30-12-2018 20:42

Şans oyunları milli değildir ve kumardır

Kumarın birçok ağır psikolojik hasarı da beraberinde getirdiğine dikkat çeken MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahma Kaan; “Masum bir alışkanlık gibi görülen oyunlara bağımlılık, zaman içinde mutlaka bir psikiyatrik hastalığa da kapı aralıyor. Bakınız, kumar oynama yaşının, ülkemizde 15 yaşa kadar düştüğü ve artık kadın erkek ayrımının da kalmadığı ortaya konuyor.

Şans oyunları milli değildir ve kumardır

MÜSİAD ve UTESAV tarafından hazırlanan "Kumar ve Türevleri Raporu"nda piyango ve şans oyunlarında “Milli” ibaresinin kaldırılması ve şans oyunlarının üzerinde ‘Bu Bir Kumardır’ ibaresinin yer alması gerektiği kaydedildi.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) ve Uluslararası Teknolojik, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (UTESAV) tarafından 27 Aralık 2018 Perşembe günü, , MÜSİAD Genel Merkez’de “Kumar ve Türevleri Raporu Basın Lansmanı” gerçekleştirildi. MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, UTESAV Mütevelli Heyeti Başkanı Mehmet Develioğlu, ve Mütevelli Heyeti Üyeleri Yusuf Cevahir ile Doğan Alperen’in katılımlarıyla düzenlenen lansmanda, toplumsal tabana hızla yayılan ve eylemsel bir bağımlılık olan kumar ve türevlerine karşı mücadele yöntemleri, somut tespitler ve öneriler konuşuldu.

“Özellikle Gençler Hedef Alınıyor”

Basın toplantısında konuşma gerçekleştiren Genel Başkan Abdurrahman Kaan, özellikle genç nesil üzerinde yoğun bir kumar kampanyası yürütüldüğüne dikkat çekti. Kaan; “ Gençler hedef alınarak, tabiri caizse nokta atışıyla, onları can evinden vuracak pazarlama yöntemleri kullanılarak sunulan bahis ve şans oyunları, her geçen gün gözünü daha yükseğe dikiyor. Bu çoğu gizli ve üstü kapalı pazarlama teknikleriyle, gençlerin çok para kazanmayı ya da zengin olmayı, hayallerinin ipoteği olarak görmesi sağlanıyor. Empoze edilen şu: Eğer hayallerin varsa ve onların gerçek olmasını istiyorsan, zengin olmak zorundasın; bunun en kısa yolu da kumardır. Çünkü hayatın boyunca çalışsan, kazanacağın para seni o hayallere ulaştırmaz! Maalesef üzülerek görüyoruz ki, insanlarımız da bu düşünceyi benimsemeye çok yatkın. Kurulan hayallere baktığımızda da tam olarak bu stratejinin işleyeceği bir düşünce yapısının ürünleriyle karşılaşıyoruz: Lüks bir ev, spor araba hatta bir değil birkaç araba, hayat boyu çalışmamak ve benzeri, tamamen maddeye dayalı istekler. Bizim önce, gençlerimizin hayallerini bir gözden geçirmelerini sağlamamız gerekiyor.” dedi.

“Kumar Psikolojik Rahatsızlıkları da Beraberinde Getiriyor”

Kumarın birçok ağır psikolojik hasarı da beraberinde getirdiğine dikkat çeken Kaan; “Masum bir alışkanlık gibi görülen oyunlara bağımlılık, zaman içinde mutlaka bir psikiyatrik hastalığa da kapı aralıyor. Bakınız, kumar oynama yaşının, ülkemizde 15 yaşa kadar düştüğü ve artık kadın erkek ayrımının da kalmadığı ortaya konuyor. Yeşilay tarafından İstanbul özelinde yapılan bir araştırmada, lise öğrencileri arasında online kumar bağımlılığının oranı yüzde 7 olarak belirlenmiştir. Bunlar çok vahim ve tedirgin olmamız için yeterli rakamlar. Zekâsının, hayat enerjisinin en yüksek noktalarda olduğu çağda, 15 yaşındaki bir genç neden kumara meylediyor, bunu etraflıca düşünmemiz gerekiyor. Büyük bölümü Müslüman olan bir ülkede, İslam’ın kati suretle yasakladığı bir konu, nasıl oluyor da bu kadar kabul görüyor, ciddi anlamda tartışmamız lazım.” diye konuştu.

Lansmanda konuşma gerçekleştiren UTESAV Mütevelli Heyeti Başkanı Mehmet Develioğlu ise, kumar ve şans oyunlarının son dönemlerde masum gösterileme ve geniş kitlelerce kabul görmesi adına çalışıldığını kaydetti.

