Gün boyu tutulan oruçtan sonra sofralarda tıka basa yemek suretiyle oruç farklı bir boyuta getirilmektedir. Toplumun buna karşı uyarılması lazımdır. Ramazan’ı bireysellikten çıkararak sosyal alana, hatta ümmet alanına, bölgesel ve küresel çaplı bir gelişmenin vesilesi kılmak şarttır. İşgal, katliam, fakirlik, açlık olmak üzere Müslümanların varlığını her iftar ve sahur sofrasında hatırlamalıyız.”

“EMPERYALİZMİN ÜRÜNLERİNİ TÜKETMEYELİM”

“İşgalin sorumlusu olan ülkelerin ürünlerini kesinlikle tüketmeyelim. Emperyalist ve işgalci ülkelerin bütün ürünlerine karşı protesto bilincinin geliştirilmesi gerekir. Özelikle kapitalizmin ve emperyalizmin sembolü olan kola ve uzantıları ürünlere, içki ve benzeri maddeleri gençlerin adeta gözüne sokarcasına teşhir etmeyi marifet sayan alış-veriş merkezlerine karşı tutum sergilemek gerekir. Bünyesinde ibadethane bulundurmayan alışveriş merkezleri de bu protestoya dahil edilmelidir. İslâm dünyansın emperyalist ülkelerle belki askeri bakımdan mücadele etmesi zordur ama ekonomik olarak mücadelede etkili olabiliriz. Bugün, ekonomik mücadele son derece önem kazanmıştır. Bu süreçte para ve ekonomi son derece bozucu bir araçtır. Paranın, şöhretin, cinselliğin bozucu etkilerine karşı bütün insanları kurtarmak için, kapsamlı bir direniş projesi lanse etmek lazım…”

“KARTELE YÜZ VERİLMEMELİ”

“Medya ise, 11 ay maske takıyor yüzüne, yaptıkları iki yüzlülüktür. Kapitalizmin amacı şudur: her şeyi metalaştırmak, ticarete konu etmek. Onlar için kendi sistemleri yürüdüğü sürece, dine karşı hiçbir hizmetleri yoktur. 11 ay boyunca Müslümanlara adeta söven insanların, Ramazan ayında Müslüman olmaları ne kadar ikiyüzlülüktür, artık inanlarımızın görmesi lazım. Bunu görmek için Ramazan çok iyi bir vesiledir. Hatta onlara, ‘Siz Ramazan’dan önce şu haberleri yaptınız, televizyonda bu programları yayınladınız, şimdi utanmadan ‘İslâm’, ‘Allah’, ‘Peygamber’ diyorsunuz. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu’ diye tepkilerimizi iletmeyi ihmal etmemek lazım. Çünkü namuslular da namussuzlar kadar cesur olmak zorundadır. Ayrıca ‘Susma, sustukça sıra sana gelecek’ sloganını da hatırlatıyorum. Tepki vermeden, sadece söylenmek yetmez, adım atmak lazım. Müslümanları Ramazan’da eyleme geçmeye, harekete geçmeye, direnmeye, protestoya geçmeye davet ediyorum.”

“İŞGALCİLERİN CEPHANELERİNE DESTEK OLMAYALIM”

TİYEMDER Genel Başkanı Selahattin Yazıcı: “Ne yazık ki bu Ramazan’a da mahkûmiyet altında giriyoruz. Filistinli kardeşlerimizin kanları dökülüyor, çocuklar yetim kalıyor, Çeçenistan’da zulüm devam ediyor, Irak’ta Müslümanlar katlediliyor... Ramazan’a böyle üzülerek giriyoruz. Bizde de sıkıntılar var tabii. Biz, ‘suya sabuna dokunmayalım, bize dokunmayan yılan bin yaşasın’ diyoruz tepkimizi gösteremiyoruz. Türkiye’deki Müslümanlar olarak, bazen helale harama dikkat etmiyoruz… Ortadoğu’da olsun, diğer yerlerde olsun, Müslüman kardeşlerimize kurşun sıkanların ticari ürünlerini alıyor, onlara istemeden de olsa destek oluyoruz. Zulme rıza göstermek de bir nevi zulümdür. Bu emperyalist güçlerin ürünlerini Ramazan ayında almamalı, onların kurşunlarına kurşun eklememeliyiz... Kartel medyasının, sene boyunca çeşitli nedenlerle İslâm’a saldırması, Ramazan gelince de din üzerinden yayın yapmaya çalışması, pragmatist din anlayışıdır. Dine saldıran gazeteler, Ramazan gelince kuponla dini kitaplar veriyor. Bakıyorlar, her zaman Müslüman mahallesinde salyangoz satamayacaklar, dine yöneliyorlar. Allah bizi bu mahkûmiyetten kurtarsın diyorum. Ramazan ayında buna Müslümanlar dikkat etmelidir.” 

(Kaynak: Vakit)
 

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !