Ramazan Kayan, Gazze filosunda yaşananları anlattı

Süleyman Dilmen
  İslam ve Hayat

Gaze yardım filosu yolcuları arasında bulunan yazar Ramazan Kayan’ın Gazze yardım gemisi anılarını anlattığı programda, öncelikle Kur'an-ı Kerim okundu. Ardından Şeyh Ahmed Yasin’in ümmete sesleniş konuşması okundu.

Ramazan Kayan konuşmasına, hızlarına yetişemediğini belirttiği şehidlerin şehadetini tebrik etmekle başladı. Gemideki imtihanlarını verirken, gemide olmayanların daha çok zorluk çektiğini, gözyaşı döktüğünü, ihlasla dua ettiklerini bildiğini belirten yazar dualarla İsrail hapishanelerinden kurtulduklarını söyledi. Fırtına sırasındaki ihlasla ibadetlerini fırtına geçtiğinde kaybolmaması gerektiği, Müslümanların gündemini her zaman kendilerinin oluşturması gerektiğin, vurguladı. Siyonist işgalcinin sabah namazı sırasında saldırdığını, namazlarını bozmadan takva ile devam ettiklerini ve kunut duası okuduklarını, bunun hayatının en güzel namazlarından biri olduğunu aynı zamanda Gayri Müslimlerin (Peter Verner, Kliff Hallen) , siyonist işgal mermileri altında bile namazlarını bozmayan, ve ihlasla ibadetlerini sürdüren Müslümanlardan etkilenip Müslüman olduklarını belirtti.

Geminin kendisi için ömrü boyunca okuduğu kitaplardan daha hayırlı bir mektep olduğunu, gerçekten cennetlik diyebileceği çok ihlaslı Müslümanlarla karşılaştığını belirten Ramazan Kayan aynı zamanda 40 ülkeden çok çeşitli din ve cemaatlerden aynı hassasiyeti taşıyan bu kadar insanla birlikte beraber bulunmanın çok etkileyici olduğundan bahsetti. Adanalı Çetin Topçuoğlu ve İzmirli Cengiz Songür adlı şehidlerin ailece çok cesur olduklarından bahsetti. Şehid Çetin Topçuoğlu nun hanımi Çiğdem hanimin çok cesur ve dimdik ayakta olduğunu kendisine Zeynep annemizi hatırlattığını belirten yazar aynı zamanda gemide en az 50 tane anne olduğunu, onların gazzeli yetimleri kendi çocuklarına tercih ettiğini geride de yüz binlerce gemidekiler gibi imanlı olduğunun altını çizen yazar, filistinin daima gündemimiz olması gerektiğini çevremize de sürekli anlatmamız gerektiğini vurguladı.

İzmirli Cengiz Songürün cebinden 6 kızına ait bir mektubun bulunduğunu mektupta da şunların yazdığını belirtti:

“Babacığım,

Bir yetimin gülmesi için de olsa git baba

Bir annenin duası için de olsa git baba

Geriye bir tek adın da kalsa git baba"

Son olarak bu geminin şehidliğin ve şahidliğin sembolü olduğunu be bizim de vahyin şahidi olarak yaşamamız gerektiğini vurguladı.

Sohbet, soru-cevap kısmıyla sona erdi.