“Kumarın Yaygınlaşmasını Sağlayan Etmenler İyi Tespit Edilmeli”

Kumarın yaygınlaşması adına acil önlem alınması gerektiğine dikkat çeken Develioğlu; “Bunun önüne geçebilmemizin yolu, topluma empoze edilmeye çalışılan “kumar o kadar da kötü bir şey değildir”, “kumar bir eğlence aracıdır, zarar gelmez” düşüncesini, elimizdeki somut verilerle çürüterek, toplumun her kesimine bunu anlatmaktan geçiyor. Raporumuzda da detaylı biçimde ele aldığımız gibi, kişinin kumardan uzak durmasını sağlayacak meşguliyetlerin başında, güçlü bir iman gelmektedir. Köklü bir geçmişe ve sağlam temellere sahip Türk Toplumunda kumarın bu denli yükselişte olmasının sebeplerini, yalnızca bizim dışımızdaki etkenlerde aramamalıyız. Bu durumun ortaya çıkmasının nedenlerini ve o nedenleri tamamıyla ortadan kaldırmanın yollarını artık ortaya koyup etraflıca tartışmalıyız. Helal kazancın kıymetini, gençlerimiz başta olmak üzere, alternatif diye sunulan fakat hiçbir şekilde alternatif olamayacak para kazanma yöntemlerine yönelen insanlarımıza, sabırla anlatmamız gerekiyor. Bu konuda ailede başlayan eğitimi, okul ve toplum, el birliğiyle yürütmelidir. Çünkü ancak bu şekilde topluma ağır ve geri dönüşü olamayacak tahribatlar veren kumar alışkanlıklarını ortadan kaldırabiliriz.” değerlendirmesinde bulundu.

 

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Merkezi’nde, “Kumar ve Türevleri Raporu”na ilişkin basın toplantısı düzenlendi.

Uluslararası Teknolojik, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (UTESAV) ile ortaklaşa hazırlanan raporda, kumar ve türevlerinin dini açıdan nasıl ele alındığı üzerinde detaylı olarak durulurken, piyango ve şans oyunlarında “Milli” ibaresinin kullanılmaması gerektiği vurgulandı.

Raporda, "Milli Piyango, Spor Toto, At Yarışı, İddaa, Sayısal Loto, Hemen Kazan, Şans Topu, On Numara ve Süper Loto gibi kumarın türevi olarak tanımlanabilecek oyunlar fıkıh kitaplarımızdaki kumar tanımına uygun düşmektedir. Kumarın şans, talih, bahis oyunları gibi daha kabul edilebilir ve masum görünen isimlere büründürülmesi, kumar oynayanların oynadıklarını kumar olarak algılamamalarına ve kumar alışkanlığının yayılmasına yol açmaktadır." denildi.

İddaa oynayanların yarısından fazlasını 18 ila 27 yaş aralığında

İddaa, piyango ve at yarışlarının en çok bilinen şans oyunları çeşitlerinden olduğu aktarılan raporda, "Başta futbol olmak üzere basketbol ve voleybol gibi sportif müsabakaların sonuçlarının tahmin edilmesine yönelik oynanan şans oyununun ülkemizdeki ismi olan İddaa oynayanların yarısından fazlasını 18 ila 27 yaş aralığındakiler oluşturmaktadır. Benzer şekilde İddaa oynayanların yüzde 42,2’lik kısımla işçilerin ve bu grubu yüzde 23,6 ile öğrencilerin izlemesi meselenin ciddiyetini göstermektedir." bilgisi paylaşıldı.

Raporda, “Milli Piyango İdaresi’nin faaliyet raporları, Türkiye Jokey Kulübü Çalışma Raporu ve Devlet Denetleme Kurulu Raporları ve birçok farklı kaynaktan yararlanarak sunduğumuz veriler, ülkemizde bu oyunların ulaştığı vahim tabloyu ortaya koyması bakımından önemlidir.” denildi.

Türkiye’de devlet kontrolü altında şans, bahis ve talih oyunları olarak üç önemli kurumun çeşitli oyunlar düzenlediği anımsatılan raporda, şunlar kaydedildi:

“Kumarın farklı türevleri olarak tanımlanan bu oyunları Milli Piyango İdaresi, Türkiye Jokey Kulübü ve Spor Toto Teşkilat Başkanlığı organize etmektedir. Milli Piyango İdaresi’nin, düzenlediği oyunlardan 2017’de toplam gelirinin 3,7 milyar lira olduğu görülüyor. At yarışlarını düzenleyen Türkiye Jokey Kulübü ise aynı yıl, elde ettiği toplam geliri 5 milyar lira olarak gerçekleşmiştir. Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı Spor Toto Teşkilat Başkanlığı ise İddaa ve Spor Toto oyunlarından 9,1 milyar lira toplam gelir elde etmiştir. Bu üç büyük işletmenin toplam gelirine karşılık dağıttıkları ikramiye tutarları; Milli Piyango İdaresi’nin 1,3 milyar lira, Türkiye Jokey Kulübü’nün 4,3 milyar lira ve Spor Toto Teşkilat Başkanlığı’nın 5,3 milyar lira olarak gerçekleşmiştir. Yani bu kurumların 2017’de toplam gelirleri 17,8 milyar liraya ulaşırken, dağıttıkları ikramiye bedeli 10,9 milyar lira ile sınırlı kalmıştır.”

Şans oyunlarının üzerinde ‘Bu Bir Kumardır’ ibaresi yer almalı

Şans, bahis ve talih oyunları adı altında kumarın meşru ve yasal gösterilmesine son verilmesi gerektiği aktarılan raporda, “Milli Piyango İdaresi’nin başındaki ‘milli’ ibaresi kaldırılmalıdır. Kumar türevleri olarak sayılacak oyunların üzerinde ‘Bu Bir Kumardır’ ibaresi yer almalıdır.” önerisinde bulunulurken, okul adlarında yer alan “milli piyango” ibaresinin okulu Milli Piyango İdaresi yapsa dahi çıkartılması ve okul isimlerinin değiştirilmesi gerekti ifade edildi.

Devletin resmi olarak tanıdığı şans, talih ve bahis oyunları kurumlarından devlet desteği çekilmesi, kamuya pay ayırma ve hizmet etme adı altında kumara her türlü kapı açabilecek bu kanallar kapatılması gerektiğine işaret edilen raporda, şu ifadelere yer veildi

"Futbolun bir spor olduğu algısı oluşturulmalı, futbol liginin adında veya herhangi bir yerinde yer alan “Spor Toto” ibaresi çıkartılmalıdır. Spor kumar ve türevi olabilecek herhangi bir faaliyet ile birlikte anılmamalıdır. Gençlik ve Spor Bakanlığı sporun gençler üzerinde kumara kapı aralayan risk unsurlarını engelleyecek çalışmalar yap malıdır. Kumarın sporu destekleyen bir unsur olmaktan çıkarılması için Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve futbol kulüpleri ile birlikte çalışmalar yürütülmelidir. Türkiye futbol ligi isminin “Spor Toto Süper Lig” olarak aleni bir şekilde kumar türevi olarak tanımlanan bir oyunu çağrıştırması büyük bir çelişkidir. Sporda sembolik önemi yüksek böylesi yerlerde kumarın türevlerini teşvik edecek yazılı ve görsel unsurlara müsamaha gösterilmemelidir."

Avrupa’da yaşayan Türklerde kumar sorunu 

Raporda, Avrupa'da yaşayan Türk toplumunun kumar sorununa da değinildi.

Hem Avrupa'da hem tüm dünyada ailenin temellerini yıkan en önemli unsurlardan bir tanesinin de kumar bağımlılığı olduğu bildirilen raporda, şunlar kaydedildi:

“Nitekim Avrupa'da birçok Türk ailesinin boşanma sebeplerinin arasında kumar ilk başlarda yer alıyor. Almanya'da üç milyondan fazla Türk yaşıyor. Almanya Eğitim ve Araştırma Bakanlığı'nın yaptığı araştırmaya göre Türk ailelerinde boşanma oranı yüzde 8,1. Türklerin yüzde 63,9'u işçi olarak çalışıyor. Yüzde 29,4'ü işsiz, yüzde 3,6'sı memur ve yüzde 3,2'si serbest işçi. Bağımlıların birçoğu Türkiye'de hiç kumar oynamadıklarını söylüyorlar.

Avrupa'ya geldikten sonra ise bir boşluğa düşüyorlar. Avrupa'da birçok Türkiye vatandaşı yaşamasına rağmen, orada ait oldukları kültürlerini bulamıyorlar ve kendilerini yalnız hissediyorlar. Buna ilaveten bir de yaşadıkları ülkenin dili bilinmediğinde, işsizlik eklendiğinde depresif durumlar meydana geliyor. Birçok yetişkin erkek böyle bir durumda kendisini faydasız ve gereksiz hissediyor.

Sosyalleşmek adına kendilerini Türk kahvelerine atıyorlar. Fakat bu kahvelerin Türkiye'dekilerle en önemli farkı, buralarda kahve ve çay içilmesinden çok kumar oynanması.Birçok kumar bağımlısı burada ilk kumar tecrübelerini yaşıyorlar. Daha sonra ise Avrupa'da her köşede bulunan kumar salonlarına adım atıyorlar ve bağımlılık çok hızlı bir şekilde gelişiyor."

YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !